3."I am better than him."

825 57 5
                                    

"Malia.."
Derek her zamanki gibi kollarını kavuşturmuştu ama bu sefer yüzünde ufacık bir mutluluk belirtisi olarak adlandırabileceğimiz küçük bir gülümseme vardı.
"Bu kadar erken geleceğini bilmiyordum."

Kapının pervazına yaslanmış olarak olanları izliyordum.

Malia yavaşça Derek'e doğru adımlar attı."Erken gelmem sorun mu oldu Derek?"derken gülümsüyordu.

Sonra hızla Derek'e sarıldı.Bir onlara,bir de Stiles'a bakıyordum.

"Seni özledim."dedi Derek.Sonra Malia'nın saçını okşamaya başladı.

Malia geri çekilerek ayaklarını çapraz hâle getirecek şekilde döndü.

"O ikisi mi?"derken Scott ve beni parmağıyla işaret ediyordu.
Scott boğazını temizledi."Benim ihtiyacım yok."diyerek gözlerini kırmızı hâle getirdi.
Malia koşarak Scott'ın yanına geldi.
"Sen Gerçek Alfasın değil mi?Thalia Teyzem seni görmek istiyordu ama o gelmedi."

Stiles,Malia'yı süzmeyi kesip dikkatini çekti."Sen kimsin?"
"Kuzeniyim."diyerek Derek'i işaret etti.
"Sen de.."Stiles'ın boynuna doğru yaklaştı ve kokladı.
"Insansın ama sülfür kokusu da alıyorum.Yani kötülük.."derken kaşlarını çattı.
Stiles kafasını eğdi.Noguitsune zamanları hoş zamanlar değildi.Hem de hiç.
"Noguitsune,değil mi?"dedi Malia.
Stiles kafasını onaylarcasına salladı.

Sonra onlardan uzak bir köşede duran bana baktı ve sıcak bir gülümseme yerleştirdi yüzüne.
İşaret parmağıyla beni işaret etti."Sen de benim yeni öğrencimsin."
"Hayır."diye arkadan bağırdı,Malia Derek'e döndü.Derek her zamanki duruşunu bozmadan devam etti.
"Kendi betamı kendim eğitebilirim."
"Bence yapamıyorsun,bırak yardım edeyim."
Boğazımı temizledim ve dikkatelerini çekmek için elimi kaldırdım.
"Bence de uygun."

Malia dışında hepsi kafasını eğip dik dik bakışlar attı.
Malia bana dönüp gülümsedi,göz kırpıp önüne döndü.
"Konu kapanmıştır,yeni öğretmeniyim."
Stiles her zamanki bilmişliği ile atladı."Sen Derek kadar bu işte iyi misin?Bence yeni yetme bir kurt-kadın gibi görünüyorsun."

Malia gözlerini devirdi sonra büyük bir gülümseme yerleştirdi.
"Bir kurtadam olduğumu da nereden çıkardın?Ayrıca aynı kişi tarafından eğitildik ve eğitim aldığım kişiyle betalar eğitiyorum."
Stiles'a yaklaştı."Yani,Derek kadar iyi değilim. Ondan daha iyiyim."
Derek gözlerini devirdi.Stiles ise hâlâ Malia'nın büyüsüyündeydi.
"Ayrıca çok daha sıcakkanlıyım."diye de ekledi.
Scott'ın yüzünde her zamanki gibi bir şey anlamadığını belirten yüz ifadesi vardı,kesin bir soru soracaktı."Bir kurtkadın değilsen,nesin?"

"Çakal-kadın."

"Öyle şeyler var mı?"dememle bana döndü.
"Demek ki var."

Derek bize "Gidebilirsiniz."dediğinde bunun "Defolun."demek olduğunu bildiğimizden hızlıca çıktık.

***
"Tanrım!O da neydi öyle!?"diyen Stiles'a baktım.
"Dostum,Derek'e beni de dönüştürmesini söylesene."

Anahtarı deliğe soktu ve çevirdi.
"Gerçekten ateşli bir öğretmenim oldu."dedim.
Kapıyı açtık,karşımızda elindeki kahve bardağıyla dikilen Şerif vardı.
"Bu ateşli öğretmen de kim?"
Stiles anırarak güldü ve beni işaret etti."Derek'in kuzeni,Isaac'e dönüşmeyi öğretecek."

***
"Isaac!Isaac!"diye dürtülerek uyandırıldım.
"Telefonun çalıyor."diyerek telefonu gözüme soktu.
"Kim arıyor?"diye sordum yatakta doğrulurken.
"Ad yazmıyor,aç şu lanet telefon artık."diyerek elime tutuşturdu ve yatağına geri döndü.

"Alo?"
Sesim oldukça uykulu çıkıyordu.
"Günaydın,ben Malia.On beş dakikaya kadar Derek'in evinde ol."
"Ne?Daha saat..."diyerek telefonu kulağımdan çekip saate baktım ve tekrar kulağıma yerleştirdim."Saat 5.45!Bu saatte niye o yıkıntının olduğu yere geleyim ki?"

"Çünkü eğitilmesi gereken bir betasın,kontrolünü sağlamayı öğrenmen gerekiyor.Kimseyi öldürmek istemezsin,değil mi?15 dakika.Sadece 15 dakika."

"15 Dakikada orada nasıl olabilirim?"
"Koş,bu arada 14 dakikan kaldı."dediğinde kendimi yatağa attım.Biraz mızmızlanıp kalktım ve giyinip Derek'in kırık dökük evine doğru son hızla koşmaya başladım.

Ormanın içinden kestirme bir yola girip evin önüne ulaştım.
Mahvolmuştum,kendimi nemli çimenlere attım ve nefesimin düzelmesini bekledim.

"Günaydın."derken kokusundan içinde kahve olduğunu anladığım bardaktan bir yudum aldı.
"On dakika geç kaldın."

Ciddi mi diye bakarken gerçekten ciddi olduğunu anlamam uzun zaman aldı,anladığımda ise dilimi dışarı çıkarıp mahvolduğumu belli eden bir şekilde ona bakmaya devam ettim.
"Hadi kalk bakalım,açsındır."diyerek tekrar elini uzattı.

Hızlı ve oldukça güçlü bir şekilde beni çektiğinde hâlâ bu kadar güçlü olmasına alışamamıştım.

Çimenlerin ortasında yerden çok da yüksek olmayan bir tahtaya oturdum.Arkamdan gelip yanıma oturdu ve elindeki tostu bana uzattı.
"Al bakalım."
"Teşekkürler.."diyerek büyük bir ısırık aldım.
Kendi elindeki tostu ısırdığını duydum.
Elimdeki bitince ona baktım,elimin boş olduğunu görüp gülümsedi ve yanına dönüp bir tane daha tost verdi.Tekrar teşekkür edip yemeye başladım.
"Kahve?"
Kafamı olumlu anlamda salladım,ayağa kalktı ve elinde iki tane bardakla geri döndü.
Yemek yemeyi bitirdikten sonra kafamı güneşe doğru kaldırdım ve kollarımı iki yana açarak havanın kokusunu içime çektim.
Oldukça açık bacaklarımı oynatmaya başladım ve gözlerimi kapadım.
Ilkbahar mevsimindeydik ve bu yüzden her yer yemyeşildi.Burnuma türlü türlü çiçeklerin kokusu geliyordu.

"Harika kokuyorlar,değil mi?"
Gözlerimi açıp ona döndüm ama oturuşumu bozmadım.Anlamadığımı fark etmiş olmalı ki açıkladı.
"Çiçekler...Ilkbaharda doğa daha güzel kokuyor."dediğinde benim gibi oturmuş olduğunu farkettim,sadece bacakları benimki gibi açık değildi.

"Ancak şuanda pek de güzel kokmuyor."diyince ona döndüm.
"Neden?"
"Çünkü ter kokun neredeyse hepsini bastırıyor."dediğinde güldüm.
"Beni bu saatte uyandırıp buraya kadar koşturan sensin."

Ayağa kalkınca onu süzdüm,üzerinde şort ve tişört vardı.Bayağı kısa bir şort,güzel bacaklar..Kesinlikle bir Hale olduğu belliydi.
"Şimdi çalışma zamanı."
"Ne yapacağız?"
"Koşacağız,spor yapacağız yani."
Koşmaya başladı,ilerledi ve benim yanımda olmadığımı fark edince ritimli bir şekilde koşarak yanıma gelip koşmam için beni çekti.

***
"Daha kaç tur atacağız?"
Durdum ve ellerimi dizlerimin üzerine koyarak nefeslerimi düzene sokmaya çalıştım.
"Sadece beş tur attık,biraz daha dayan."diyerek yerinde koşuyordu."Hadi!Beş tur kaldı."

Kaşlarımı çattım ve ellerimi dizlerimden çekmeden kafamı kaldırdım.
"Ciddi değilsin değil mi?"
Hâlâ yerinde koşmaya devam ediyordu.
"Oh..Hayır ciddisin."diyerek yorulduğumu belli eden bir şekilde ağzım açık,dilim dışarıda ona bakmayı sürdürdüm.

"Bırak beş tur koşmayı adım adacak halim yok.Başka bir çalışmaya geçsek?"diye öneride bulunduğumda yerinde koşmayı bıraktı.
"Tamam,gel bakalım."diyerek oturduğumuz tahtanın üzerindeki su şişelerinden birini fırlattı.
Çok sert bir şekilde gelen su şişesini tuttum.
"Hızlı refleksler..Güzel."diyerek dudağını beğendiğini belli eder şekilde kaldırdı.
Su şişesi bittiğinde bir kenara fırlattım.
"Bugünluk bu kadar yetmez mi?"
"Yeter."dedi.

Malisaac|FreeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin