0.4

165 14 86
                                    

Gözlerimi açtığımda koala gibi beni sarmalayan kişinin Kuzey olduğunu anlamam kısa sürmüştü.

Kollarından çıkmaya çalışıyordum ama sadece çalışıyordum

Arkadaş bu iş güç var demeden artık nasıl kas yaptıysa maşallah etki etmiyor.

Şimdi düne bakarsak korkmadım değildi yani.

Normalde annem ve babam evde kavga ederken çok kırıp döktükleri için aynı şekil kilitlenirdim ama yanlarından ayrılınca bu sorunum olmamıştı bir daha yani her kavga edeni görünce olmuyordu

Dün ise ilk defa o kadar korkmuştum. Allah'ın her günü boğazıma bıçak dayanıp arabadan fırlatılmadığım için..

Bu yüzden de burada kalmak o kadar güvenli değildi. Yani benim kendi evimde güvenli değil ama böyle şeyler yaşamadığımdan ve mafya piskopat katil olmadığımdan sadece arada komşularla kavga ederdim o kadar.

Bir kez daha denedim ama yok bırakmıyor.

Sanki oyuncak ayısıyız.

Son bir kez daha denemekten zarar gelmez diyip bu sefer kollarını daha güçlü çekmeye çalıştım

Yok anasını satayım bırakmıyor. Bence bilerek yapıyor çünkü bir insan uykudayken ayısına bu kadar sıkı sarılmaz.

"Yerinde dur güzelim" bak ben ne dedim yatmıyor çakal

Bir saniye bana güzelim dedi. Ahanda buraya yazıyorum bana her güzelim dediğinde bayılıp kalıcam şurada.

"Ya bıraksana arkadaş uykum yok" hala gözleri kapalıydı.

Onaylamaz bir şekilde mırıldandı. Bir tane kafasına yapıştırsam işkence uygulayarak öldürür müydü?

Bu riski almazdım.

"Uykum yok diyorum bırak banyoya giricem"  birden kolları gevşedi

"İyi git gir ama yara bandı çıkmıyor çünkü dikiş bölgesine su gelmemeli"

Hemen banyoya ilerledim tam girecekken arkamı dönüp

"E kıyafetim yok apar topar kaçırdığınızdan valiz yapamadım da"

Gözleri kapalı güldü ve "sen gir ben birşeyler ayarlar odadan çıkarım"

Ay benim canıma minnet.

İç çamaşırlarım dışında herşeyi kirli sepetine attım.

Duşa girince ilk başta dikiş bölgesinden uzak heryeri yavaşça ıslattım sonra sadece vücudumu yıkadım.

10-15 dakika sonra çıkmıştım. Bornozla odaya baktığımda yatağın üstünde siyah bir şort ve üst vardı. Fakat bunlar benim değildi ve sanırım onundu.

Giyince şortun bile dizimin altına üstünde şortun bir iki santim yukarısına geldiğini gördüm. Yuh anasını sanki çuval giydim.

Banyo dolabında gördüğüm bir tarafa yine dikiş bölgesine dikkat ederek taradım ve havluya sardım.

Kapıyı açtığımda kilitli değildi. Aşağı doğru inerken başım dönmeye başlamasıyla durdum. Bildiğiniz dünyam dönüyordu. Ve ekstra da ağrıyordu.

Yere doğru çömelip geçmesini bekledim. Ama daha da dönüyordu. Arkamdan kapı açılma sesi geldi sonra da bir adet Kuzey

"Ateş! Ne oldu" yanıma gelip dizini kırarak eğildi ve kucağına aldı

E hersey iyi hoş güzel de başımın dönmesi geçmiyor ağrısı git gide artıyordu.

"Kuzey" dedim. Aşağıya iniyordu

"Efendim güzelim benim" deme şunu kardeş neyse konumuz bu değil

"Başım çok ağrıyor" diyince hafifçe başıma dokunup göğsüne yasladı

"Ağrıması normalmiş güzelim ama şimdi ilaçlarını alıcaksın birşeyin kalmayacak"

Yemek masasına doğru geldiğimizde kahvaltının hazır olduğunu gördüm. Bir sandalyeye bıraktı beni ve yanıma oturup köşede duran ilaçları aldı

"Biraz atıştırmalısın Ateşim yoksa kullanamazsın" kafamı yavaşça sallamaya çalıştım fakat o kadar ağrıyordu ki hareket ettirince de ağrısı arttı.

Elimi önündeki çatala uzattım ve peynirden aldım

Bir kaç tane yiyince Kuzeye döndüm "ver artık" dedim. Kuzeyde elimden çatalı alıp kendi birşeyler verdi

İlk başta elinden yemesemde "birazdaha yemezsen ilacı içemezsin güzelim hadi"

Birşeyler daha vermesine izin verdim. Sonra bana dönüp "doydun mu?" Diye sordu ağır ağır kafamı salladım oda tek tek ilaçlarımı verdi üç ilacı da içince tekrar kucağına aldı.

Yukarı doğru çıkıp odaya getirdi ve yatağa bıraktı "bence biraz dinlen kapat gözlerini zaten bir kaç saate çıkacağız bu evden" dedi

Nereye gidiyoruz yine.

"Nereye gidicez?" Diye sorarken ben uzanıyordum oda yanıma oturmuş saçımı okşuyordu.

Saçını babası okşamamış olan bir kızken başkasının okşaması bana değişik geliyordu.

"Bir kaç günlüğüne yurtdışına çıkmamız gerekiyor Fransa'ya gidip geri gelicez" diyince de "niye gidiyoruz" dedim.

Sıkıntılı bir nefes verip "burası çok güvenli değil de"

Daha birşey sormamıştım. Zaten saçımı okşuyor olduğundan uykum geliyordu.

Yavaşça gözlerimin kapanmasına izin verdim..

🤍

Bir bölümün daha sonuu.

Şimdi daha kahvaltı yapmayacağım dan bir bölüm daha yazcam ve yetişirse göndericemm

Oylama ve satır arası yorumları unutmayınnn biri çok seviniyormuşta..

Öpüldünüzzzzzzzzzzzz

Kocammış/TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin