Ferdanın Günlüğü🎀
Merhaba sevgili günlük. Bu gün Karan beni istemeye gelicekti! Evet. Bir haftaya da evlenicektik. Biz ailemizle çok konuşmuyorduk. Onlar da merak etmiyordu ayrıca. Onun için Karan beni abimden istiycekti. En güzeli. Neyse, şimdi kızlar bendeydi. Hazırlanmaya başladık. Nera da burdaydı. Sanki aramız yumuşuyordu. Ayrıca iyi kızdı.
Ben kırmızı dizimden biraz yukarı olan bir elbise giymiştim. Kırmızı bir bileklik takmıştım, makyajımı da Ayça yapmıştı. Sade ama çok güzel olmuştum. Küpe sevmiyordum diye takmadım. Karanlar yüzükleri de alıp gelicektiler. Kızlar da baya güzel olmuştu. Hepsi farklı farklı elbiseler giymişti.
Çok heyecanlıydım. Aynadan kendime baktım. Abim arkadan geldi. Abimde evdeydi. Karan, Kuzey, Ayaz gelicekti bi tek. O kadar. Abim boynumdan kollarını geçirip sarıldı bana. Bende elimi koluna koydum.
Ailemde tek yanımda olan insan oydu diye bilirdim. Şakağıma öpücük bıraktı. "Minik kardeşim benim evleniyor mu?"dedi. Arkamı dönüp kaşlarımı çatdım. "Abi. Sen benden büyüksün ama ilk ben evleniyorum yani, bence acele et sende."dedim göz kırparak.
Bir an yüzü düşdü sanki. "Ne oldu abişim?"dedim. "Nera daha evlenmek istemiyor. Ama çok seviyoruz bir-birimizi. Evlilik teklifi ederdim, ederdim de korkuyorum hayır derse diye."dedi.
"Ya, abicim bence et ya. Belki senden bi adım bekliyordur. Ne biliyon yani. Evet derse ne olucak? Daha çabuk demediğine pişman olucaksın. Ama için rahat edicekse ben konuşurum onunla."dedim göz kırparak. Gözünün içi parladı sanki. Gülümseyip sarıldım ona. Beni kucağında döndürdü. Kahkaha atdım. Yere koyunca birden zil çaldı.
Tedirginlikle "Ayyy geldiler geldiler. Abi Abi Abi Abi geldileeeeer."dedim. Abim "Kız noluyo be? Sanki ilk kez görcek sevgilisini."dedi. "Yaa, Abi ama. Hadi gidiyom ben."dedim ve kapıya gittim. Kızlarda arkamdaydı. Nefes alıp verip Bismillah deyip açtım. Kuzey, Ayaz, Karan gelmiştiler. İlk Kuzey girdi selam verip sonra da Ayaz. Hepsi takım elbise giymişti. Çok şıktılar.
Ve Karan... Elinde bir buket çiçek ve çikolata vardı. Elindekileri alıp, yanağından öpdüm. O da benim. İçeri geçtik. Karan, Kuzey, Ayaz yan yana kanepede oturdular. İkili koltukta Nerayla abim. Kızlarla sandalyede oturcaktık. "O zaman kahveler."deyip kızlara göz kırptım. Onlar da arkamdan mutfağa geldiler.
Fincanları koydum. Sadece erkeklere koydum. Biz kızlar içmiycektik. Heyecandan... Kahveni pişmeye koydum. Kızlar kendi aralarında sevgililerinden konuşuyordular. Bense heyecandan bi şey duymuyordum. Kahveler pişince hepsine dökdüm. Ayça elindeki tuzu bir fincana döktü. "Bak bunu karıştırma."dedi. Nera "Tuz döküyor musunuz gerçekten? Yazık değil mi?"dedi. Sırıtıp "Onun yaptığının yanında bir hiç. Hem sen dökmezsin abime."deyip göz kırptım.
Ben arkamı dönüp kurdeleyi götürüp arkamı döndüm. Of ya kızlar hepsini tepsiye koymuştu.
"Ya, hangisi?"dedim tedirginlikle. "Iıı şey galiba bu."deyip bir fincanı gösterdi Ayça. Karanın kahvesini karıştırmayalım diye kurdele takıcaktım. Ama şimdiden karıştı.
Neyse deyip kurdeleyi fincana güzel bir şekilde bağladım. Derin bir nefes alıp verip tepsiyi elime aldım. "Hadi, hadi."dedi Damla.
Kızlar arkamda ben önde içeri girdik.Nera abimin yanına, kızlar da sandalyeye oturdular. Bende ilk abime, sonra Kuzey ve Ayaza verdim. Sonra kurdele olan fincanı Karana verdim. Bana bakıp göz kırptı. Gülüp geri çekildim.
Bende kızların yanına oturdum. Onlar kahveleri içmeye başladı. Beni Karana Kuzey istiycekti. Kuzey "O zaman..."diyemeden abim kahveyi ağzından püskürdü. Ay galiba abime gitmişti tuzlu kahve. Karansa rahat rahat kahvesini içiyordu. Nera abime bakıp sırıttı.
Bense "Görüyor musun abi demek bizden sonra senin sıran. "deyip göz kırptım. Kızlarsa kıkırdadı.Demin Nera evlilik hakkında kötü bi şey söylemedi. Bu da demek oluyor ki ilk adımı o bekliyor. Abime istemeden sonra söylüycektim tabii ki.
Abim kahveyi masaya koyup geriye yaslandı. Ben Kuzeye bakıp göz kırpıştırdım, başlaması için."Evet, şöyle ki, Aras abi biz Allahın emri, peygamberin kavliyle kızınız Ferdayı oğlumuz Karana istiyoruz."deyince Kuzey kalbim tekledi. Ayyy evlenicezz ya biz. Neyse abime bakim bi. Abimse hala kendine gelmeye çalışıyordu. Ayça falza koymuştu muhtemelen. Suyu alıp içince onu da püskürtdü. Ayağa kalkıp Karanın suyunu içti. "Ama yuh artık bu ne? Kim koydu bu tuzu?"dedi abim. Ayça "Şey ben koydum Aras abi. Yani Karana gidicekti de karıştırdık. Özür dileriz ya."dedi mahçup bir ifadeyle.
Kuzey "Allah aşkına Ayça bana da bunun bin katını yaparsın sen şimdi dimi?"dedi korkarak. Her kese gülerek baktım. Abime dönüp "Yaa, abi artık ver de gideyim nolur."dedim üzgün bir ifadeyle.
Abim bana bakıp sonra Karana döndü. "Kaç yıl beklemişler bunlar bir-birini, hem sevmişler, hem de onun üstüne çocukluğumuz da birlikte geçmiş, Karanı tanıyorum, nasıl biri olduğunu da biliyorum, o yüzden verdim gitti."deyince sevinç çığlığı atdım. Herkes ayağa kalkıp sarıldı.Sonra Damla elinde tepsiyle geldi. Yüzükler ve kurdele vardı. Abim bir yüzüğü bana, birini Karana taktı. Ve makası alıp kesdi. Herkes alkışladı. Ben de Karana sarıldım.
Herkes bir tarafa oturmuştu. Ben de abimi yanıma çağırdım mutfağa.
Abim kapıdan girince 'ne oldu?' dercesine baktı."Abi bence evlenme teklifini yapa bilirsin artık."dedim göz kırparak. "Ne? Nasıl yani? Kime?"dedi şaşkın bir ifadeyle. Göz devirip "Ya abicim bana. Te Allahım Neraya tabii ki. Demin bir şey konuştuk, ondan anladım. Yüz ifadesinden. Sen konuyu boş ver."dedim çabucak.
Gözünü büyütüp "Gerçekten mi?"dedi. "Evet abicim. Bence git yüzük al çabucak."dedim.Abim "Aldım zaten yüzük."deyip içeri geçti. Bende arkasından gittim kaşlarımı çatarak. Nera oturmuştu. Abim önünde diz çökerek cebinden bir kutu çıkardı. Gözlerimi şaşkınlıkla açtım. "Güzelim, yavrum, her şeyim. Ben aslında korkuyordum hayır demenden. Ama Ferda sağolsun. Neyse ben seni çok seviyorum, sen de beni. Ben artık sevgili değil karı koca olmak istiyorum seninle. Her şeyi, her bir ilki seninle yaşamak istiyorum. Seninle yaşamak, seninle yaşlanıp seninle ölmek istiyorum. Ömrümün sonuna kadar benimle olmanı istiyorum. Benimle evlenir misin güzel sevgilim?"dedi abim. Neranın gözleri dolmuştu.
Oturduğu yerden abime sarıldı abim onu kucağında kaldırdı. Ve dudakları buluştu. Evet deyişiydi bu galiba. Oha dedim kendi kendime. Hiç inanmazdım abimin böyle sevdiği bir kız olsun. Çünkü abimin hayatında olan kız ancak annem ve bendim. Onlar ayrılınca abim yüzüğü parmağına taktı.
Ellerimi çırpıp "Ayyyy çifte düğün olucak desenizee."dedim koşup abime sarılarak. Sonra da Neraya sarıldım. "Tebrikler, sizin adınıza çok sevindim. Mutlu olun."deyip göz kırptım abime.
Hepimiz çok sevindik. Ve 5 güne düğünümüz vardı. Çifte düğün.
Çok güzel bir hissdi. Gerçekten.
Sevdiğim adamla evlenicektim. Bundan güzel şey mi vardı.Bu günlük bu kadar. Finale az kaldı bu arada' maleseff.
Oy vermeyi unutmayınnn♡♡♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çocukluk Aşkım | Günlük
Novela JuvenilSonra o beklemediğim anda belimden tutup göğsüne çekti, adeta beni kendine yapıştırdı. Kulağıma eğilip, "Bilerek mi yapıyorsun yoksa gerçekten bir tesadüf mü?" diye fısıldayınca yine kalbim devreye girdi. Sonra yüzünü bana çevirdi. Yine çok yakındık...