THE İDOL [JenKook]

9. Bölüm

Yüzüm bacağımdaki ellerime bakıyordu. Nefes almakta güçlük çekiyorum.

Jungkook bu sefer bağırarak "Su getirseniz neye bakıyorsunuz!?" dedi. "Jennie, iyi misin? Suyu getiriyor Lisa." Korkulu sesini yumuşatmaya çalışarak dedi.

Jungkook önüme gelen saçlarımı iki kulağımın arkasına koydu. Yavaşça ona baktım. Lisa da suyu getirdi bana verdi.
Alıp hemen içtim.

Kendimi hızlıca toparladım. Arkama yaslandım. "Eee... tamam iyiyim korkmanıza gerek yok."  dedim gülümsemeye çalışarak.

Soyeon, Jungkook ve benim arama oturdu. "Jennie, özür dilerim. Ah... unutmuştum." Dedi ve bana sarıldı.

"Tamam, merak etme iyiyim." Dedim benden ayrıldı.

Soyeon tekrar yerine gitti. Bende ortamın gerginliğini almak için konuşmaya başladım. "Yarın 'Spot' şarkısı için ses kaydetmeye gideceğim."

J-Hope, ellerini yukarı kaldırarak, bir destekçiymiş gibi "Sana güveniyoruz!" Dedi

"Ah, teşekkür ederim." Gülümseyerek dedim.

Lisa yanıma gelip oturdu. "Sen en iyisisin." Dedi.

"Vay... Hepinizin idolü Jennie Kim mi?" Dedim kahkaha atarak. Ve herkes kahkahaya eşlik etti.

Suga "Rap partı yapmayacaksan gitme!" Dedi. "Rapimsi gibi bir yer var." dedim.

Rose ve Jisoo el ele tutuşarak "Jennie! Jennie! Jennie!" Diye bağırdılar. "Ah çocuklar, utandırmayın beni!" Dedim.

Jimin konuşmaya başladı "Bu grubu herkesin bilmesi için fotoğraf çekip paylaşacağım" dedi. Ve herkes bir yana toplandı.

"Çektim" dedi Jimin. Ardından "Paylaşıyorum." Dedi ve herkes yerlerine oturdu.

Iu bizd bakarak "Acaba arkadaş olduğumuz için kim linçlenecek?" Dedi gülerek. Herkesin birden suratı düştü. Bazıları Iu'ya sinirle baktı.

Jungkook kükreyerek "Sence!?" dedi. "Ne?" Dedi Iu anlamayarak. Jungkook tekrarladı "Hani en yakın arkadaşının en çok linçlenen idol olduğunu biliyorsun ya neden dalga geçerek bunu söylüyorsun? Hm?" Dedi sertçe.

Iu, bu sert sözlere pek dayanamadığını görüyordum "Ben... onu kastetmemiştim. Sadece fanlar çok linçliyor her şeyi ve bende 'Acaba bu sefer kim' anladımda dedim." dedi.

Beni kastettiklerini anladım. Bence ikiside birbirini yanlış anladı. "İkiniz birbirinizi yanlış anladınız." Dedim. Neredeyse herkes bana onay verdi.

"Artık kalkalım. Sabah erkenden gideceğim." Dedim ayağa kalkarak. Blackpink üyeleri de ayağa kalktı.

Jin de "Bizim şirket ama Jennie daha çok istiyor orda olmak" dedi gülerek. Bende eşlik ettim.

Bir kaç dakika sonra arabaya bindik. Sürmeye başladım.

Lisa "Gergin ortamda çok kalmadık çok şükür." Dedi. Bende Lisa'ya "Taehyung ile mutfağa gidince ne yaptınız?" Dedim gülerek.

Rose "Aa! Evet anlat!" Dedi meraklıca. Jisoo da "Lisa! Hadi!" Dedi.

Lisa da "Mutfağa gittik. Nasılsın falan gibi şeyler sordu. Hayatın nasıl? Ne yapacaksın bu aralar? Üyelerle iyi misin? Aşk hayatın nasıl? Gibi şeyler sordu." Dedi.

Ben hemen "Aşk hayatın derken!?" Dedim heyecanlıca.

Rose ve Jisoo "Ooooo!" Diye bağırdı. Lisa şok yüzü ile bizlere bakıyordu.

"Ben sana diyeyim bu iş olmuş" dedim gülerek.

Jisoo da bana baktı. "Jennie, sence Jungkook mu haklı Iu mu?" Dedi.

Derin bir nefes aldım. "Ah... ikisi de birbirini yanlış anladı. Bu kadar ortada birşey yok." Dedim.

Rose de " Jennie haklı. Bence boş boşuna sinirlendi Jungkook." Dedi.

Eve geldik. Arabayı park ettim ve içeriye girdik.

Telefondaki saatime baktım. Saat 00.00 dı. Yuh! "Kızlar çok geç olmuş uykum geldi zaten iyi geceler." Dedim hepsine sarılarak. Onlarda "İyi geceler" dedi ve herkes odasına çıktı.

Odama girip direk üstümü değiştirdim. Akşam bakımımı yaptım ve yattım.

Sabahın alarm sesi ve gün ışınları yüzüme vuruyordu. Hemen kalktım. Telefon saatime bakım ve saat 05.00 dı.

Banyoya girdim. Duş falan aldım. Bakım yaptım. Üstüme açık pembe etek (altına kısa siyah tayt) ve üstüme siyah bir crop giydim. Ayakkabı, takı gibi şeyleri de takıp, giyince hazır oldum.

Blackpink üyeleri 07.00 da gidecekleri o yüzden yatıyorlardı.

Arabama bindim ve Hybe Entertainment'e gittim.

İçeri girip direk Zico'nun odasına girdim.

"Selam!" Dedim gülümseyerek. Zico bana baktı ve gülümseyerek "Hoş geldin." Dedi. Yanına oturdum.

Zico elime söz kağıdını verdi "Bunları ezberle ve sesini kaydedelim." Dedi.

"Sözler bayağı iyi!" Dedim kağıttaki sözleri okuyarak.

Zico "Eğer 1 saate ezberleyip kayıt yaparsak yarın müzik videosunu çekeriz." Dedi sırıtarak. "O iş bende." Dedim.

Beraber ses odasına gittik. Yaklaşık 1 saate ezberledim. Sesi kaydettim.

Müzik videosunda neler yapacağımızı anlattı.

"Şu el ele tutuşup dans etmeyi anlayamadım ya... yapamayacağım sanki." Dedim.

Zico da "Benim patronla falan görüşmem gerek sen tek başına pratik yap sonra beraber yaparız. Zaten nakarat kısmını öğrendin." Dedi ve gitti.

Bir elimi havanın oraya diğer elimi de hava ile el ele tutuşarak bir yapmaya çalıştım.

Birden kapı açıldı sanırım gelen Zico'ydu.

"Zic- Jennie!? Ne yapıyorsu!?" Bunu diyen Jungkook'du. Hemen ona baktım ellerimi arkama saklayarak.

"Eee... Tek başıma dans çalışıyordum. Korkuttun." Dedim gülerek.

"Jennie, hava ile dans ediyorsun farkında mısın?" Dedi gülerek.

"Kolaysa sen yap!" Dedim kahkaha atarak.

"Sana öğretmemi ister misin?" Dedi gülümseyerek. "Tamam." Dedim.

Yanıma geldi. Bir sol elimi onun omzuna koydum. Sağ elimi tuttu ve havaya kaldırdı. Diğer elini de belime koydu ve kendine biraz çekti.

"Rahatsız olmuyorsun değil mi?" Nazik sesi ile söyledi.

"Hayır. Şimdi bu pozisyonda dönmeye çalışacağız benim sağıma doğruca." Ona anlatmaya çalışarak. O da gözlerimin içine bakmaya başlayarak "Tamam" dedi.

Belimi tutan elini dönmeye başlarken biraz daha kendine çekti.

BÖLÜM SONU

. . .