Koma

49 3 1
                                    

Nazım ile olan konuşmamızın ardından arabayla hızlıca konağa gelmiştim. Yol boyunca aklımda olur olmadık bir çok seneryo dönüyordu ama içlerinden en kötüsü... Benim ölmediğimi bilmeleri olurdu. Bu imkansızdı.

Beni herkes Arzhel olarak biliyor.

Konağa girdiğimde herkes salonda oturmuş ve suspus olmuştu. "Ben geldim!" Dedim onlara varlığımı belli ederek.

Herkes kafasını kaldırıp bana baktı. Yıkılmış görünüyorlardı.

"Neler oluyor?" Diye sordum tedirgin bir şekilde.

"Abicim gel otur." Dedi Yağız abim iç çekerek.

Onun dediğini yaparak koltuğa oturduğumda salondaki herkesin bakışını üzerimde hissettim.

"Kandemir ailesi senin yaşadığına bir ihtimal veriyorlar" dedi Yağız abim kısık bir sesle. Kısık sesle konuşmasının nedeni eğerki sesini yükseltirse kimse onu durduramazdı ve heryeri darmadağan ederdi.

"İyide Mert benim mezarıma toprak attı." Dediğimde nefesini verdi. "Asaf işi n'oldu?" Diye sordu lafı değiştirerek.

Çantamdan hızlıca belgeleri çıkartarak masaya koydum. "İş tamam ama önce Asaf Kandemir ailesinin bankasını soyacak sonrası size kalmış" dediğimde bu seferde Yağız abim arkasına doğru yaslandı.

"Herşey fazla karışık, ne hakkında konuşacağımızı bilmiyorum bile!" Dedi Enes abim küfür eder gibi konuşrak. Hızlıca ayağa kalktı ve "KANDEMİR AİLESİNİ YOK ETMEDEN BANA RAHAT YOK!"

"Abi bunlar benim yaşadığıma ihtimal veriyorlarsa Enes abimin bu kadar sinirlenmesi fazla saçma... Başka şeylerdemi var?"
Dedim Yağız abime doğru.

"Sadece Asaf ile görüşmene kızdı" dediğinde çantamdaki telefonum çalmaya başladı. "Kim arıyor?" Dedi Enes abim.

"Ne bilim ben" dedim ve elimi çantama atarak telefonumu çıkardım. Hastane arıyordu.

"A-alo?" Dedim titrek bir sesle telefonu açarak. "Defne Bozkurt ile mi konuşuyorum?" Diye bir kadın sesi duydum. "Evet?" Dediğimde kadın ilk başta ne diyeceğini bilemedi.

"Anneniz ve babanız komadan uyandı. Artık sağlıklılar ve çıkış işlemlerini yapabilirsiniz. Ama şimdilik tek gelseniz daha iyi." dediğinde hızlıca ayağa kalkıp, "NE" Diye şaşkınlıkla bağırdım.

"N'oluyor?" Diye sordu Ömer ve Gizem aynı anda. Salonda oluşan o gürültüye aldanmadan tekrar konuştum.

"Şimdi gelebilirim değilmi?" Dedim telefona doğru. "Evet, ama unutmayın tek gelmelisiniz." demesiyle birlikte telfonu hızlıca kapatarak Enes abime doğru döndüm.

"Abi hastaneden aradılar annem ve babam komadan uyanmış! Ama tek gelmemi söylüyorlar." Dememle bikikte salonda ölüm sessizliği oluştu... Gerçekten neler oluyor!?

"A-abi?" Dedim ve Yağız abime doğru döndüm. Ondanda ses gelmiyordu.

"Neler oluyor!" Diye sinirle bağırdığımda onca kişinin arasından bir korumam öne atıldı. "Arzhel hanım... Onlara Defne olduğunuzu söylediniz" dedi tedirginlikle beraber. Abilerim bile cevap vermemişken onun cevap vermiş olması onu korkutuyordu.

"Ama hastane bizim değilmi?"

"Sorun hastane değil" diye bir ses duyduğumda hızlıca arkamı döndüm... Anne?

"Sorun bizim zaten çıkış yapmış olmamız" dedi annem gülümsemeye çalışarak. "Senin yalnız gelmeni söylemişler çünkü seni pusuya düşürüp kendisini ölmüş olarak gösteren Defne Bozkurt'u gerçekten öldüreceklerdi" dedi Enes abim dişlerinin arasından.

Aşk NedirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin