16🌙

200 43 27
                                    

Bu bölüm @Dhkjthjh için gelsin...

İyi okumalar, bol yorum istiyorummm:)

~°~

"Geldiniz..."

Jungkook gördüğü manzara karşısında gözlerinde yanan yıldızlarla beraber gülümseyerek mırıldandı kendi kendine.

Koskoca sahili kapatmış, tıpkı Jimin'le ilk tanıştığı andaki gibi süsleyip dizayn etmişti. Tek dileği sadece birazcık da olsa eski hallerine dönebilmekti.

Eskisi gibi olmayacağını bile bile...

Daha fazla beklemeden sahile giriş yapan omegasının yanına koştu Jungkook. Uzaktan gördüğü kadarıyla Jimin'in kucağında bir şey taşıdığını anladı.

Hemen yanlarına koştu. Ayakları sahilin kumuna her battığında bu bile o kadar büyük bir mutluluk veriyordu ki...

Jimin'ine kavuşmak, onunla tekrar birlikte olmak, en önemlisi mutlu ve huzurlu olma fikri hayata kendisini bağlayan en önemli etken olarak tanımlıyordu Jungkook..

Nihayet Jimin'in yanına varabildiğinde
Gözlerindeki parıltılarla baktı ona. O en değerlisi, o en kıymetlisiydi. Alfa kurdu içinde mutluluktan ulurken Jungkook derin bir nefes alarak Jimin'in kucağına baktı.

Biliyordu...

Jimin'in kendisine bu iyiliği yapacağını, onu kızından mahrum bırakmayacağını biliyordu.

"Jimin..."

Jimin biraz utançla, biraz da korkuyla Jungkook'a çevirdi bakışlarını

"Onu tutabilir misin?"

Jungkook hevesle gülümseyerek başını sağladığına Jimin kucağında uyuyan Eunji'yi Jungkook'a verdi. Jungkook'un hissettiği duyguların tarifi olmazken parmağını narince minik kızının yüzünde gezdirip kendi kendine mırıldandı

"Güzel kızım benim..."

Jimin baba ve kızı büyük bir ilgiyle izlerken dolan gözlerini saklamak için arkasını dönüp gözyaşlarını elinin tersiyle sildi. Burnunu çekip hala akan gözyaşlarını durdurmaya çalışırken omzuna dokunan ellerle derin bir nefes aldı.

"Jimin...lütfen ağlama"

"Jungkook bu çok zor, inanması güç biliyorum ama çok zor. Dayanamıyorum"

Jungkook o an anladı, Jimin'in nelerle mücadele ettiğini, ne zorluklara göğüs gerdiğini, en önemliside bunların hepsini tek başına yaparken ne kadar güçlü bir omega olduğunu anladı.

Jungkook uzanıp Jimin'in yanağına düşen damlaları alacakken Jimin durdurdu onu.

"Gerek yok böyle şeylere Jungkook, buraya geliş amacım tamamen Eunji'ydi. Onun seninle tanışması ve daha çok vakit geçirmesi sadece, başka bir şey yok"

Jungkook geriye bir iki adım adıp Jimin'in dediği gibi ondan uzak kalmayı seçti. Elbette savaşacaktı ama şu an sırası değil diye düşünüyordu.

"Geçelim mi?"

Jimin başıyla onaylarken Jungkook'un hazırladığı masaya doğru geçtiler.

Jimin her şeyin farkındaydı. Jungkook'un o ilk burada yemek yedikleri gibi dizayn etmesini, ortamı ayarlamasını, tıpkı o günkü çalan müziğin çalmasını tabii ki anlamıştı.

Anlamamak olmazdı zaten, yoksa kendi doğum gününde böylesine deja vu yaşayacağı bir olayın olması garip olurdu.

"Verebilirsin"

Idol | JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin