Ferdanın Günlüğü🎀Merhaba sevgili günlük. Yavaş-yavaş gözlerimi açtım. Başımda feci bir ağrı vardı. Doğrulup biraz kendime gelmeye çalıştım. Çok pis ağrıyordu başım. Nolmuştu ya? Zihnimi yordum biraz dün nolmuştu diye. Ah tabi ya Karandan intikam alıcaktım kendimce. Sarhoş olmuştum muhtemelen. Bara gittiğimizi hatırlıyorum, biraz falan içtiğimi sonra dans etmiştim ama sonrası yoktu. Ben nasıl buraya geldim. Onuda bilmiyorum ya. Neyse.
Üstüme bakınca kalpli pijamalarımın içinde olduğumu gördüm. Kim giydirmişti ki? Ayağa kalktım zorda olsa. Yavaş-yavaş salona gittim. Birden başımı kaldırınca koltukta Karanı gördüm.
Ah tabii ya. Oyunmuydu değil miydi diye sarhoş olucaktım ki, Karan gelsin. Gödüğüm kadarıyla da oyundu hepsi.Yavaş-yavaş Karanın yanına gittdim. Çok yorgun görünüyordu. Saçı dağılmıştı. Diz çökdüm önünde. Yere oturdum. Onu izledim sadece. O kadar özlemiştim ki...
Düzgün bir şekilde oyun oynaya bilirdiler. Niye böyle yaptı ki? Niye o kızın dudağına yapışmasına izin verdi ki?Elimi saçına götürüp yüzüne düşenleri geri çektim. Baya olgunlaşmıştı. Yeni traş olduğu belliydi. Elimi yüzünde gezdirdim. 5 yıl mahrum kalmıştık bir-birimizden.
Bu gün doğum günümdü bir de. 22 yaşım oldu. Karan 23 ben 22. Acaba nolucaktı. Diye düşüne-düşüne Karan kımıldadı. Ben de nasıl olduysa bir damla akan göz yaşımı sildim. Gözüm dolmuştu. Ayağa kalktım. Karan da gözünü açtı. Doğrulup gerindi. Birden beni gördü ayakta. "Ferda?"dedi. Niye ki? Niye Ferda? Bana Ferda demezdi ki o. "Ferda ne ya Ferda ne? Ben senin sevgilin, güzelin, bebeğin, Ferdan, her şeyin değil miyim artık? Ferda demezdin ki sen bana."dedim gözlerim dolarak.
"Biliyorum, biraz kötü bir oyun old..."diyemeden. "Karan, ben seni 5 yıl bekledim. Sen de beni. Sence oyunun sırası mı?! Ha? Sırası mı ya?! Ben ne kadar ağladım biliyor musun? Ben o kadar korktum ki kokunu unuturum diye. O kadar korktum ki unutursun diye. Sence oyunun sırası mı? Benim bana sarılmana o kadar ihtiyacım vardı ki. Seni öpmeyi o kadar çok özlemiştim ki. Sen gittin o kızı öptün! Anlamıyorum ya. Oyun tamam anladım da kızı niye öpüyorsun?!"diye bağırdım.
"Ferda,"deyince "Te Allahım hala Ferda diyor."dedim sinirle.
"Git Karan tamam mı? Şimdi git. Biraz yalnız kalıyım."dedim göz yaşlarımı silerek. "Birincisi ben öpmedim onu, o beni öptü. Ben sadece elimi tutar diye sanmıştım. O, oyunu abartmış. Sen nasıl öptün o şerefsizi? Ben öpmedim o kızı. Hem o fikri Kuzey vermişti. Peki sen o Aziz itini nasıl öptün?"deyince gözlerimi şokla açtım. Azizi mi öpmüştüm ben? "Karan. Ben sarhoş..."diyemeden korktuğum şeyi yüzüme vurdu. "Sana yaptığı şeyi unuttun mu?"dedi beni umursamayarak.Kendi de biraz sonra fark etdi ne dediğini. Geri geri gidip ondan uzaklaştım. Göz yaşlarım artık kontrolsüz akıyordu. Durduramıyordum. "Gerçekten mi?"dedim hıçkırarak. "Bunu mu yüzüme vurucaksın? Sanki ben bir şey yapmışım gibi. O da sarhoştu anladın mı? Zaten ondan sonra özür diledi benden. Sen gittikten sonra hiç konuşmadık. O mekan da onundu. Bilerek gittim oraya. O kız seni öpünce ben de anlamadım ne yaptığımı ama yaptım tamam mı? Gelme üstüme! Yoruldum Karan yoruldum. Ben seni çok özledim anlamıyor musun?"dedim ağlayarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çocukluk Aşkım | Günlük
Novela JuvenilSonra o beklemediğim anda belimden tutup göğsüne çekti, adeta beni kendine yapıştırdı. Kulağıma eğilip, "Bilerek mi yapıyorsun yoksa gerçekten bir tesadüf mü?" diye fısıldayınca yine kalbim devreye girdi. Sonra yüzünü bana çevirdi. Yine çok yakındık...