+15

569 57 23
                                    

Güzelim: Günaydıııınnn🤍

Alaz: Günaydın

Güzelim: Ne yapıyorsun

Alaz: Zar zor uyandım

Yetişebilirsem derse gideceğim

Sen?

Güzelim: Ben de alışverişe çıkacağım akşam yemeği için

Alaz: Sekizi bulur benim gelmem haberin olsun

Dersten sonra dedemin yanına uğramam lazım

Güzelim: Tamam sorun değill

Yeter ki gel

Durgun gibisin sanki bir sorun mu var

Alaz: Yeni uyandım ayılamadım daha ondandır

Güzelim: Emin misin

Alaz: Eminim

Güzelim: Akşam görüşürüz o zaman

Görüldü

Alaz: Görüşürüz

◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇

Asi masada son bir kez göz gezdirdi. Her şey tamam gibi görünüyordu. Eksik bir şey olmamasını umdu. Yemek yapma konusunda pek başarılı olduğu söylenemezdi ama Alaz için bir şeyler hazırlamak istemişti. Zamanın ne ara geçtiğini anlayamamıştı bile. Saate baktığında sekize çeyrek olduğunu gördü. Koşturarak mutfağa gidip masadaki mumları yakmak için çakmağı aldıktan sonra salona geri döndü. Sabahki mesajlaşmalarından beri Alazla konuşmamıştı. Mumları yakıp çakmağı salondaki büyük kitaplığının rafına koydu.

"Fena olmadı sanki..." Kendi kendine mırıldanıp topuklu ayakkabılarını giymek için odasına geçti. Siyah topuklularını ayağına geçirdi. Yatağından kalkıp odasındaki boy aynasının karşısına geçti. Siyah mini elbisesinin askılarını düzeltip bir sağa bir sola dönerek üstündeki duruşuna baktı. Odadan çıkacağı sırada Alaz'ın hediye olarak aldığı kolyeyi hatırladı. Çabucak onu da takıp odasından çıktı.

Anlaşılan Alaz biraz gecikecekti. Dışarda fırtına vardı. Yağmur damlaları şiddetle esen rüzgarın da etkisiyle uçuşarak düşüyordu yere. Belki de trafiğe takılmıştır diye geçirdi içinden. Sıkıştırıyor gibi olmamak için salona geçip beklemeye karar verdiği sırada evindeki koca sessizlikten rahatsız olduğunu fark etti. Telefonundan şarkı açıp koltuğa oturdu. Başını arkaya yaslayıp gözlerini kapattı.

Gel yine gel şu yağmur dinmeden. Çekingen gölgeler akreplerle duvarda sevişmeden diyordu şarkının sözleri.

Evindeki sessizlik oldukça aşina olduğu bir durumdu aslında ama Alaz o fake hesapla hayatına girdiği günden beri evinin neşesi olmuştu. Her zaman fazladan bir ses, fazladan bir nefes vardı sanki evinde. Böyle hissediyordu. Çok kısa bir sürede hayatının merkezi olmuştu. Hayatına almayı bile düşünmediği Alaz'ın kendisine bu kadar geniş bir yer edinmiş olması bazen korkmasına neden oluyordu. Çünkü terk edilmek kaderiydi. Bu kaderin dönüp dolaşıp aynı yerden vurmasından korkuyordu.

İçine çöreklenen garip hisle oturduğu yerde rahatsızca kıpırdandı. Sıkıştırmak istemese de Alaz'ın bir an önce gelip onun için yaptığı yemeklerin tadına bakmasını istiyordu. Basit şeyler olsa da yapmak için çok uğraşmıştı. Bu akşamın özel olmasını istiyordu. Genelde bütün planları Alaz yapardı. Romantik fikirler hep ondan çıkardı. Bu konuda kendisinden daha iyiydi. Farkındaydı.

street of lost souls | aslaz textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin