Bir keresinde Ömer'in anne ve babası evde yoktu... Sahi annesi yoktu yalnızca üvey annesi vardı.
Üvey annesi iyi kadındı ancak Ömer'in öz babası yüzünden gece gündüz çalışmak zorunda kalırdı.
Babası da gece gündüz kumarhanede oyun oynar ve kadının kazandığı parayı harcardı.Ömer bizi eve davet etti.
Gizem ile içerde film izlerken ben onun odasında takılıyordum.Yatağının kenarındaki komidinin kilitli olduğunu fark ettim.
Kilidinin anahtarı ise Ömer'in boynundaki kolyeydi."Ömer!" Diye seslendim salondaki Ömer'e.
Kısa bir süre sonra yanıma geldi.
"Efendim Seda"
"Bu çeknece dikkatimi çekti de bakabilirmiyim?" Diye sordum ancak Ömer gerçekten fazla düşündü.
Acaba izin versemmi? Diye oldukça düşündü.
"Peki ama lütfen fazla karıştırma ya da içindekileri kırma olurmu? Onlar annemden son kalan şeyler" dediğinde Ömer'e hızlıca sarıldım.
Geri çekildiğimde boynundaki kolyeyi çıkardı ve bana verip odadan geri çıktı.
Çekmecenin yanına gittim ve kilitli kısımı açtım.
İçerisinden müzik kutusu, kar küresi,bir kaç not, ajanda ve büyük bir günlük.
Gülüğün her sayfası doluydu resmen ancak biraz daha gerisine bakınca bir günlük daha vardı.
Üzerinde 'Defne ve Gizem'in hatıraları' yazıyordu.
Günlüğü elime aldım ve ilk sayfasına baktım.
'Sevgili Günlük.
Bu gün günlerden 18 Ağustor ve ben ilk defa arkadaş edindim. Ve ben 7 yaşındayım.
İsimleri Defne ve Gizem olan iki kız arkadaş edindim ancak sınıftaki diğer kişiler kızlarla arkadaş olduğumu görünce beni aşşağadılar ancak Gizem ve Defne beni korudular.
Annem beni babam yüzünden okula geç kaydettirmek zorunda kaldı ama bu yıllar sonra benim açımdan iyi bir şey olucağını bilmiyordum... Çünkü sevgili günlük ben Defne ve Gizem ile tanıştım.
Bana yemeklerinden paylaştılar ve Gizem'in babası ona doğum günü için pasta yapmış. Ha bu arada Gizem'in doğum günü 17 Ağustos ve benim ki de 17 Ağustos ancak ne annem ne de babam doğum günümü kutladı.
Gizem ve Defne benim de doğum günümün 17 Agustos olduğunu duyunca Gizem beslenme çantasını çıkardı ve kabın kapağını açtığında içinden bir dilim pasta çıktı.
Etrafta mum yoktu ancak Defne kalemliğinden en süslü kalemini alarak pastanın üzerine yerleştirdi. "Kalemin süsünü tıpkı bir mummuş gibi üfle" dediğinde kendimi tutamayıp güldüm.
Çocukken gülmem yasaktı ve sınıfta sevilmeyen bir tip olduğum için bu his çok garipti.Pastayı üflediğimde ikiside bana sarıldı ve Gizem pastasını bana verdi. Gülümseyerek benim yememi bekledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Nedir
RomanceBen Defne Bozkurt. Kimilerine göre basit bir kadınım. Ruhu mezarda olan ve sadece bedenininde mezara girmesini bekleyen basit bir kadın. Ancak benim bir diğer tarafımda bu günden itibaren Arzhel! Ölüm. Ben hem, yarayım hem de bıçak. Hem kurbanım, he...