Güzel ve Çirkin

ACI

Mehmet: Üzerimi deyişip çıktım. İlk şirkete gitdim. Odama çıktım.Ama aklım hala bu gün olanlardaydı. Onun  o eşsiz kokusu hala burnumdaydı. Dün gece belki yıllar sonra ilk kez huzurlu sakin uyudum. Belkide bana, yaralarıma ilaç olucak.Beni yeniden hayata döndürücek olan Kadın Melekti. Belkide ben gerçekten ona karşı birşeyler hiss ediyorumdur ama kendime söyleyemiyorumdur.yada vericeyi tepkiyi bilmediyim için istemiyorumdur. Noluyor bana ben resmen korkuyordum hepde köpekler gibi onun beni redd etmesinden korkuyordum. Sen bana naptın,nasıl yaptın be kadın. Seni düşünüyorum aynı zamanda korkuyorum. ALLAHım sen çıkış yolu göster.
Diyip odadan çıktım.toplantı odasına gitdim.

2saat sonra
Mehmet: toplantı bitmişti.bende şirketden erken çıkıp Meleyin yanına gitdicektim önce nerde olduğunu örenmem gerek diyip onu aradım.
İkinci çalışta açtı.
Melek nasılsın.

Fatma: iyiyim. Bişiymi oldu.

Mehmet: yok bişiy olmadı. Evdemisin.

Fatma: yok hala dışardayım kuzenim gelmişte onunlayım.

Mehmet: iyi. İstersen gelip seni götürebilirim.

Fatma: yok zahmet etme şimdi. Biz gideriz.

Mehmet: ne zahmeti hemen geliyorum.

Fatma:peki teşekkür ederim.

Mehmet:önemli diyil.

Diyip şirketden çıktım. 30 dakika sonra Meleyin yanındaydım. Arabadan indiyimde bir erkekleydi. Kuzeni erkekmiydi?.
Nedendse bu hiç hoşuma gitmemişti. Birde elini omuzuna atmıştı. Resmen dövmemek için direniyordum. Yanlarına gitdim.

Fatma: Mehmet hoşgeldin.

Orhan: Fatma bu kim.

Fatma: şey bu arkadaşım Mehmet. Mehmet buda kuzenim Orhan.

Mehmet: arkadaşım demişti. Ne yani arkadaşı olarakmı görüyo. Ben ona sevdalıyken o bana arkadaşı olarakmı görüyo.

Orhan: Memnun oldum.

Mehmet: bende.

Fatma: Orhan işin bitdiyse yemek yemeye gidelimmi ben çok açım.

Orhan: olur güzelim gidelim

Mehmet: güzelim demişti.benim Meleyime güzelim demişti o hangi cüretle ona güzelim derdi. O birtek benim güzelim.

Tam o sırada Orhan elini Meleyin beline koydu ve yakındaki restorana gitdiler. Mehmet hala  deliriyordu.

Mehmet: ALLAHIM sen bana güç ver,sabır ver. diyim yanlarına gitdim.

Fatma: ben bir soslu Makarna alıyim lütfen.

Neyse sipariş verirler ve yemekler geldiyinde yemeklerini yemeye başladılar tam o sırada dans müziyi çalmaya başladılar.

Orhan: güzel bayan bu dansı bana lütf edermisiniz.

Fatma: büyük memnuniyetle.

Diyip dans etmeye başladılar. Tabi bunları gören Mehmet resmen çıldırıyordu. Ama kendinide artık tutamamaya başladı.
Dans birti bunlar hesabı ödeyip çıktılar.
Mehmet onları bıraktı kendide dağ evine sürde. Ama resmen sürmüyordu uçuyordu. Tüm öfkesini hırsını arabadan çıkarıyordu.
Dağ evine geldiyinde içeri girip içkilerinden birini açıp içmeye başladı. O sahneler gözünün önüne geldiyinde resmen deliriyordu.

Mehmet: Aaaaaaaaa neden neden
Resmen arkadaşı olarak görüyor lan beni. Ben ben ona sevdalıyken o beni sevmiyormuş meyer. Ama suç bende kız senden neden hoşlansın ki niye sevsin ki.
Her tarafı dağıtmaya başladım doymayıp camı yumruklamaya başladım camın biri elime batmıştı ama umursamadım. Tam o anda Alaaddin geldi.

Alaaddin: Mehmet sen napıyorsun bu halin ne.

Mehmet: kalbimin acısı, yüreyimin yangını,aklımın karmaşıklığı,düşüncelerimin dağınıklığı hepsini görüyorsun. Aha bu elim gibi kalbim kanıyo,aklım gibi oda da karanlık,düşüncelerim gibide oda dağınık. Ne yaşıyorsam canlı canlı görüyorsun ya ne soruyorsun.

Alaaddin: Melekmi omu yine mesele.

Mehmet: evet o Meleyim beni resmen arkadaşı olarak görüyo. Kuzeni kuzeniyle çok yakınlardı. O ona dokunmasına izin verdi  resmen gözümün önünde benim olanın beline dokundu,dans etdi. Bense birşey yapamadım. Yapsaydım onu kayb edicektim.

Alaaddin: sende sinirini kendinden çıkardın.
Hemen evden çıktım. Fatmanın evinin yerini Mehmettin telefonundan alıp çıktım.(konumu Mehmetde var).
30dakika sonra varmıştım. Kapıyı çaldım.Fatma açmıştı.

Fatma: buyrun kime bakmıştınız.

Alaaddin: sen Fatma olmalısın.

Fatma: evet benim bir sorunmu var.

Alaaddin: Mehmet hiç iyi diyil yardımına ihtiyacım var.

Fatma: Ne noldu nerde

Alaaddin: ben seni götürücem ama hiç iyi durumda diyil

Fatma: ne bekliyoruz hadi gidelim.

30 dakika sonra Dağ evine varmışlardı ama içerisinden hala sesler geliyordu.
İçeri girdiklerinde şok olmuşlardı. Her taraf daha beter darmadağın. Ayna kırıklarıyla doluydu. Mehmet yerde oturmuş sırtını duvara yaslamıştı.

_________________________________________
Yeni bölümde görüşmek üzre.