3. Bölüm

24 3 3
                                    

Şaşırmıştım. Jungkook ve Iu... Jungkook bana bakarak "Jennie, Iu ile aramı yapar mısın?" Jungkook'un gözlerine baktım "Tabiki." diyip yemeğimi bitirmeye çalıştım. Jungkook da "Teşekkür ederim." dedi.

Acaba akşam Iu ve Jungkook'u restoranda buluşup onları yanlız mı bıraksam? Evet, bu fikir iyi.

Jungkook'a baktım, gülümseyerek "İstersen akşam Iu ve seninle restoranda yemek yiyelim. Ben işim çıktı numarası ile yanınızdan ayrılırım. Hem siz de yanlız kalmış olursunuz" dedim. Gülümsedi. "Teşekkür ederim. O zaman şimdi ara. Akşama sana konum atarım gelirsiniz." dedi.

Telefonumu cebimden çıkarttım. Tam arama yerine girecektim ki mesaj geldi. Bilinmeyen bir numaraydı. Mesaja tıkladım.

Bilinmeyen Numara

  Jennie, seni özledim. Kim olduğumu biliyorsun. Sana bu mesajları atmaktan hiç bir zaman vazgeçmeyeceğim. Seni seviyorum. Lütfen bize bir şans ver. Bırak da hatalarımı telefi edeyim.

  Seni çok seviyorum. Umarım bir gün beraber oluruz

~Kai

Yine bu mesaj atmış. Ah... çıldıracağım. Taciz ediyor resmen. Bu çocuktan nefret ediyorum. Bir çok kez numaramı değiştirdim ama yine buluyor. Cidden ah...

"Ne oldu? Yüzün düştü?" Jungkook meraklıca dedi. Kafamı telefondan çekip Jungkook'a baktım. Evet, herkes bana bakıyordu. "Kai... mesaj atmış da... neyse ben Iu'yu arayacağım"

Iu'yu aradım. "Alo? Akşam restoranda buluşalım mı?" dedim gülümseyerek. Iu da "Tabiki canım. Zaten işim yok. Bana da iyi gelir." dedi nazikçe. Hemen "Bir arkadaşım da gelecek uygun mu senin için? " dedim. "Sorun değil. Neyse kapatmam gerek dans hocam çağırıyor." dedi ve aceleyle kapattı.

Jungkook'a baktım. "Gelecekmiş." Jungkook gözlerini bana dikerek "Seni akşam alırım." dedi. Bende kafamı onaylayarak salladım.

Jisoo bizlere bakarak "Yg çağırıyor." dedi. Rm ise "Biz de kalkalım" dedi.

Evden ayrılıp arabaya bindik. Lisa konuşmaya başladı "Yarın konser var!" heyecanlı sesi ile. Rose de "Evet." dedi.

Şirkete vardık. Direkten dans odasına geçtik. Hepimizin ayrı ayrı hocaları vardı.

Bir kaç saat aralıksız çalıştıktan sonra dinlenmeye başladık.

"Yarınki konsere tüm Bts'i çağırdım" dedi Rose. "Haberim var. Çok iyi yapmışsın. En öndeler değil mi?" dedi Lisa. Rose Lisa'ya bakarak "Tabiki" dedi. "Yaa... acaba Taehyung ne tepki verecek?" Lisa heyecanlı sesi ile. Rose, Jisoo ve ben "Oooo!" dedik. "Birileri hoşlanmış" dedi Jisoo. Lisa biraz utanarak "Yani... hafiften hoşlanıyorum ne var?" dedi. "Aşık olmak suç değil." dedim. Lisa bana sarıldı "Kimseye demeyin" dedi. Bende "Kime diyeceğiz? Delirme!" dedim.

Dans odasında mola verdiğimi için kimse yoktu o yüzden rahatça konuşabiliyorduk.

Mola bitmişti o yüzden tekrardan çalışmaya başladık.

Akşam olmuştu. Üstüme mini kırmızı bir elbise giymiştim. Jungkook beni almaya gelecekti. Yaklaşık bir kaç dakikadır sokakta onu bekliyorum.

Siyah spor bir araba karşımda hızlıca gelip durmuştu. Camları açtı. Evet, bu Jungkook'du.

"Bin." dedi. Bende kapıyı açıp bindim. Jungkook arabayı sürmeye başladı. "Çok güzel olmuşsun." Nazikçe dedi Jungkook. "Teşekkür ederim" dedim. "Ee... ben nasılım?" Kafamı ona çevirdim. "Sende güzel olmuşsun."

"Teşekkürler de yakışıklı değil miyim?" Dedi merakla. "Yakışıklısın da niye dedin ki?" Kırmızı ışığa gelince durup bana baktı. "Hiç... Sence o beni beğenir mi?"

Onu baştan aşağı süzdüm. Siyah bir takım giymişti. Saçları önüne geliyordu. Herşeyiyle beraber siyahtı.

"Çok siyahsın" dedim. "Ee... beğenir mi diye bir soru sordum. Hangi renk olduğumu değil."

Birden korna çaldı. Evet, yeşil ışık yanmıştı. Önüne bakıp arabayı sürmeye başladı.

"Ay... tamam beğenir, yakışıklısın. Oldu mu? Ne abarttın!" Dedim, sinirle. Arabayı sağa çekip park etti. Evet, bayağı hızlıca.

"Oha! Yuh! Yavaş olsana!" sinirle dedim. "Jennie, iner misin?" dedi. Evet, çok sakindi.

"Ne yani beni arabadan mı kovuyorsun!? Beni sen getirdin ve oraya götürmek zorundasın! Hem aranızı yapacağım hem de sokakta indirileceğim mi!?" Çok sinirlenmiştim.

"Jennie, geldik. Arkana bakarsan restorandın önünde duruyoruz"

Hızlıca arkama baktım. Allah beni kahretmesin. Gelmişiz. Rezil oldum.

"Ne olabilir? Yanlış anlamış olabilirim?" dedim gayet normalce. "Ah... önce kaplan sonra kedi. Sende Suga gibi kediye benziyorsun. Kaplan vibe da veriyorsun" gülerek dedi. "Sende tavşana benziyorsun" dedim ve arabadan indim.

Hızlıca yürüdüm. Arabanın anahtarını çalışana vermiş olacak ki koşup yanıma geldi. "Sen kızdın mı? Ah... sadece şakalaşıyorduk." dedi. "Abarttıysam özür dilerim. Sadece sabah Kai'nin mesajından dolayı sinirim bozuk takmayacağım." dedim rahatlayarak. Konuşmaya yürürken devam ediyorduk. Jungkook da "Takma kafana tamam mı?" dedi. Ben de başımı salladım.

Restorana girdik. Iu bizi masada beklediğini gördük fakat yanında birisi vardı. Arkaları dönük olduğu için göremiyorduk.

"Şu yanındaki kim?" dedim. "Bilmem" dedi.

Masalarına gittik. Gülerek "Sela-" dur bir dakika!? Kai ve Iu yan yanaydı!

  Bölüm Sonu
...

THE İDOL [JenKook]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin