"spor salonunda kavga çıkmış"
yıllardır duymaktan bıktığı bir şey varsa o da kulağında yankılanan kelimelerin bir araya getirdiği o rahatsız edici hissiyattı. ne zaman okula girse inanların kullandığı mistik cümle bu olmuştu ve kerem aşırı sinirli hissediyordu.
'altay basketbol takımından birini dövmüş, çocuk en son yerden kalkamıyordu'
etrafında ki insanların duyması için bilerek yüksek sesle konuştuğunu biliyordu, kerem'i sevmezlerdi ve cümlelerini direkt ona değil sanki yanlarında yokmuşçasına konuşarak duyururlardı.
kerem tek omzundan sarkan okul çantasının kulpunun avucu içinde sıkı sıkı tutarak sinirini korumaya çalıştı. öfkeden gözleri dolmuştu ve duran adımlarını hızlandırıp, sonunda koşarak spor salonunun yolunu tuttu. onun koşarak gittiği yeri görenlerin bazıları gülüyor, bazıları haline acıyor bazıları ise ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.
spor salonuna sonunda vardığında karşısında ki manzara ile içinin acıdığını hissetti. yerde yatan çocuğun burnundan kan akıyordu ve dudağı patlamıştı, üstünde ki sinirle soluyan sevgilisini görünce derin bir nefes alıp yanlarına koştu etrafta bir sürü insan vardı ve hepsi de sadece izliyordu.
"gerçekten sadece izliyor musunuz aptallar"
kerem hızla çantasını yere fırlatıp sevgilisinin kolunu tuttu.
"altay dur"
"senin ağzını kırarım lan, duydun mu"
mecali kalmamış çocuğa hem vuruyor hem de yüzüne yüzüne bağırıyordu, belli ki kerem'in geldiğini duymamıştı.
"altay sana diyorum, dur artık"
sonunda kolundan onu çekmeye çalışan güzel sevgilisini gördüğünde duraksadı ve hızlı hızlı inip kalkan, öfkeye sarılmış tüm hislerin uçup gittiğini hissetti.
"lütfen"
sessizdi ancak sesinde ki o yalvarışı duyan altay sanki ne yaptığının farkına yeni varıyordu. kolunun biraz daha çekilmesi ile çocuğun üzerinden kalktı. kerem bir yerinde bir şey var mı diye bakındı ancak sapasağlam duruyordu, kavganın sebebini az çok tahmin ediyordu ve yerde ki çocuğa karşı çok mahcup hissediyordu. yere eğilip çocuğa kalkması için yardım etmek istese de çocuk sinirle eline vurup savsaklayarak ayağa kalktı.
"siktir git amına koyim, ikinizde manyaksınız"
patlayan dudağına elini bastırıp geriye doğru gitmeye başladı. altay sevgilisine yapılan saygısızlığı görünce tekrar çocuğun üzerine yürüyordu ki, kerem sertçe sevgilisinin göğsüne bastırdı ellerini.
"yeter, yürü gidiyoruz"
"kerem"
"altay yürü dedim, gerçekten yeter"
kerem sevgilisinin peşinden geleceğinden emindi onu es geçip yerde ki çantasını alıp onları izleyenlere dikti gözünü.
"gösteri bittiğine göre dağılabilirsiniz gerzekler. bir kere, birinizde insan gibi düşünüp mani olsun ya bir kere"
sert adımlar eşliğinde okulun eksi katına inip okul tarafından kullanılmayan ama iki sevgilinin baya kullandığı eski depoya girdi, çantasını sinirle bir yere fırlatıp titreyen ellerini dudaklarına götürdü. çok geçmeden arkasından gelip, sanki az önce birini döven o değilmiş gibi rahat bir tavırla elleri cebinde depoya girip kapıyı kapattı arkasından.
"ne yine bu?"
"ne?"
"altay yine niye kavga ettin, ne oldu? ya yemin ederim iki dakika sadece yalnız kalmaya gelmiyorsun ya. kaçıncı bu?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
red flag | alker
Fanfictionsürekli kavga etmekten ve onun asla uslanmamasından yorulmuştu kerem