"Ama niye böyle yapıyosun bebeğim? " dedi Magnus ensemden sırnaşarak. "Size sokulmadığı için rahatınıza! " diye çemkirdim arkamı dönerek. Tekrar onüme dönüp kıyafer dolabından kısa beyaz kumaş şort ve beyaz uzun t-short çıkarıp giydim. Uyandığımdan beri benle konuşmaya çalışıyolardı. Konuşuyordum ama tersleyerek.Mutfakta tezgaha doğru adımladım. Onlar bana kahvaltı yapmışlardı ama ben inatla kendim yapıyodum. Canım acıyodu ama birdaha böyle bir şey yapmayacaklarından emin olana kadar böyle devam edicektim. Kapı açılıp içeriye Adonis girdi elinde poşetler vardı ve gülümsüyordu(?)
Yanıma gelerek tam öpücekken geri çekildim. Oda. " çıkolata aldım sana en sevdiģinden " dedi poşeti önüme tutarak.Beyaz çıkolata...
Gözlerim parlarken almak için uzandım. Ama geri çekti. Önümdeki makarna tabağını alıp salona ilerledim. Yarısına geldığımde doyduğumu fark edip tabağı cam sehpanın üzerine koyup mutfağa ilerledim. Üçlü yoktu. Ama çıkolatalar ordaydı. Evden gelen seslerle evde olduklarını anlayıp poşeti alıp koşarak salona girdim. Televizyondaki filmi izlerken beyaz çıkolataların dördüncücünden bir ısırık aldığımda üçlünün salona geldiklerini gördüm. Kucağımdaki çikolata poşetine sarılarak " vermem çikolatalarımı! " dedim yüksek sesle.
Üçüde önümde dizçöktüler. Donomie önümde Adonis ve Magnusta sağ ve sol tarafımdaydı. Ağzımdaki lokma bittiğinde yine bir ısırık aldım. "Tuna san bir şey söylememiz gerek. " dedi cidi bir ifadeyle. Konuşmalarını bekledim. Magnus derin bir nefes alıp söze başladı. "Bizim Rusya'ya gitmemiz gerekiyor " dedi elimi tutarak. "Neden?" dedim merakla. Adonis " 7-8 ay kadar orda kalmamız gerkiyor en fazla 1 yıl" dedi. "Tamam gidelim " dedim hevesle.
"Sen gelemezsin" dedi. Donomie söze girdi bu sefer. "Orda halletmemiz gereken işler var. Halledince hemen gelicez zaten. " dedi teselli eder bir şekil konuştu. " Ben neden gelmiyorum? " dedim düz bir ifadeyle. Hepsi sus pus olmuştu. Kucağımdaki çikolata poşetini koltuğa bırakıp ayağa kalktım ve giderken " iyi gidin " diyerek hızla odaya ilerledim. Odaya girdiğimde kapıyı kilitleyip yatağa attım kendim. Ama pişman olmuştum. Anlık kalçama giren ağrıyla ve içimdeki şüphelerle daha fazla dayanamayıp ağlama ya başladım.
Saatler ilerledikçe ağlamam yavaş yavaş diniyordu. Yavaşça ayağa kalkıp banyoya ilerledim. Lavabodaki aynanın karşısına geçip yüzümü yıkayıp kuruladım. Lavobodan çıkıp boy aynasından kendime baktım.
Herkezin ağladığında kızaran gözleri, benim kana boyanmıştı...
Evde tektim. Ben oradayken onlar bu gün gidiceklerini söylemişlerdi. Çıkmam için resmen yalvarmışlardı ama neden gittiklerine dahil en ufak bir açıklama bile yapmadıkları için ve dun gece için kızgın olduğum için çıkamamıştım. Saatlerdir acaba benden sakladıkları bir şey mi var diye sormuştum.
Odadan çıkıp mutfağa ilerledim. Dolaptaki çikolatalı dondurmayı ve kaşık alıp salona ilerledim. Kendime güzel bir aksiyon filmi açıp dondurmamı yemeye başladım.
Saate baktığımda sabahın dördü olduğunu görmemle cama baktım. Hava gırimsi renkteydi. Nerdeyse bitmiş olan dondurmayı alıp mutfağa ilerledim. Dondurmayı dolaba koyup kendime bol malzemeli tost yaptım. Dolaptaki ayranı çıkarıp büyük bir bardağa döktüm ve oturdup yemeye başladım. Yemeğin bittiğnde odaya gidip denize girmek için kıyafet hazırladım. Kısa bir şort ve üzerine t-short giyip yanıma havlu, güneş kremi ve yedek giysi alıp evin karşısındaki sahile ilerledim. Yazın son haftaları olduğu için şok fazla güneş yoktu. Havluyu yere serip oturdum.
☆_____________________________________☆
YAZAR'DAN
Üçlü saatler sonra Rusya'ya varabilmişti. Ve şu an büyük saraya doğru gidiyorlardı. Tuna'ya bir açıklama yapmadıkları için pişmanlardı. Ama ya onlardan ayrılırsa. Ya onlardan nefret ederse. Evden bilgi almaları için bir hizmetçi göndermişlerdi.
Saatler sonra büyük saraya geldiklerinde arabadan inip açılan büyük kapılarla içeriye girdiler. Anneleri onları görmenin mutluluğuyla oğullarına sarıldılar. Kardeşleri ve abileriylede hasret giderdikyen sonra büyük salona geçip oturdular.
Bir kaç dakika sonra babalarıda salona girdiğinde ortam istem dışı gerilmeye başlamıştı.Ufak tefek sohbetlerle zaman geçmişti. Magnusun telefonu çalmasıyla herkes ona odak kesildi. Magnus kimin aradığına baktığında evde ne olup bittiğini bildirmesi için bir kadın yerleştirdikleri kadının aradığını görünce nerde olduğunu unutup konuşmaya başladı.
" Birşey mi oldu?"diye söze daldı genç. " hayır efendim olmadı. Ama şu an denize girmek içi oday girdi. " defi kısaca. "Tamam" dedi ve cevap beklemeden kapattı. " Eeee düğün ne zaman abi? " dedi Magnusun en küçük kardeşinin sorusuyla üçlü gülümsedi.
"Yakında."dedi sırıtarak.
☆_____________________________________☆
TUNA' DAN
Karnımın ağrısıyla şifoniyern üzerinde eline alıp içeceğim sırada mide bulantımla bardağı bırakarak lavaboya koştum. Gün boyu yediğim şeyleri kusmaya başlamıştım. Kusmam bittiğinde musluğu açıp kusmuğun gitmesini bekledim. Aklım gelen ihtimlle gülümsedim.
Hmilemiydim?
/büyük saray/Oy verin!
Soru//
1- kaçız olsun
Diğer bölümde biraz zaman ilerleticem.
Şimdilik ÇAAAOOOSSSS!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Liderlerin Eşi // BxBxBxb [18+]
Romance1 Model & 3 Lider BxBxBxb kurgusudur Biraz abartılı