Bölüm XXVIII: Kontrolsüzlük

5 2 0
                                    

"Teşekkür ederim Prenses Melissa, Prens Timur. Üçünüz nasıl karşılaştınız acaba?" dediğimde Timur ve Melissa birbirine baktı. Yanıt veren kişi Jace oldu.

"Ağacın altında bekliyorlardı. Ben de evde olduğunu ve benimle birlikte gelebileceklerini söyledim."

"Pekâlâ, siz nasıl bir araya geldiniz?" deyip kısa bir süreliğine Zack'e bakan Melissa gülmeden edemedi. "Zack gerçekten bu tişörtü giyerken hiç, yani nasıl bir düşünceyle giydin. Rencide etmek istemem ama." Pastasını yemekte olan Zack hiç umursamadan cevap verdi.

"Özellikle bastırdığım bu tişörtü mü soruyorsun? Doğrusu kazanmasını istediğim takım kazandığı için öyle mutlu oldum ki çıplak göğsüme bile bastırabilirim bu baskıyı. Sence daha güzel görünmez mi Aida?" dediğinde gözler bana dönmüştü. Gülmemelisin Asena, gülme!

"İyi ki tişörte bastırmışsınız Prensim." Engel olamadığım gülümseme görünmesin diye kafamı aşağı eğmiştim. Timur kahkahasını bastırmaya çalışırken Melissa artık saklamaya çalışmıyordu.

"Uzun zaman sonra ilk defa çabalarının boşa gittiğini görüyorum Zack ve inanmayabilirsin çok eğleniyorum." Diyerek gülmeye devam etti Melissa. Zack biraz rahatsız olmuş gibiydi.

"Su Prensesi'yle bu kadar yakın mıydınız Aida?" Elbette cevap vereyim diye sormamıştı bu soruyu. Aralarındaki gerginliğin neden olduğunu dahi bilmiyordum. "Neden gelmiştiniz? Timur'u anlayabilirim ama senin neden geldiğini bilmiyorum Melissa, ortamdaki enerjiyi bozmadan önce sadede gelmeye ne dersin?" Melissa'nın sinirleri bozulmuş gibiydi. Ama yine de Zack haklıydı. Söyleyeceği bir şey olmasa geleceğini sanmıyordum.

"Bacağın nasıl Aida?"

"Daha iyi Timur. Bunun için mi geldiniz?"

"Öncelikle Lily akademiden kovuldu. Bunu haber vermek istedik. Bir de Lily ile ilgili başka bir bilgi daha var ama..." deyip bir saniyeliğine gözleri Jace'e döndü. Jace burada diye anlatamıyordu anlaşılan. "Bir ara beraber antrenman yapalım Aida. Bu sefer daha ciddi olalım ama."

"İnan bana ciddi olmasını istemezsin. Fena paralıyor." Zack pastasını yerken söylemişti bunu.

"Merak etme ben alışkınım onun gücüne."

"Yani artık ne kadar alışkınım dersen de geçen gün beni ceset torbasına çeviriyordu az kalsın."

"Abartıyorsunuz Prensim." Dedim dişlerimi sıkarak Jace buradayken böyle rahat konuşmamaları gerekirdi. "Antrenman konusunda haberleşelim Timur." Bu sefer daha sakin konuşmuştum.

"Biz artık gidelim." Dediğinde Melissa hiç oralı olmamıştı."Melissa. Gidelim." Melissa zorla kalkıyor gibi kalkıp evden çıktı. Daha çok Timur'un dediklerini yapmak istemediği için ters davranıyor gibiydi.

"Sonunda gitti. Gelirken cadı kardeşini de getirmek zorunda mıydı yani?"

"Aranızda bir sorun varsa bunu çözmeniz daha iyi olmaz mı Prensim?"

"Onunla sorun çözmeye çalışmak, senin açından anlatayım, dünyanın tamamını kristal kaplamakla aynı şey."

"Öyleyse lütfen gelecekte savaş çıkarmamaya çalışın."

"Tabii gelecekte beni engellemeni bekliyorum." Dediğinde Jace ağzındaki sodayı püskürtmüştü.

"Umarım onu temizlersin Jace." Dediğimde kendini toparlayıp ağzını sildi.

"Evet, izninizle." Deyip banyoya gitti. Zack ise gülmemek için kendini tutuyor gibi görünüyordu.

"Şunu yapmasan olmaz mı yani?"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: 2 hours ago ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Aradia LanetiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin