Malisaac|Free

10."Good job,Lahey!"

Sınır 8 yorum+8 vote ;)

"Bana söz vermiştin,Malia."

Kafasını eğdi."Özür dilerim,Isaac.Sözümü tutamadım.Üzgünüm."

"Evet,Malia tutamadın,tutmaya da çalışmadın."diyerek kolumu tutan elinden kurtulup ayağa kalktım.

***
"Bu halinde ne!?!"diyerek yanıma geldi Stiles.Her yerimin kanlar içinde olduğunu unutmuştum.
"Sorularını cevaplayacak halim yok,Stiles.Eve gitmek istiyorum."

"Ben Malia'ya bakıp geleceğim bi."diye ilerlemeye başladı.
Yakasından onu kendime çektim.
"Hadi gidelim,Stiles."
"Pekâlâ. "Diyerek direksiyona geçti.

***
MALIA

"Stiles,benim Malia." diyerek kendimi tanıttım telefonda.
"Malia,bir sorun mu var?"
"Hayır.Isaac telefonlarıma cevap vermiyor.Eğer evdeyse gelebilir miyim?"
"Evde değil,ben de şimdi çıkacağım.Scott,ben Isaac takılacağız."
"Tamam,yarın?"
"Yarın okul var."
"Sağol,Stiles.Iyi akşamlar." diyerek kapattım telefonu.

***
Altıma geçirdiğim jeanin üzerine uygun bir gömlek bulup hızla saçlarımı yapmaya çalıştım.
Acelem vardı ve benim zamanım azdı.
"Nereye gidiyorsun,Malia?"
Kapının pervazına yaslanmış Derek'i yanından geçerken cevapladım.
"Okula."

"Arabayı alabilirsin."dediğinde durup ona baktım.Baştan aşağı süzdüm,bunu aşağılama bakışımdı.Nedenini bilmiyordu."Ne?"diyerek kaşlarını kaldırdı.
"Yürümeyi tercih ederim."
Daha doğrusu sadece yürüyebiliyorum.

***
Stiles'ın cipini görmemle daha da hızlandım.
"Stiles!"diye bağırdım.Beni görmemişti,kızıl bir kızla konuşuyordu.
Yanlarına vardığımda gülümseyerek sırtına dokundum.
"Selam Stiles."
Stiles ilk önce şaşırdı.
"Senin burada ne işin var?"
"Isaac'i bulmaya geldim."derken gülümsedim.
Stiles,kızıla beni işaret etti.
"Lydia,bu Malia.Sana bahsetmiştim."
Lydia gülümsedi."Isaac'i bulmak istiyorsan benimle gelmen gerek."diyerek yürümeye başladı.
Stiles'a bakıp "Ne yapmam gerek?"bakışları attım.
Kafasıyla "Git."dedi.

"Senin bir çakal olduğundan bahsettiler,doğru mu?"dedi ince sesiyle.
"Evet,sen de.."diyerek onun kokusunu içime çektim.
"Sen ölüm perisi olansın.!"
Kafasıyla onayladı.
"Okula gelmeyi düşünüyor musun?"diye sorunca bu soruyu iyice düşündüm.
"Belki."
"Gelmelisin,tek başına sıkılıyorsundur."

Bir sınıfın önünde durdu."Isaac burada,birazdan ders başlar.Ders başlayana kadar konuş istersen."
"Onu buraya çağırır mısın?Ama ben olduğumu söyleme."

Lydia,Isaac'i çağırmak için sınıfa girince onları dinlemeye başladım.

"Günaydın,Lydia.Sana kötü bir haberim var.Eski tarih hocamız iyileşmiş,Bayan Valérie gidiyormuş." dedi Isaac.
Sonra Lydia'nın sesini işittim.
"Ilk olarak o kadın senden çok büyük ve sana sana asla bakmaz."
"Olsun,onu görmek bile büyük bir zevkti."
"Benimle gelsene bir."

Lydia ve Isaac yanımda bitti,Lydia onu yanıma getirir getirmez yanımızdan uzaklaştı.
Isaac sınıfa gitmek için dönmüştü ki elinden tuttum.
"Isaac,buraya sırf seninle konuşmak içi geldim."
Gözleri elini tutan elime indi,bundan rahatsız olmuştum,ellerimize bakmasından değil,onu elini tutmaktan.
Elimi hızla çektim.

ISAAC

Elimi tutan eline baktım,eli sıcak ve yumuşaktı.
Elini çekince yüzüne baktım,her zamanki gülümsemesi yoktu,ciddiydi.
Kahverengi gözleri benim ona kırgın olduğumu belli eden ifadesiz suratımdaydı.
Kaşlarımın ikisini de umursamazca kaldırdım.
"Sözünü tutmadın,Malia."
"Biliyorum ama.."diyemeden onu böldüm.
"Sözünü tutmamana kızgın değilim,Malia.Sözünü tutmak için çaba harcamadın,işte kızdığım nokta bu."
"Yapamadım.Onu yenemezdim."dediģinde daha da sinirlendim.
"Onu kaç kez alt ettiğini gördüm,şimdi bana yalan söyleme."dedim sesimi yükselterek.
Kaşlarını çattı ve sesini yükseltti,oldukça kızgındı.
"Yalancı olduğumu mu söylüyorsun!Ne var biliyor musun?Tamam!Yalancıyım.!Canın cehenneme!"

Işaret parmağını bana doğru tutup bağırmaya devam etti.

"Sen de bundan sonra benim arkadaşım değilsin,Derek ile çalışmaya başlarsın,her dolunayda da kafanda o şeyle gezersin.!Iyi iş Lahey!"

Hızlı hızlı yürüyerek yanımdan gitti,arkasından onu izledim.
Aslında ona yalancı demek istememiştim,sadece...Ah,bilmiyorum.

Belki de,bana değer verip vermediğini naz yaparak görmek istemiştim.