1.7

19 9 6
                                    

Başlamadan önce yıldızımızı parlatmayı unutmayın!
Keyifli okumalar. ✨

Asena'dan

Yaklaşık bir haftadır kendime gelemiyordum. Psikoloji okumuş biriydim ama psikolojimi asla düzeltemiyordum. Hiçbir arkadaşımla görüşmüyordum, dışarıya çıkmıyordum, telefonu elime almıyordum, yemek yemiyor, su bile içmiyordum. Uyku haplarıyla uyuyabiliyordum çünkü kâbuslarım peşimi bırakmıyordu.

Kâbuslarım merak konusu olmasın diye söylemek isterim. Üvey babamın yaptıkları kâbuslarıma girip duruyordu. Zaten tamamiyle bu sebepten ötürü yetiştirme yurdunda büyümüştüm ben. O adam ve anne denilen kadının umursamazlığı yüzünden.

-Geçmiş-

Babamın ölümü ardından annem ikinci evliliğini yapmıştı. Ben daha babamın yasını tutamadan annem evlenmişti, zaten babam varken bu adamla aldatıyordu babamı. Evet daha bebektim fakat anlıyordum ne yazık ki. Ee tabii ki aklım her şeye ermiyordu fakat gördüklerim, duyduklarım bir şeyleri anlayıp, kavramama sebep oluyordu maalesef. Hiç anlamak istemeyeceğim şeyleri anlıyordum. O yaşta büyümüştüm ben. O yaşta kocaman bir kız olmuştum. Olmak istemiyordum.

Ben 3 yaşındayken babam ölmüştü ve hemen ardından annem bu adamla evlenmişti.

Adam ile aynı eve girdiğimiz günden beri dayak yiyordum. Daha 3 yaşındaydım. Daha bebektim, çocuk bile değildim. Ağlardım, vururdu. Yemek yemezdim, vururdu. Oyuncaklarla oynardım, vururdu. Hep vururdu. Sadece dayaktı her şey onun gözünde. Daha bebektim ben, çocuk bile değildim.

Yaşım 4.

Annem dayaklara göz yumuyordu.
Annem içiyordu, çok içiyordu. Sabah akşam içiyordu. Mutlu bir evliliği yoktu. Babamdan sonra mutlu olacağını sanmıştı fakat mutlu olamamıştı. Beni de mutlu edememişti. O adam anneme sinirlenir bana vururdu. Küçücük bedenim o adamın tek bir darbesiyle mosmor oluyordu. Ölmemiştim, Allah almamıştı canımı. Daha konuşmayı bile tam sökememiş olan küçücük bir kıza dayağı tattırmıştı o adam.

Evdeydim, yine ağlıyordum çünkü annem karşımda oturmuş içiyordu ve ben altımı pisletmiştim. Bebektim, çocuk bile değildim.

O adam eve geldi, sinirliydi, gözleri kıpkırmızıydı. Ben ise o eve girince daha çok ağlamaya başlamıştım. Ağlamaktan kıpkırmızı olmuştum annem umursamıyor hâlâ karşımda içiyordu. Ben ise ağlıyordum.

Yanıma geldiği gibi kollarımdan tutup havaya kaldırdı küçücük bedenimi.

"Allah'ın belası! Kokuttun dimi yine her yeri. Allah bu ananında seninde canını alsın! Nerden bulaştım lan ben size! Allah'ın belaları!" dedi ve beni koltuğa fırlattı. Vurdu, vurdu ve daha çok vurdu.

Avazım çıktığı kadar bağırıp ağlıyordum fakat ne fayda dimi?

Bu dayağı hak etmemiştim. Bebekler altlarını pisletmezler miydi? Bu normal değil miydi?
Ben bebektim, çocuk bile değildim.

Yaşım 5.

Lanetli yaşım 5.

Nefret ettiğim yaşım 5.

Kendimden tiksindiğim yaşım 5.

Annemden nefret ettiğim yaşım 5.

Tiksindiğim yaşım 5.

Yaşım 5'ti evet fakat aklım her şeye daha çok eriyordu artık. Bazı şeyleri daha çok ve daha net anlıyordum. Salonda annem yanımda yine içerken ben çizgi film izliyordum. Akşamdı veya geceydi. Hava karanlıktı çünkü oradan biliyordum. Saat kavramım bile yoktu, küçüktüm.

EVE DÖN | TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin