Bulut Sorgu odasında başını masanın üstünde koymuştu ve Fatih komutanın gelmesini bekliyordu.
Ne kadar odada kapalı kaldığını bile bilmiyordu ama başı ağrıdan patlamak üzereydi, ve gözleri yorgunluk ve uykusuzluktan yanıyordu.
Acıkmıştı da... keşke her şey çabucak bitseydi ve eve gidebilseydi.
Kapının açılma sesiyle isteksizce kafasını kaldırdı ve gelen kişilere baktı. Arat ve Savcı olduğu belli olan bir kız...
"Seni mi gönderdiler? Fatih komutanın gelmesini bekliyordum açıkçası..." Dedi Bulut dalga geçer gibi ama Arat dan cevap alamadı.
Arat cenazeye giydiği resmi kıyafetlerini çıkarıp, askeri üniformasını geri giymişti, Bulut inkar etmek istese de, yeşil üniformanın içinde bayağı çekici görünüyordu.
Arat elindeki belgelerle Bulutun tam karşısına geçti ve Savcı dan aldığı su şişesini ona uzattı.
"Başlayalım mı?" Diye sordu ona ciddiyetle bakarak. Kendi de bu sorguyu yapmayı pek istemiyordu gibi...
Bulut omuz silkerek, arkasına yaslandı ve ilk soruyu bekledi. Ne kadar hızlı o kadar iyi diye düşündü kendi kendine.
"Size verilen görevin amacı neydi?"
"Suriye'de bir örgüt kurulduğu haberi gelmişti ve annemi örgüt tamamen yok olana kadar onlardan haber getirmesi için benimle beraber Suriyeye gönderdiler, ama beklenenden daha fazla zaman gerektirdi." Diye cevap verdi. Bu kadar açık bir soru beklemiyordu.
"Örgüt tamamen yok olduğumu peki?"
"Hayır." Diye cevap verdi kısaca.
"O zaman ne oldu da onaltı yıldan sonra birden açığa çıktınız?" Çok sert bir şekilde sordu Arat.
Bulut öne eğilerek ellerini birbirine kilitledi ve nasıl cevaplayacağını düşündü.
"Tam iki ay önce örgütün çok büyük bir eylem planladığını öğrendik. Annem eylemin ayrıntılarını öğrendikten sonra çok aşırı bir şekilde endişelenmeye başladı ve ne yazık ki bu endişe davranışının değişmesine neden oldu ve örgüt şüphelenmeye başladı..." Diye söyledi ve sesli bir nefes verdi. Bunları anlatmak sandığın dan da daha zordu.
"Sonra beni uyuşturucu kullanmaya zorlamaya başladılar. Bir şey diyemedim, zaten şüphelenmeye başlamışlardı ve bende riske girmek istemedim. Uyuşturucu etkisinde tamamen kendimi kaybetmeye başladım. O kadar yüksek doz veriyorlardı ki, neyin ne olduğunu bile anlamayacak seviyeye geldim." Diye devam etti. Kıyafetinin kolunu kaldırdı ve morlukları Arata gösterdi.
"Ta ki annemi size haber vermeye çalıştığında yakaladılar. Her şey ortadaydı, inkar bile edemedik..."
Bundan sonrasını anlatmaya dili varmıyordu. Görüntüler aklına geldikçe bedeni sinirle titremeye başlıyordu.
"İyi misin? Biraz su iç istersen." Dedi Savcı kız endişeyle ona bakarak. Önündeki çocuk hiç iyi görünmüyordu.
Ama bulut onu doymadı bile.
Şiddet ve olumsuz ögeler içermektedir, eğer hassas bir yapınız varsa okumanızı tavsiye etmem.
"Bizi yakaladılar ve köyde bir eve tıktılar. önce anneme bilgi almak için gözlerimin önünde işkence yapmaya başladılar. Tam tamına yirmi dört saat işkenceye dayandı..." Dedi bulut titreyen ellerine bakarak.