Kitabı unutmadım🤗
Dürüst olucam kitabı silmeyi düşünüyordum. Ama olayları açığa çıkarmadan bunu yapmak size haksızlık olurdu, bu yüzden yapmadım...
Bu kitabı sevmem için daha fazla yorum yapar mısınız ehehehe🤭
***
Buğra gideli saatler olmuştu. Onu zorlanarakta olsa kimseye göstermeden evden çıkarmayı başarmıştım. Kendi evine dönmüştü ve ben de birazdan yanına gidecektim.
Arayıp ne yaptığını sormak istesemde Buğra dün gece yanıma gelirken telefonunu kaybetmişti. Eskisini bulana veya yenisini alana kadar bu şekilde zorlanacaktık.
"Oğlum biz Selma teyzene gidiyoruz," dedi annem kardeşime montunu giydirirken. "Sen de gelmiyor musun? Ferda'da evdeymiş."
"Yok anne siz gidin." Dedim uzandığım koltuktan onlara bakıp.
"Hastaydı sözde bu..." diye söylenen babamı duymazdan geldim.
"Anahtarı alıyoruz evden çıkma."
"Kaçta geleceksiniz? Yedek yok mu?"
"Hasta haliyle evden mi çıkacakmış." Babam yine susmuyordu.
"Oğlum akşam yemeğine gidiyoruz, çayı tatlısı derken 10 gibi anca geliriz."
O saate kadar Buğra'yla takılır, annemler gelince de eve dönerdim. Annemler gidince ben de ayağa kalktım. Odama ilerledim. Dolabı kurcalayıp kahverengi bir kazak ile siyah kargo pantolon giydim. Siyah montumu giyip saçlarıma şekilde verdim elimle. Eczaneye uğrayıp Buğra'ya ilaç alacağım için cebime de son paramı sıkıştırdım.
Kapıya çıkıp ayakkabılarımı giyerken apartmanın kapısı açıldı. Zemin katta olduğum için başımı kaldırıp gelene baktım. Gördüğüm kişiyle duraksadım. Selim.
Son olanlardan beri benimle konuşmuyordu, bu yüzden onu görmek şaşırmamı sağlamıştı. "Selim?" Diye mırıldandım.
"Naber?" Diyerek yanıma geldi. Yüzündeki keyifli ifade iyi şeyler olduğunu gösterir gibiydi.
Her şeyden habersiz gülümsedim. Sanırım arkadaş kalmaya devam edebilecektik.
"İyiyim, sen?"
"Ben de süperim."
"Hayırdır ne oldu?" Dedim evin kapısını kapatmadan yerimde doğrulup.
"Sonra söyleyeceğim de sen bir yere mi gidiyorsun?"
Başımı salladım. Ardından arada kalsam da "Buğra'nın yanına gidiyorum." Dedim.
Yüzünde beklediğimin aksine sinirli bir ifade oluşmadı. Hatta dişlerini göstererek sırıttı. "Demek o sapık piçin yanına gidiyorsun."
Kaşlarım çatıldı. "Düzgün konuş," yüzündeki ifade garipti. "Sen iyi misin? Niye böyle bakıyorsun?"
"İçeri girelim mi?" Diyerek arkamdaki kapıyı gösterdi. "Sana göstermem gereken bir şey var."
Bu hali hoşuma gitmediği için "İşim var, burada göster." Dedim.
Selim alt dudağını dişleyip elini cebine attı. "Ben bu sabah bir şey buldum," cebinden kırık bir telefon çıkardı. "Bunu sana da göstermem gerek.
"Lan Buğra'nın telefonu!" Diyerek almaya çalıştığımda kolunu havaya kaldırıp izin vermedi buna. "Sen de ne işi var bunun?"
"Efe," dedi ciddileşerek. "Buğra hakkında dediğim her şey doğruymuş, hatta düşündüğümden de betermiş. Ben sabah bunu bulunca dayanamayıp karıştırdım, arkadaşlarıyla olan konuşmalarını buldum."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
HOMOFOBİK -BXB
Randomİbne Efe: Koduğumun homofobiği sikicem lan seni Homofobikpiç: Sikmekten çok sikilen biri için fazla iddialı konuşuyorsun sanki