twenty three

153 25 4
                                    

-

Sırtının serçe duvara yaslanması ile ağzından kaçan minik inlemeye mani olamamıştı Felix. Fakat bu sorun değildi çünkü ikisi de aynı amaca yönelik hareket ediyordu.

Bir sonraki atağı kendisi yaparak sevgilisinin dudaklarına asılmış ve güzel bir öpücük başlatmıştı. Dudakları birbirine kenetlenmiş halde hareket ediyor, dilleri birbiri üzerinde kayıyordu.

Felix tişörtünden içeri sızan ellerle parmak ucunda yükselirken, bir elini dudaklarını adeta parçalayan adamın başına götürerek daha çok gömülmüştü dudaklarına.

Öpüşmeleri devam ederken bir yandan da ellerini gezdiriyordu Hyunjin arzuladığı bedende. Birazdan her zerresine sahip olmayacakmış gibi vücudunun tüm hatlarını elleri ile yoklarken ister istemez dokunduğu kıvrımlara daha çok yükseliyordu.

Adeta taptığı bu bedenle biraz sonra bütünleşeceği için içindeki heyecanı bastıramazken bacaklarının altından yakaladı sevgilisini. Yumuşak dudaklarını ayırmadan onu kucaklayarak odalarına götürmüştü.

Nazikçe yatağa onu bırakmış ve dudaklarını ayırmıştı. Üzerindeki tişörtü sıyırarak bir yere atmış sonra da yatan güzeline tekrar dönmüştü.

Bu sefer yüzünün her yerini küçük küçük öpüyordu. Ama Felix o kadar hassaslaşmıştı ki bacaklarını birbirine bastırıyordu. Bu nedenle Hyunjin bu işi yarıda kesmiş ve sevgilisinin pürüzsün bacaklarına atmıştı ellerini.

Baldırlarını sıkıp okşarken biraz daha ellerini yukarı kaydırıp kasık bölgesine hafif dokunuşlar sunmuştu. Felix yerinden yükselerek bir çırpıda altına giydiği şortu sıyırırken Hyunjin biraz sevgilisinin acelesine şaşırmıştı. Ama yine de ayak uydurmuş ve onunda tişörtünü çıkarmıştı.

Karşısında çırılçıplak duran çocuk ile seslice yutkunurken fotoğraflarda gördüğünden çok daha güzel olduğuna kanaat vermişti. Kendisi de altını çıkarmış ve Felix'in az önceki kendisine sunulan bakışların kendisine sunulmasını izlemişti.

İkisi de bunu tensel temas veya zevk oyunundan çok aşkla yapılan bir aktivite olarak görüyor ve ilişkilerinde katettikleri yeni bir kademeden dolayı mutlu oluyorlardı.

Dudakları bir şekilde tekrar buluşurken bu sefer çok sürmemiş ve Hyunjin'in dudakları güzel beden de gezintiye çıkmıştı. Boynundan, köprücük kemiklerine oradan da göğsüne yol çizerken hem sağlam iz bırakan öpücüklerini sunuyor hemde geçtiği yerleri ıslatıyordu.

Felix o sırada ise onu öpen gencin saçlarını çekiştiriyor veya bacaklarını beline sararak kendini sürtüyordu. Yaşadığı yoğunluğun haddi hesabı yoktu ve ilkini karşısındakine verirken asla bir pişmanlık hissetmiyordu. Tam aksine içinde bir minnet, sonsuz bir güven barındırıyordu.

Hyunjin dokunuşlarını sonraya saklayarak aletine doğru tükürmüş ve biraz sıvazlamıştı. Yaptığı herşeyi pür dikkat izleyen Felix adeta hipnoz olmuş gibi bakıyor, deneyim kazanmaya çalışıyordu.

Hyunjin kendini biraz çekiştirdikten sonra neredeyse karnına değen aletini tutup sevgilisinin ıslak deliğine sürtmeye başlamıştı. Anında bununla kasılırken ne kadar istesede içine bir korku kaplanmıştı küçük olanın.

"Korkma güzelim, canın yandığı zaman duracağım." diyerek içine girmeden önce dudaklarına son bir öpücük bırakmış ve kendini içine ittirmişti.

İkisininde alev alan vücudu diken diken olurken sesli bir inleme gelmişti. Hayatında ilk defa deneyimlediği bu işlev canını çok yakmıştı. Bir süre alışması için beklemiş sonra da içinde yavaşça hareket etmeye başlamıştı. Bir süre sonra bu yavaşlık onları rahatsız ederken hızlı bir şekilde giriş yapar olmuştu.

İkiside sonuna kadar birbirlerini hissederken vücutlarının sağladığı uyumdan dolayı başları dönecek gibiydi.

Çok güzeldi ve bu onların duygularını daha da anlamlandırıp, derinleştiriyordu. Hyunjin gel gitleri arasında karşısındakinin narin bedenini dudakları ile yokluyor ve ona sarılan kollara ısırıklar bırakıyordu.

Hyunjin yatağın başlığına tutunarak altında sarsılan bedene daha iyi bir deneyim hissettirmek amacıyla içinden çıkıp giriyor ve bunu defalarca kez devam ettiriyordu.

"Bu inanılmaz.." sonuna doğru yaklaşan Felix ilk seferi hakkında olumlu yorumda bulunurken sevgilisinin dudaklarına atılmıştı.

İçindeki vuruşlar hem varlığını sürdürüyordu hem de birbirlerini şehvetle öpüyorlardı. İkisi de sonuna yaklaşmışken dudaklarını ayırmış ve sadece yaptıkları işe odaklanmışlardı.

Bu bir süre daha devam ettikten sonra kendilerini yatağa bırakmış ve yorgunluk ile uzanmışlardı. İlk seferleri olduğundan yeterli gelmese de Hyunjin sevgilisini yormak istemiyordu.

"Çok güzeldin." diyerek yanağından öpmüştü ona bir kedi gibi sırnaşan çocuğa.

"Çok iyi hissediyorum." Hyunjin gülümsemişti bunu duyduğunda. Kollarını sıkıca sarmalamış ve sevgilisinin kulağına eğilerek bir alıntı fısıldamıştı

"Yaşamak, ümitli bir iştir. Yaşamak, sevgilim seni sevmek gibi ciddi bir iştir."

-Nazım Hikmet

***

Friends  - {Hyunlix}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin