Yeni bölümümüzle karşınızdayım. Bu bölüm en son texting olarak yayınladığım bölümün devamı. Yani kaldığımız yerden devam ediyoruz. *************************************************
Şiddetle yağan yağmur her yeri etkisi altına almışken dışarda olan bütün öğrenciler sığınacak bir yerlere kaçışmıştı. Asi ise yaprakları çoktan dökülmüş olan büyük bir ağacın önünde yağmuru karşıladığı sırada başındaki mavi bereyi düzeltti. Hava kasım ayına yakışır bir şekilde oldukça soğuktu. Yağmur esen rüzgarın da etkisiyle oldukça sert yağıyordu. Böyle havaları seviyordu. Soğuğu seviyordu. Yüzünü yakıp geçen rüzgar onu zinde hissettiriyordu. Küçüklüğünü hatırlatıyordu. Bir başına geçen günlerini hatırlatıyordu. Bir sene öncesine kadar sadece yarım ve yalnız geçen çocukluğunu hatırlatırken geçen sene yaşadığı kazadan sonra hatırlattığı şeylere bir yenisi daha eklenmişti bu havaların. Yağmur damlaları bir bir yüzüne düşerken sırt üstü beton zeminde hareketsizce uzandığı geceyi de hatırlatıyordu artık bu havalar. Sicim gibi yağan yağmurun altında bilincini açık tutmaya çalıştığı geceyi hatırlatıyordu. İliklerine kadar hissettiği yalnızlığın acımasızca tekrar ve tekrar bir tokat gibi yüzüne çarptığı geceyi hatırlatıyordu. Gözlerini kapatıp yüzünü gökyüzüne doğru çevirdi. Buradaydı. Her şeye rağmen dimdik ayaktaydı. O, hayata karşı verdiği savaşı hiçbir zaman kaybetmemişti.
Bacaklarının arasında hissettiği hareketlilikle soğuktan kızaran burnunu çekip başını yere eğdi. Kampüsün Tarçın'ı olan turuncu kedi yanağını bacağına sürterek sevilmek istediğinin sinyalini veriyordu.
"Aşkım!" Elindeki mavi deri cüzdanını koyu gri paltosunun cebine atıp dizlerinin üstünde yere eğildi. Soğuktan pembeleşen parmaklarına aldırmadan kedinin turuncu tüylerini sevmeye başladı. İçindeki sevgi sel olmuş taşarken bu yeterli gelmeyince kedinin minik yüzünü avuçlarının arasına aldı.
"Acıktın mı bebeğim?" Tarçın'ın sorusunu cevaplar gibi miyavlamasıyla ufak bir kıkırtı döküldü dudaklarının arasından. "Anlaşıldı. Birileri acıkmış."
Doğrulup ayağa kalktıktan sonra çantasından eksik etmediği küçük kedi maması paketlerinden birini çıkarıp açtı. Tarçın mamayı iştahla yerken dikkatini dağıtmamak için yüzündeki tebessümle sessizce kediyi izledi. Etrafta tek tük insanlar vardı. Koskoca kampüs sessizliğe bürünmüş, etraftaki tek ses yağmur sesi olmuştu. Asi ise sırılsıklamdı ama umursamadı. Yağmurda ıslanmayı seviyordu. Bir süre daha kediyi izledikten sonra fakültesine doğru ilerlemeye başladı. Her şey oldukça sakin ilerlerken son hızla önünden geçen ve hızın etkisiyle kendisinden birkaç adım ilerde sert bir frenle duran sarı spor arabaya çevirdi bakışlarını. Üstü başı sırılsıklamdı! Tamam yağmurda ıslanmıştı ama aynı şey değildi.
"Senin kullanacağın arabanın var ya! İn lan aşağı!" Gözlerinden çıkan ateşle birlikte biraz ilerisindeki sarı spor arabaya doğru ilerledi. S yazılı plakayı öfkeden dönen gözleri görmemişti. Bir ağız dolusu savurduğu küfürler arabaya doğru attığı her adımda bir yenisini daha davet ediyordu.
"O gaz pedalını sana monte edeceğim!"
Sarı spor arabanın kapısı yukarı doğru açıldığında arabadan inen kişinin bir çift siyah botuna ilişti gözleri. İki adım kaldığındaysa Alaz Soysalan ile göz göze geldi. Yaşadığı şaşkınlıkla kısa bir süre duraklasa da bozuntuya vermedi.
"Ben de bu havada spor araba kullanan dallama kim diye merak ediyordum! Tabiki Alaz Soysalan!"
Alaz yandan bir gülüşle Asi'nin öfke saçan hallerini izlerken her bir saniyede daha da tav oluyordu karşısındaki kadına. Sağ eliyle yağmurdan ıslanan kumral saçlarını karıştırıp arabanın içine doğru eğildi. Hiçbir şey söylememesi Asi'yi daha fazla sinirlendirmekten başka hiçbir işe yaramıyordu. Kısa bir süre sonra elinde tuttuğu siyah şemsiyeyi açıp aralarındaki iki adımlık mesafeyi kapattı. Az önce kızı baştan aşağı çamur içinde bırakan kendisi değilmiş gibi açtığı şemsiyeyi Asi'ye doğru tutup ıslanmasını engelledi. Kendisiyse hâlâ yağmurun altındaydı.
![](https://img.wattpad.com/cover/376155307-288-k540543.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
street of lost souls | aslaz texting
FanfictionEğlenmek için yazıyorum, eğlenmek isteyenleri hikâyeme bekliyorum🖤