1. BÖLÜM

543 40 6
                                    

🕯️⛓️

Herkese selamlar.
Yeni askeri kurgumuzun
İlk bölümünden selamlar.
Sizi çok sevdiğimi unutmayın:)

❝Önce Hayaller ölür, Sonra insan.❞

-William Shakespeare.

Bölüm müziği;
Aklımı Geri Ver - Seksendört.


2003.
Ankara.

1 | Deniz Dalgası.

Tik tak. Tik tak.

Hayatın Bitmesine son 30 dakika vardı. Bir hayatın bitmesi, Bir denizin dalgasını vurmasıyla eş değerdi. Bir hayatın bitmesi 1 saniye bile sürmezdi. Dünya böyle bir yerdi. Bir insan bir hayatı silmek için vicdanının sesini duymamazlıktan gelirdi.

Bir Yaşam'ın bitmesi, insan oğlunu çok kötü yıkardı.

Önünde ki annesi'nin daha iyi okuma yapması için aldığı kitap'ı okumaya başladı Hazel. Dudağını bastırarak, gözlerinden akan yaşları bastırıyordu. Hayatı inişli çıkışlı olan Hazel, hayat'ın ne demek olduğunu bilmeyecek kadar küçüktü. Hemen hemen 8 yaşlarında olan Hazel, ilk okul öğrencisiydi. Okulun ne demek olduğunu iyi biliyordu. İkinci sınıfa geçmişti. Dersleri ona göre daha zorlaşmıştı.

Fakat asıl zorluk hayattı. Bunu bilmiyordu.

Okula gittiği ilk gün kimse ile arkadaş olmak istemiyordu. Daha çok asosyel bir kızdı. Ortamlara katılan, Gülen, ortamı büyük olan o kız değildi. Asi, Sessiz, sakin bir kızdı. Küçük olmasına rağmen genç kız gibi dik bakışlı bir kızdı. Nerede napacağını iyi biliyordu.

Annesine benzediğini söylerdi herkes. Doğru söylerdi. Annesi gibi dik bakışlı, asi, disiplinli, sert bir kızdı. Annesi sadece fazla sinirli, asabi bir kadındı. Herkes onun sertliğinden korkardı. Kolay kolay ağlayan bir kız değildi. Hiç bir zaman olmamıştı. Onu ağlatmak için büyük bir çaba vermen gerekirdi.

Hayatında birisinin ölmesi gerekirdi ağlaması için. Çünkü şu hayatta kimse onu ağlarken görmemişti. Göstermemek için kendini her zaman yırtardı.

Annesinin hiç bir zaman arkadaşları yoktu. Evden çıkan bir aile'ye sahip değildi. Ortamı büyük bir Anne'ye sahip değildi ama Ortamı büyük bir baba'ya sahipti. Annesini tanıyan yoktu ama Babasınıda tanımıyan yoktu. Büyük bir aile'ye sahipte değillerdi. Dışarıdan 4 kişilik tatlı bir aile'ye sahip olsa da, içeriden nasıl yıldırımlar çaktığını, Hazel ve kendisinden 4 yaş büyük Abisi Hazar bilirdi.

Hazel, "Uzun uzun kamışlar,
Ucunu budamışlar." diye şarkı sözünü mırıldandığında, Gözlerini tavana dikti.
Abisi okuldan sonunda gelmişti. Fakat Fazla yorgun olduğu için uyuya kalmıştı. Babası ise içeride oyun oynuyordu. Tavana durduk yere bakmasının nedeni, Korktuğunda veya Üzüldüğünde bakmasıydı. Annesi her zaman korktuğunda gözyüzüne veya tavana bakmasını söylerdi.

Evin her tarafında gerginlik mevcuttu. Dışarıda ki yağmur damlaları Cam'ı kırmak için kendisini yırıtıyordu. Gökyüzünden Farksız gözleri ile Cam'a doğru baktı. Gözleri ister istemez doldu.

Hazel'in Hayatı tamamen Asosyellikle, Dışlanmakla geçmişti. Kolay kolay arkadaş yapan bir kız değildi. Hiç bir zamanda olmamıştı. Fazlası ile Tatlı Bir kız çocuğuydu. Asker olmak istiyordu, Babasının yolundan gitmek istiyordu.

KIZIL HÜMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin