#22 kiss or fight

33 9 0
                                    




1 hafta dolmuştu. herkes sınavlarına girmiş iyi veya kötü notlar almışlardı. şimdi ise asıl eğlenceli olan kısım yani gezi günü gelmişti. herkes heyecanla eşyalarını hazırlamış okula doğru yola koyulmuştu.
öğrenciler heyecanlı öğretmenler ise telaşlıydı. öğretmenler kimlerin aynı odalarda kalıcağını ayarlarken öğrencilerde otobüste oturacakları yerleri seçmiş yerleşiyorlardı.

okulda geziyi ayarlayan hocalar önce öğrencilere doğada kamp yapacaklarını söyleselerde sonradan planı değiştirip sahili olan bir yere götüreceklerini söylemişlerdi. ve bunada en çok jaehyun sevinmişti. en sevdiği şeylerden biriydi çünkü, yaz mevsimini çok severdi.

otobüste arka ikili koltukta woonhak ve sungho yanında riwoo ve taesan bi önlerinde ise leehan ve jaehyun oturuyordu. leehanla riwoo arka arkaya otursalarda woonhak ve sunghoyu yalnız bırakmamak için birbirlerine katlanıyorlardı.
woonhak ve sungho muhabbet edip gülüp eğlenirken riwoo telefonundan oyun oynuyor leehanda müzik dinliyordu. jaehyun ise oturmuş kulaklıklarıyla video izliyordu. taesan elini öne uzatmış jaehyunun koluna dokunmuştu. bunu hisseden jaehyun kaşlarını çatarak arkasina dönmüş "ne?" demişti. taesan ise bir şey yok der gibi omuzlarını indirip kaldırmıştı. jaehyun sinirle önüne dönüp videosunu izlerken taesan tekrar aynısını yapmış onunla uğraşmaya çalışmıştı. jaehyun sinirle ayağa kalkıp arkasını dönmüş "bak çocuk yemin ediyorum elimde kalırsın."
riwoo şaşırmış bir şekilde ikiliyi izlerken tüm herkesin odak noktası jaehyun olmuş taesan ise gülerek "nasıl kalırım göstersene." demişti.
sesleri duyan hocalardan biri bağırarak "myung jaehyun!" demişti. jaehyun son kez "birdaha dokunma elini kırarım." diyerek yerine oturmuş sonrada kulaklığını takıp videosunu izlemeye devam etmişti.

taesan ise sıkıntıdan patlamış bir şekilde sürekli jaehyuna mesaj atıp konuşmak için çabalıyordu fakat jaehyun hiç o yanlı olmamış mesajlarına bakmamıştı. yol boyu taesanı ghostladı ve sonunda kalıcakları yere ulaştılar.

herkes teker teker inip eşyalarını aldıktan sonra bir yere toplandılar ve hocalar herkesin oda arkadaşlarını açıkladı. şans mıydı bilmiyorlardı fakat leehanla riwoo aynı odaya denk düşmüştü. ikiside sinirle hocaya itiraz ettiler ama başarılı olamadılar. sungho ve woonhak ayrı odalara düştüler ama sonradan oda arkadaşlarını ikna edip aynı odaya geçtiler. peki taesanla jaehyuna ne oldu? tabii ki ayrı odalara düştüler. jaehyun beomgyuyla denk düşmüş taesan ise yeonjunla. taesan önce yeonjuna yalvarmış sonrada beomgyuya yalvarıp bir şekilde odalarını değiştirmişti. beomgyu ve yeonjununda işine gelmişti fakat beomgyu jaehyuna ne diceğini bilemediği için başta istememişti.
herkes odalarına dağılırken jaehyun beomgyunun farklı yöne gitmesine şaşırmış tam soracakken taesan koluna girip "benimle gel." demişti.

odalarına çıktıklarında jaehyun anlamaz bir şekilde taesana dönüp "niye geldin sen?" demişti.
"oda arkadaşıyız."
jaehyun sinirle kaşlarını çatmış. "yok öyle bir şey. ben beomgyuyla oda arkadaşıyım. çık hadi."
"olmaz, beomgyu yeonjunla kalmak istedi. sende bana kaldın."
"kesin senin bir parmağın var bu işin içinde."
"kafanda kurma jaehyun. sahile inelim mi?"
"ben seninle inmem hiçbir yere aptal ucube."
taesan jaehyuna yaklaşıp aralarındaki mesafeyi kapatmış daha sonra üstüne yürüyerek jaehyunu duvarla arasına almıştı. elini jaehyunun saçlarına çıkartıp okşamış "jaehyun, kırma beni. beraber inelim." demişti.
jaehyun ise ani hareketleriyle ne yapacağını bilememiş bir şekilde "tamam, tamam çekil sadece."
diyerek duvarla arasından çıkmış eşyalarını alıp tuvalete girmişti. "ben üstümü giyiyorum. sende giy, inelim."
"tamam, bekliyorum seni."

ikili üstlerini değişmiş beraber sahile inmişlerdi. etrafta çoktan herkes inmiş ve eğlenmeye başlamışlardı bile.

taesan bir anda tişörtünü çıkartıp bir kenara bırakmış jaehyuna dönüp "çıkart üstünü." demişti.
jaehyun oflaya puflaya üstünü çıkartıp taesana bakmış taesan ise elini tutup bir anda denize doğru koşmaya başlamıştı. jaehyun arkasından sürüklenirken taesana bağırıp "taesan!! napıyorsun?!" demişti. taesana tabii ki engel olamadı. ikili uzun süre denizde yüzüp eğlenmiş daha sonra gün batımına yaklaşırken herkes yavaştan odasına çekilmeye başlayınca orada başbaşa kalmışlardı. taesan etrafını dikizledikten sonra jaehyuna yaklaşıp önüne durmuş ve jaehyunun önüne gelen saçlarını arkaya atmıştı eliyle. jaehyun ise yutkunup taesanı izlemişti sadece.
"jaehyun."
"hm?"
"sana iki seçenek sunuyorum."
jaehyun merakla gözlerini açıp taesana odaklanmıştı.
"ya sonsuza kadar öp beni, ya da sonsuza kadar kavga edelim."
"ne?"
"duydun, seç birini."
"taesan, kafan güzel mi senin? saçmalıyorsun şu anda."
jaehyun sinirle dönüp gidicekken taesan durdurup tekrar önüne geçmiş "gitme, kafam falan güzel değil gayet ayığım şu anda. istersen yumruk at bana, ya da öp beni. çok basit bir şey, birini seç."
"olmaz. geç önümden."
"geçemem."
"sen benden nefret etmiyo muydun? ne öpmesi?"
"ediyodum. artık etmiyorum. hep seni öpmek, hep seni görmek istediğimi fark ettim. odalarımızı bile bilerek ben değiştirdim."
"leehan ve woonhak dışında sırrımı bilen tek kişisin taesan. üzgünüm, yapamam. ilişkiler bana göre değil. seni mutlu edemem. bir gün beni terk eder gidersen bunun altındanda kalkamam. uzak dur lütfen. söz veriyorum bende uzak dururum senden. sataşmam sana."

taesan ellerini jaehyunun beline sarıp iyice yakınlaşmış aralarındaki mesafeyi kapatmıştı.
"emin ol seni görmek bile beni mutlu ediyor. korkunu biliyorum, benimle yen istiyorum bu korkunu. söz veriyorum, hep yanında olurum bu süreçte."
taesan bir süre jaehyunu izlemiş daha sonra tekrar konuşmuştu.
"jaehyun, tamam. kendini sıkıştırmana gerek yok. rahat olmadığın bir şeyi sana zaten zorla yaptıramam. ben sana güven vereceğim sen sadece rahat ol. istediğin gibi davran. hm?"
jaehyun ise söylediklerinle rahatlamış bir şekilde yavaşça başını sallayıp teşekkür etmişti. taesan bir eliyle saçlarını okşayıp gülümseyerek geri çekilmiş "hadi çıkalım. acıkmadın mı? üstümüzü değişip yemek yemeye gidelim."
jaehyun tekrardan başını sallayınca ikili beraber denizden çıkıp odalarına geçmişti. sıra sıra duşa girip üstlerini değişmiş daha sonra yemek için aşşağı inmişlerdi.

yemekte woonhak ve sungho ikilisini beraber görünce jaehyun onlara dadanmayı unuttugunu söyleyerek onların yanına oturmuştu. mecbur taesanda onların yanına oturmuştu. jaehyun telefonunu alıp leehanı aramış yanına çağırmıştı. leehan geldikten sonra riwoo nolduğunu anlamak için öbürlerinin yanına gelmiş daha sonra beraber yemek yemişlerdi. işin garibi kimse birbirine sarmadan yemeklerini yemişler jaehyunda sunghoyu gözlemleyebilmişti istediği gibi.
sungho sonunda dayanamayıp jaehyuna dönmüş "sen niye beni izliyosun?" demişti.
jaehyun ise kaşlarını çatıp "oğluma nasıl davranıyosun görmem gerek. bir sorun mu vardı?"
demişti.
woonhak koluyla jaehyuna vurup susturmaya çalışmış ama başarılı olamamıştı.
sungho ise gülerek "merak etme, senden iyi bakarım oğluna." demiş sonra woonhaka dönmüştü.
woonhak ise sinirle jaehyuna dönüp "annem değilsin sen gerizekalı!" diyince taesan kahkaha atıp jaehyuna "çok tatlısın." demişti.
jaehyun duyduğu şeyle öksürmeye başlamış daha sonra leehanın uzattığı suyu içip "sussana!" demişti.

konu kapanınca taesan hep beraber oturmalarını fırsat bilip "hava kararmışken sahilde ateş yakıp oyun oynayalım mı?" demişti.
amacı riwoo ve leehanı konuşturtmaktı.
riwoo ve leehan hemen itiraz edip "hayır!" demişlerdi aynı anda.
jaehyun ise leehanın koluna girip "hep beraber oynayalım işte çok kişiyiz eğlenceli olur." demiş daha sonra taesana kaş göz yapmıştı. taesanda aynı şekilde riwooya dönmüş "lütfen, kırma beni." demişti. ikiliye zorla kabul ettirince hepsi yemekten kalkmış doğruca sahile inmişlerdi.


bu bölüme ek olarak bir bölüm daha yayınlayacağım tam bir bölüm gibi düşünebilirsiniz.🩷🩷 umarim hosunuza gitmistir iyi okumalar🎀

kiss or fight | jaesanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin