8.bölüm: Burs

1.8K 155 48
                                    

Evet canlar yeni bölüm.

Umarım beğenirsiniz.

Yazım yanlışları ve mantık hataları varsa affedin canlarım.

Hepinize iyi okumalar.

*****
Erkinden:

Sinirden kızaran yüzümü geçirmek için lavaboya girmiştim.
Soğuk suyla yüzümü yıkayınca rahatlamıştım sonunda.

Yanan elime de su tutup yanan yerleri rahatlatmaya çalıştım.
Revire gidip krem almam gerekiyordu.
Suyla geçecek bir şey değildi bu.

Adam resmen bana seni öldürürüm demişti.
Bizzat öldürürüm demese de alttan alttan onu ima etmişti.
Manyak herif ne olacak.

Ellerimi  peçeteyle kurulayıp lavabodan çıkmıştım. Zaten çok geçmeden de telefonum çalmıştı.
Cebimden çıkarıp arayana baktım. Arayanın Emreydi.

"Alo emre."

"Kardeşim neredesin sen? Konferans çoktan başladı. Çabuk buraya gel."

Ben onun tamamen unutmuştum ya.
Bay mükemmel bende akıl mı bıraktı.

"Geliyorum emre."

"Tamam bekliyoruz."

Telefonu kapatıp hemen konferansın yapılacağı kata çıktım. Revire sonra  giderdim artık.
İçeriden gelen seslerden toplantının çoktan başladığını anlamıştım.
Sessiz bir şekilde kapıyı açıp içeri girdim.

Gözüm emre ve gülü ararken benim ikilinin vakit kaybetmeden önü  tuttuğunu fark ettim.
Yani ne vardı biraz arkalarda otursaydınız.
Şimdi ben nasıl oraya kadar gidecektim.

Burnunun ucuna gelen gözlüğümü geri itip kimseyi rahatsız etmemeye dikkat ederek önlere doğru ilerledim.
Kürsüdeki müdür konuşmasına devam ediyordu.

"Evet şimdi de bu güzel bağışları sağlayan çok değerli iş adamı Asaf Korhan Çakırı kürsüye davet ediyorum."

Tam emrelerin benim için ayırdığı en köşedeki koltuğa oturacakken alkışların kopmasıyla ben de istemsizce kürsüye çıkan adama bakmak için başımı kaldırmıştım.

Keşke kaldırmaz olaydım. Kesin ben yanlış görüyordum. Yani böyle bir tesadüfün daha doğrusu tahlilsizliğin beni bulması imkansızdı.
kürsüde en son beklediğim kişiyi görüyordum.

Daha 15 dk önce kavga ettim adam, daha doğrusu hakaretin kıralını ettiğim bay mükemmel alkışlar eşliğinde kürsüdeki yerini almıştı.
Ne yani bursu bu hödük mü verecek?
Hay ben böyle şansın içine.

Hem gülüp hem de gözünü etrafa  gezdiriyordu.
İçeride ışıklar yandığı için herkes çok net görünüyordu zaten.
Adam tam beni görmesin diye başımı eğecekken adamla göz göze gelmiştim.

Onun da şaşkın bakışlarından anlaşılacağı üzere beni görmeyi beklemiyordu.
Kardeşim neden şaşırıyorsun ki.
Bu okulun öğrencisi olduğuma göre burda olmam da çok normal demi yani.

Asaf denen adam üzerindeki şaşkınlığı atıp yan bir şekilde sırıtmaya başlamıştı.
Acaba geri mi dönsem?

"Erkin  otursan hayatım. Nerde kaldın konferans çoktan başladı."

Bakışlarımı karşımdaki adamdan çekip yerime oturmuştum.
Geldik bir kere. Mecbur bekleyecektim.

"Geldim gülüm.Küçük bir işim vardı da ondan geciktim biraz. "

Hemde ne küçük iş ama. Resmen az önce adamı okuldan kovdurmaktan bahsetmiştim.
Ama görüyorum ki istese karşımdaki adam bir lafıyla beni okuldan artırırdı.
Büyük rezil olmuştum.
En iyisi adamın dikkatini daha fazla çekmeyeyim.

Erkin (BxB)(Gerçek Ailem)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin