Friends - {Hyunlix}

seven

Siz:
Biraz daha iyi misin kuşum?

Jisung:
İdare eder
Of Felix ben hala anlamıyprum
Resmwn flört gibi biseyken başkasıyla fingirdeşmesş
od.

Siz:
Ya
Üzülme artık buda onun karaktersizliğiymiş

Jisung:
Senide yanımda sürükledim tüm eğelencen uçtu

Siz:
Of boşver beni
İyi olman herşeyden önemli

Jisung:
Çok teşekkür ederim Lix
İyi ki varsın

Siz:
Lafı bile olmazz

***

Hyunjin - Felix

Hyunjin:
Döndünüz mü eve?

Siz:
Evet

Hyunjin:
İyi.
Minho da en az onun kadar üzgün şuan.

Siz:
Kesin öyledir

Hyunjin:
Ne demeye çalışıyorsun?

Siz:
Hiç Hyunjin iyi geceler

Hyunjin:
Noldu Felix?
Bakıştığın adamın altına giremediğin için mi bu sinir?

Siz:
Sanane

Hyunjin:
Tamam.

***

Söylenerek pijamamı giymiş ve kendimi yatağa resmen fırlatmıştım. Eve döndüğümden beri bana bir mesaj bile atmamıştı. Hani insan merak eder, Eve döndün mü?Neden gelmedin? İyi geceler falan yazar. Ama resmen merak bile etmemişti.

Biraz tiktokta gezmiş ardından masama geçip biraz ders çalışmıştım. Vizeleri atlatmıştım ama finaller zorlayacak gibiydi. Üniversitedeki ilk senemden sorun yaşamak istemiyordum. Benim ve Jisung'un ilk senesiydi ama o gruptakilerden bazıları bu sene mezun olacakken bazıları gelecek sene mezun oluyordu.

Bir bakımdan bakılırsa hiç biri ile samimi değildim çünkü asla benim kafam uymuyorlardı. Ama aylardır onlarla sadece Jisung için beraberdim. Benim aksime Jisung neredeyse hepsiyle yakındı.

Ders çalışmak sıkınca tekrar yatağa geçip mesajlarımı kontrol etmiştim ama yazan yoktu of'layıp telefonu kapatacaktım ki gelen bir bildirim ile durmuştum. Yeonjun diye birinden takip isteği gelmişti.

Kabul etmeden önce hesabını stalklamaya başladığımda gözlerim şokla aralandı. Bu o'ydu. Hemen isteği kabul edip geri takip etmiştim. O olduğunu anladığım gibi fotoğraflarını daha uzun süre incelemeye başlamıştım.

Tanrım çok yakışıklıydı. Siyah kısa saçları, yapılı vücudu, dolgun dudakları ve güzel gözleri... Kalbimden vurulmuşa dönerken ortak takip edilenlerde Jeongin'i görmüştüm. Muhtemelen hesabımı da ondan almıştır diye düşünüp gülümsemiştim.

Resmen artık yüzünü görmüştüm. Ne kadar tripli olsamda beklediğim gibi yakışıklı çıkması az çok moralimi yerine getiriyordu. Gülümseyerek gözlerimi kapattığım gibi aniden Hyunjin belirmişti zihnimde. Gözlerim aniden tekrar açıldığında neden zihnimde belirdiğini bile bilmiyordum. Sahi Hyunjin neden o kadar yıllık arkadaşları yerine beni kaydetmişti ki? Büyük ihtimalle profilim olmadığından diye düşünerek  tekrar gözlerimi kapatmıştım. Ama Jisung'un da profili yoktu?

Çok kafaya taktığımı düşünerek gözlerimi kapattım telefonuma gelen mesajdan bihaber.

-

Uyandığımda ondan bir mesaj vardı. Sosyal medyasından 'iyi geceler' yazmıştı. Ben o sırada uyuduğumdan sabah günaydın mesajı yazmıştım. Heyecandan içim kıpır kıpırken onu daha yakından tanıma isteğim susmuyordu. Buluşabilirdik artık değil mi?

Yazdığım mesaja bakmaması ile şaşırmıştım çünkü ne zaman yazsam hemen bakardı. Bozuntuya vermesemde hazırlanıp evden çıkmıştım. Sıradan hayatımın her günü aynı geçtiğinden yine otobüs ve fakülteye varış olayı yaşanmıştı.

Bu sefer gittiğimde ama masadakilerin sayısının çok eksik olduğunu görmüştüm.

Masa da sadece Chan, Changbin, Jeongin ve Hyunjin vardı. Chan ile Hyunjin kahve içiyordu diğerleri ise konuşuyordu. Yanlarına gittiğimde hepsi kısaca bana bakmıştı. Hyunjin biraz fazla baktığında tek kaşımı kaldırıp bakmıştım ona. Bakışlarını benden ayırıp birden konuşan Jeongin'e dönmüştü o da.

"Dün Minho bana Jisung ile yattıklarını söyledi." bunu bildiğim için şaşırmazken diğerleri de olay hakkında konuşmaya başlamıştı.

"Ben Jisung'un Minho'dan hoşlandığını biliyordum zaten." dedim omuz silkerken. O sırada Chan Hyunjin'e, Minho'nun en yakını olarak ne düşündüğünü sormuştu.

"Bir araya getirilmeleri zor ama mümkün. Minho bana o tokattan sonra onu sevdiğini anladığını söyledi." kafamı sallarken konu yine dağılmıştı.

"Ha Felix bu arada dün senin bakıştığın çocuk bizim eski liseden Yeonjun çıktı. Siz gittikten sonra yanıma gelip seni sordu, eh bende hesabını vermiş bulundum." dediğine gülümseyip sorun olmadığını söyledim.

"Yeonjun mu?" Hyunjin kaşları çatık şekilde bakarken sorgularcasına baktım.

"Dün karanlıktan tanıyamadım ama harbi o'ymuş. Çok değişmiş gerçekten." Hyunjin Jeongin'in dediğine birden kahkaha attığında ayaklanıp sinirli şekilde konuşmaya başlamıştı.

"O mu değişmiş? Hala aynı orospu çocuğu kılığında. Anca rol çalsın." diyerek bir hışımla gitmişti. Ben şaşkınca Jeongin'e dönerken o ise omuz silkerek liseden ergen kavgaları olduğunu söylemişti.

Anladığımı belirtsemde merak etmiştim.