Ailemin,arkadaşlarımın gözleri önünde ölüyorum. Görmüyorlar. Sesimde kırgınlık var,fark etmiyorlar. Gözlerim doluyor, umursamıyorlar. Ağlıyorum, kafalarını çeviriyorlar. Ve gün geçtikce yok oluyorum yeryüzünden. Anlamıyorlar.
Sürekli gülümseyen, çevresindeki insanları mutlu eden ve sonra eve döndüğünde odasında yalnız başına takılan birinin yaşadığı hayat, benim hayatım.
Acaba diyorum bazen.
Acaba benide uzakdan uzağa izleyen çok tatlı biri ya diyen biri varmıdır, çok merak ediyorum gerçekden?Ve ben boş duvara bakarken fısıldadı zaman; senin yaralarını ben bile saramam çocuk.
Abilerim amcamı arabadan aldılar ve beni taciz ettiği o odaya götürdüler.
Beni bir odaya koydular, ona yapıcağım işgenceleri düşünmem için değil sadece düşünmem için.Peki neyi?
Ben 9 ay boyunca Meryem'in doğuşunu bekledim.
Annem her yorulduğunda ona zorla oturmasını söylerdim ve abilerimle beraber ev işlerini olabildiğince yapardık.
4 yaşında yeni yeni yürüyen ve daha doğru düzgün konuşamayan bir kız; abla olunca anlıyor herşeyi.
Yağız abim 6 yaşında ve Enes abim 8 yaşında.
Tüm işi Enes abime verirdik ama arada sırada biz de ona yardım ederdik.Sonra amcam geldi hayatımıza.
Fırat amcam..."Lunaparka gidelimmi?" Diye sordu bize heyecanla.
Tabii o zamanlar gözleri parlıyordu.
Zaten bizde çocukduk. Tamam dedik hemen, hangi çocuk kabul etmezdiki?Sonra tuttu elimizden götürdü bizi oyun parkına "Hani lunaparka gidicekdik?" Dedi Enes abim.
Benim konuşmam garip hatta o zamanlar peltek konuşurdum."Lunapark bu gün kapalıymış" dedi amcam hızlıca.
Neyse dedik ve koşarak parka doğru girdik.
Yağız abim ben hep düşüyorum diye elimden tutuyordu.
Ben düşerken Yağız abimde düşüyordu ve ikimizinde üstü çamur oluyordu.Yarım saat geçti ve hâlâ oyun oynuyorduk.
Enes abim bize bağırıyordu ancak Yağız abim ve ben onu takmıyor ve oynayacak onca şey varken çamurla oynuyorduk.Amcam geldi yanımıza ve koşarak benim elimden tuttu.
Arkasından birkaç adam daha geldi ve Enes abim ile Yağız abimin ellerinden tutarak bir arabaya bindirdi.Amcam o gün takım elbisesini giymiş siyahlara bürünmüştü.
32 yaşındaydı o zamanlar.
Şimdi ise 51 yaşında, o zamanlar ona neler olduğunu soramıyorduk ve şimdi o bize neler olduğunu soramıyordu.Arabaya bindirdi beni, ancak arabadan bebek sesleri geliyordu, neler oluyordu?
"Amca" dedim zar zor konuşarak.
Bana bakmadı bile. Sabah bizi lunaparka götürmek isteyen adam ve gözlerinin içi parlayan adam... Neden gözlerime bakmıyordu? Neden bebek ağlama sesi geliyordu?
"Amca" dedim ancak dilim damağıma sürtünüyor ve konuşmamı engelliyordu.
Dilim konuşurken hep kaşınıyor ve konuşmamı engelliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Nedir
RomanceBen Defne Bozkurt. Kimilerine göre basit bir kadınım. Ruhu mezarda olan ve sadece bedenininde mezara girmesini bekleyen basit bir kadın. Ancak benim bir diğer tarafımda bu günden itibaren Arzhel! Ölüm. Ben hem, yarayım hem de bıçak. Hem kurbanım, he...