SABAH
Fatma:Erken kalktım hazırlanmaya başladım. Üzerime rahat olsun diye eşorfman takımı giymiştim. Arabayla gidiceyimiz için Mehmetin gelmesini bekledim. 15 dakika sonra gelmişti. Aşağı indiyimde arabadan inmiş beni bekliyordu. Çantamı bagaja koyup arabaya bindik.
Hala nasıl söyliyceyimi düşünüyordum. Ne tepki vericek. Ona söylemediyim için,sözünü yerde koyduğum için bana kızıcakmı,beni artık umursamıycakmı nolucak nasıl olucak bilmiyorum.Birden Mehmetin elimi tutmasıyla kendime geldim. Ona baktığımda bana endişeyle bakıyordu.
Mehmet: arabaya bindiyimizden beri konuşumuyordu. Sesizce dalgın şekilde dışarıyı izliyordu. Ellerini sıktığını gördüyümde elini tutdum. Bana bakmasıyla bende ona baktım.
Endişelendiyini biliyorum. Korkuyorsun ama ben senin yanındayım seninleyim.
Fatma: ya sözünden dönmesse ya beni zorla....
Mehmet: asla asla sakın o cümleyi tamamlama çünki diyil baban kim olursa olsun seni benden ayıramaz.
Sende biraz sakinleş. Kendine zarar veriyorsun. Seni böyle görmeye dayanamıyorum.Fatma: bilitorum. Ama babamıda tanıyorum. Nasıl biri olduğunu sen bilmiyorsun. Hele şirketi falan bahane edip zorla yaptırma...
Mehmet: Meleyim az önce ne dedim ben. Sen benimsin. Yalnızca benim. Sakın aklına kötü şeyler getirme. Sakinleş.
Fatma: offf bilmiyorum. Umarım dediyin gibi olur. Umarım babam ona söylediklerimden sonra beni anlar. Yoksa işimiz çok zor hatda imkansız.
Mehmet: imkasız diye bişey yoktur. Sadece zordur. İstedikten sonra herşey olur. Sadece ölümsüzlük imkansızdır.
Fatma: iyiki varsın. Lütfen hep yanımda ol.
Mehmet: herzaman. Sonsuza kadar.
Akşam
İstanbula varmışlardı. Biraz sonra Meleyin yaşadığı eve varıcaklardı. Mehmet Meleye baktığında uyuya kalmıştı. Bir yanı endişey doluyken diyer yanı mutluluktu. Endişeli olma sebebi sevdiyi kadının babasına yenik düşüp onu terk etmesiydi. Evet yapmıycağını biliyordu. Oda asla izin vermezdi ama yinede endişe ediyordu. Mutlu olan tarafı sevdiyi kadının onun yanında olması. Onun olmasıydı. Saçını yüzünden çekip ona doyasıya baktı. Bebekten farkı yoktu.
Alnını öpüp yola devam etdi.
30 dakika sonra varmışlardı. Melek yolda uyanmıştı. Vardıklarında inip eve doğru gitdiler. Kapıyı çaldıklarında Meleyin annesi açmıştı kapıyı Melek hemen annesine sarıldı.
En sonunda annesinden ayrılıp içeri geçtiler. Osman bey kızını görüp sarıldı.Arkadan gelen Mehmetle Osman bey şaşırıp hemen kızına baktı. Fatma biraz tedirgin olsada Kendini toparlayıp babasına döndüFatma: baba...Mehmet benim nişanlım.
Osman: Ne. Sen bizden habersiz böyle birşeyi nasıl yaparsın.
Fatma: inan söylemek istedim ama yanına gelip öyle söylemek istedim. Sonra annem arayıp baban seni arkadaşının oğluyla tanıştırmak istiyor diyince korktum baba. O yüzden ilk uçakla sizin yanınıza geldim.
Osman: ama bu senin yaptığın şeyin doğru olmadığını deyiştirmez. Nolursa olsun doğru yada yalnış bana söylemeliydin.
Fatma: baba...babam özür dilerim. Çok çok özür dilerim ilk senin haberin olmalıydı. Ama biz zaten hem burda hem orda yapıcaktık düyünü.
Osman: madem bizden habersiz nişanlana biliyorsun o zaman bizden habersiz evlenib öyle geleydin.
Fatma: baba...yapma lütfen sende beninanlamaya çalış. Ben sevmediyim biriyle evlenemezdim.
Osman: sen istemiyorum deseydin ben vaz geçerdim. Her ne olursa olsun arkada olurdum ama sen beni yok saydın.
Fatma: baba deme öyle şeyler.
Mehmet: Osman bey evet size haber etmemekle hata yaptık. Ama isterseniz yine herşey yeniden yapa biliriz. Nişan,isteme, herşey en başından yapa biliriz.
Osman:.......
________________________________________Yeni bölümde görüşmek üzere
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güzel ve Çirkin
ChickLitMehmet: Güzel ve Çirkinin hikayesini bilirmisin. Fatma: evet de neden sordun. Mehmet: ben ordaki çirkinim. Eskiden kimseyi sevmeyen yalnızca kibirli ve acımasız biri. Benim cezamda kimseyi sevememek. Ama bir kız geldi Dünya güzeli bir kız eşi benz...