1.5

73 9 35
                                    

Soğuktu çok soğuk. Kapkaranlıkdı her yer. "Kimse yok mu?!" Diye bağırdım.

Yavaş yavaş önümde iki kişi belirdi. Oldukça tanıdık ama bir o kadar da yabancı olan iki kişi.

Annem ve babam..

"Anne,baba.." kendi sesimi dahi zor duymuştum..

"Senden nefret ediyoruz" dedi annem duygusuzca.

"Neden" dedim bu sefer gözümden bir damla yaş ile beraber.

"Senden nefret ediyoruz" diye yeniledi babam.

"Neden" dedim tekrar. Ama meraktan çok uzak bir soruydu.

Sadece, bildiğiniz birşeyden kaçarken birden yüzüne vurulması çok kötü hissettiriyordu.

Yavaş yavaş uzaklaşmaya başladıklarında kafamı hızlıca iki yana sallayıp "hayır hayır hayır!" Ağlamaya başlamış peşlerinden koşuyordum ama bir işe yaramıyordu.

"Anne! Baba! Gitmeyin size ihtiyacım var!" Hıçkırıklar içinde yere düştüm.

Ölüm çok yakın gelmeye başlamış gözlerimi açmakta zorluk çekiyordum..

Pes ediyorum. Evet tam şuan da pes etmek  çok mantıklı gelmiş gözlerimi kapatmış, kendimi o tatlı sonsuz uykuya bırakmaya hazırlanmıştım.

Tam o anda soğuk zeminle temasım kesilmişti. Gözlerim de eş zamanlı açılmış beni kurtaran kişiye bakmıştım.

Kuzey Doğan.

Belki de beni tek seven kişi.

Ve bir o kadar da güzel seven kişi..

"Kuzey" dedim hıçkıra hıçkıra ağlarken.

"Kimse beni sevmiyor, beni terk ettiler" diyerek devam ettim.

"Neden beni sevmiyorlar"

Gözyaşı ve ter içinde adeta sıçrayarak uyanmış bana endişeyle bakan Kuzey ile karşılaşmıştım.

Kabus görmüştüm. Ve kötü etkilenmiştim. Kuzeyde endişelenmişti çünkü büyük ihtimalle uykumda da sayılıklıyordum..

Kuzey eli ile yüzüme yapışan saçlarımı geriye itip "geçti" diye mırıldandı.

Hâlâ dışarısı karanlıktı.

Oda sesime uyanmış gibiydi. Ve seside bunun kanıtıydı. Hâlâ nefesim düzenli değildi ve korkuyordum,neyden korktuğumu bilmeden..

Sanki o da bunu anlamış gibi göğsüne doğru çekti beni. Bende bunu değerlendirip daha da sokuldum ona.

Burnu saçımın içinde dolaşıyordu. Gözlerim kapanırken son duyduğum seni seviyorum diyişiydi..

İlahi bakış açısı (yani biricik ben dndnsjmsks)

O gece olmuştu herşey..

Kabus görüp daha sonrasında Kuzey sayesinde tekrar uykuya daldıktan sonra..

Kuzey, Ateş'i etrafındaki herkesten korurken evine aldığı kız ona yaşatacaktı en büyük tranvasını..

Ceren sadece bir kaç gün zararsız görünmek istemiş sonunda da Kuzeyin sinyallerinden kurtulmuştu.

Masum kızı oynayarak.

Tek isteği Kuzeyin onu sevmesiydi..

Ama yıllarca olmamış, oda bunu kabullenmemiş ateşi de görünce onun engel olduğunu düşünmüştü.

Zaten piskolojisi çok iyi değildi.

Fakat hiç bir şekilde kabullenmemişti hicbirseyi kabul etmediği gibi

Kaçmıştı.. Şimdide gözünde tek suçlu Ateş'di.

Ateş derin bir uykuya daldığında Kuzey hâlâ onu izliyordu..

Aşağıdan tiz bir kırılma sesi geldiğinde doğruldu yerinden.

İnmeden önce Ateşin saçlarını bir kez daha öpmüş odadan çıkmıştı.

Aşağıya indiğinde cerenin saçını dağılmış üstü başı yırtılmış bir şekilde bulmayı bekleniyordu tabikii.

Ceren hemen Kuzeye doğru koşarak kolundan tutup dışarıya çıkardı "ordalar, zarar vericekler, öldürmek istiyorlar" diye sayıklıyordu.

Tabiki de rol yapıyordu fakat Kuzey bunun farkında bile değildi.

Sonrasında Cerenin tuttuğu adam Ateşin odasının önünü yakmıştı.

Ateş tam o anda da kabusdan dolayı uyanmış kuzeyi de görmeyince odadan çıkmaya çalışmıştı. Bu yüzden adam kapısının önünü yakamadan uyanmıştı.

Hemen kapısını kilitleyen yabancı rastgele ateşe vererek arka kapıdan kaçmıştı.

Kuzey o anda anlamıştı rol yaptığını. Çünkü hemen hemen tüm çocukluğu ve ergenliğinde yanında Ceren vardı.

Az çok da piskolojisinden haberi olduğundan karşısına geçip

"Ne yaptın" dedi birşeyleri anlamaya çalışıyordu.

"Ne?" Diye role devam etti Ceren

"Ne yaptın söylesene!" Diye bağırıp Ateşe zarar vereceği aklına sonunda gelmişti.

Eve doğru dönüp koşunca Ceren önüne geçip bu sefer gerçekten ağlamaya başladı

"Hayır! Hayır seni kaybedemem! Ölürsün izin veremem gidemezsin" diye ağlamaya devam etti

"Onsuz da ölürüm" diyip kenara doğru itti Cereni

İyi olmadığını biliyordu ve bundan sonra da direkt bir kliniğe götürecekti zorlada olsa.

Eve girdiğinde dumandan dolayı öksürmeye başladı ve Ateşin daha da kötü olduğunu anladı.

Yukarıya çıkınca çoğu yerin yandığını Ateşinde kapıya vurup "yardım edin" diyişini duydu.

Kapının önüne gelince anahtarın üstünde olduğunu görmesiyle kapıyı açması bir olmuştu

Ateş hemen kapının önünde yorgunca yatıyor yardım edin diye sayıklıyordu

Kuzey alıp geri çıkmak için aşağıya indi.

Onunda gücü tükenmişti ve dışardan ambulans siren sesleri geliyordu.

En azından bunu akıl etmişti Ceren..

Kuzey kendini dışarı attığında ise dayanamamış yere düşmüştü.

Ceren ise sadece kuzeyi düşünmüş Ateşi umursamayarak tek bir ambulans çağırmıştı.

Tabiki hemen ikinciside çağrılmıştı.

Ateşin durumu daha ağırdı. Ve korkudanda ekstra bir kriz geçiriyordu.

Vücudu titrerken sayıklıyor nefessiz kaldığından olsa gerek ağzı açık bir şekilde sedyeyle götürülüyordu.

Görevli biri kuzeye su getirirken ikinci ambulans hızla gelmiş onuda hastaneye götürmüşlerdi.

Ceren pişman dahi değildi. Sadece Kuzey zarar gördüğünden ağlıyordu.

Zor zamanlar bekliyordu Ateşi..

Çok zor..

🔥

Cidden çok zor zamanlar geçiriyorum.

Yazamıyor hatta uyumak ve okula gitmek dışında bir bok yapamıyorum amk

Çok yoğun geçiyor ve telefonu sadece günde bir iki kere alabiliyor onda da derslerim için kullanıyorum.

Birde ailevi sorunlara gelmek dahi istemiyorum gerek yoğğğğ:)))))

Uyicam şimdi çünkü ölcem sankiiii

İyi gecelerrrr

Öpüldünüzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzz

Kocammış/TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin