YORUM YOKSA BÖLÜM YOK!
"Gidene kadar okula gitmeye karar verdim."diyip yerine yerleşti.
"Gitmek mi?"diyerek Malia'ya döndü Lydia.
Bu dolunaydan sonra Malia gidecekti,bunu tekrar hatırlamak kalbimin üzerinde bir sızı oluşmasına neden oldu,küçük bir sızıydı ama bütün keyfimin kaçmasına ve her yerimin gerilmesine sebep oldu.
"Bu dolunaydan sonra Thalia teyzemin yanına geri döneceğim."
Lydia başta olmak üzere herkesin yüzü asılırken ne kadar kaldığını hesaplamaya karar verdim.
Tam tamına yirmi üç gün vardı,bu yirmi üç günün sonunda onu göremeyeceğim bir hayata gözlerimi açacaktım,bu durumda sonsuza dek uyumak harika bir fikir gibi duruyordu."Dersin ne Malia?"diye sordu Stiles ortamdaki üzgün havayı dağıtmak adına.
"Ben ve Isaac ile tarih dersi."diye atladı Lydia.Zil çalınca yavaşça yerimden kalktım,Lydia ve Malia ile ilerlemeye başladım.
"Sen iyi misin?"diyerek yanıma geldi Malia.Lydia dolabına gitmişti.
"Evet,iyiyim.Sadece burada olmana şaşırdım."
"Artık her dakika yanında olacağım,benden bıkacaksın."dedi gülerek.
Ona baktım,sözler ağzımdan hafif fısıltı şeklinde çıktı."Yanımda olmandan asla sıkılacağımı sanmıyorum,aksine hiç gitmemeni istiyorum."
Gülümsemesi düşerken dudaklarını yaladı."Isaac..Beni sevemezsin.."
"Neden?"
"Çünkü ben çekip gideceğim,bunda sana acı verecek.Ve ben canının yanmasını istemiyorum,sana canının yanmamasını sağlayacağıma dair bir söz verdim ama seni kendimden koruyamam."Sınıfa doğru ilerlediğinde arkasından bakarak düşünmek tek yapabildiğim şeydi.
Aptal aşık olmak istemem ama bu dedikleri beni sevdiğini mi gösteriyordu.
Kesinlikle acınası haldeydim.Ders boyunca onu izledim, elini çenesinin altına koyup yanaklarını şişirişini, Lydia bir şey dediğinde inci gibi dişlerini göstererek hafifçe sırıtmasını hayranlıkla izlerken zil çaldı.
Cidden ne ara kendimi böyle kaptırmıştım? Kendime gelmenin zamanıydı. Hayatıma platonik bir şekilde devam edemezdim. O gidecekti ve asla geri gelmeyecekti. Onun gitmesini ve bana ilgi duymadığını kabullenmem gerekiyordu.
Eskisi gibi olup onu bir arkadaş olarak görüp,onunla öpüşmeyi istemeyi bırakmam gerekiyordu.
Bunu yapabilirdim.
* * *
Hayır, bunu yapamam.Onunla eskisi gibi konuştum, bana cevap verdi. Çalışmak için beni eve çağırdığında bile içimdeki bu hisle başa çıkacağımdan emindim ta ki yüzünün yanlarında alan hafif dalgalı kahverengi saçlarını eliyle kulağının arkasına koyup gülümseyene dek.
Ben ne dedim de bu şekilde gülümsedi unutmuştum.
Dalıp gittiğimi o adımı söyleyene dek fark etmemiştim. " Isaac? "Düşüncelerimden silkelenip kafamı topladım.
"Derek biraz sonra gelip seninle çalışacağını söyledi. O gelene kadar ısınmanı istedi. "Yamuk bir şekilde sırıtarak üzerimdeki tişörtü çıkardım.Arkası dönüktü ve ben bir an önce dönüp beni görmesini istiyordum,bilmiyorum belki etkilenirdi.
Tanrım,o bir Hale,o etkilenmez,etkiler.
Önünü döndüğünde oldukça kısa bir sürede beni süzdü ve göz devirdi.Derek'in durmadan çalıştığı demire gittim ve ondan gördüklerimi yapmaya başladım.
Derek gelince Malia hızla ayaklandı.
"Nereye?"diye sordum aynı zamanda ısınırken.
"Lydia ile bulusacağız.Hazırlanmam gerek."diyerek gitti ve beni Derek ile yalnız bıraktı.Derek bana yakın dövüşle ilgili şeyler öğretmeye başladı.Sonum her zamanki gibi bir yerlere fırlatılmakla bitiyordu.
Sayısını tam olarak hatırlamıyorum ama sanırım,onuncu düşüsüm-fırlatılışım-olsa gerek Malia saçları yaş bir şekilde çıkageldi.Banyo etmişti anlaşılan.
"Derek,biraz daha ağırdan alsan.Dolunaya kadar bütün kemiklerini kıracaksın.Ayrıca biraz sessiz olun.Nasıl fön çekilir adlı bir video izliyorum ama sizin sesinizden duyulmuyor."diyerek içeri geri gitti."Bugünlük bu kadar yeter,daha fazla dayanabileceğimi sanmıyorum."
"Ben de sanmıyorum."dedi Derek.
"Neyse,gidebilirsin."Malia kapıdan çıktığında onu saçları düz bir şekilde çıkmasını bekliyordum ama saçları kabarık bie şekilde çıktığında gülmeye başladım.
"O saçların hali de ne öyle?"diye gözümden yaş gelesiye dek gülüyordum-bu sadece onu gıcık etmek içindi- ki işe yaramıştı,bana hırladı ve dişlerini gösterince ciddi ve korkmuş bir ifade aldı suratım.
"Kesinlikle harika görünüyor.."Sinirli suratının yerini harika bir gülümseme aldı."Ben çıkıyorum."
"Ben de!"diyerek sırf onunla birlikte gidebilmek için aceleyle peşinden koştum.
"Beraber gidebiliriz."
Kafasıyla onayladı."Olur.""Stiles'ı bizi alması için arardım ama yürümeyi tercih ettiğini biliyorum."
Yüzündeki gülümseme sönerken güneş batmış,ay büyük bir ihtişamla parlıyordu. Ormanın içinden ilerlemeye devam ederken ayın ışığının yansıdığı yüzüne baktım.
"Hey sorun ne?"
"Yürümek benim tercihim değil."Anlamadığımı fark etmiş olmalı ki,gözleri doldu ve durup bana döndü.
Lydia'nın evinin önüne de gelmiştik.
"Kazadan beri..Arabaya hiç binmedim.Yıllardır her yere yürüyerek gidiyorum.Sanki tekrar binersem birileri ölecekmiş ve ben tekrar çakal formunu alacakmışım gibi geliyor..Bu yüzden korkuyorum."Dolmuş gözlerini kapattı ve göz yaşının akmamasını sağladı.
"Ve tek sorun bu da değil...Sana kontrolle ilgili şeyler öğretmeme rağmen asıl gücümü kontrol edemiyorum."
Gözleri yine buğulanıyordu.
"Dolunayda Derek'e karşı koyamadım çünkü ben kontrolü kaybedip çakala dönüşmekten korkuyorum."Sonunda bir damla yaş gözünden düştüğünde onun yüzünü süzmekten ve yüzüne gelen saçları kenara çekmekten başka bir şey yapamadım.Elimi geri çekince devam etti.
"Normalde bir kurtadamın en güçlü olduğu gün dolunaydır ama bu benim için geçerli değil."
Sonunda ağlamaya dönüşünce onu kendime çekip sarıldım.Elimi sırtına koydum ve onunda başını omzuma koyup ağlamasına izin verdim.Geri çekildi ve kırmızı gözleriyle bana bakınca bir şey deme gereği duydum.
"Belki sorunlarına bir çözüm getiremem ama onlarla tek başına yüzleşmeyeceğini bil."Bana bir nefes yakınlığında olduğu için bunu söylemek zordu.Kalbim deli gibi atıyordu.Bunu fark etmiş olmalı ki kalp atışlarımı dinlediğini gördüm.
Sonra bana döndü.
"Beni öpmek istediğini biliyorum."diyince ona baktım.
Gözleri kırmızı olsa da,gülüyordu.
"Bence şuan öpmek için güzel bir zaman."dediğinde bir kaç saniye vaktimi şaşırmakla geçse de ardından dudaklarımı dudaklarıyla buluşturdum.Dudaklarım dudaklarının üzerinde uyumlu bir şekilde hareket ederken öpücüklerim yavaş ve tatlıydı.
Ona daha da yaklaşarak vücutlarımızı bir bütün haline getirdim.Kalbim göğüs kafesimi kıracak kadar hızla atıyordu,dudaklarımdan yayılan bir ateş bütün vücudumu sarmıştı ama bir şekilde bu güzel hissettiriyordu.
Tek kötü şey;
Bunun bir şekilde sona erecek olmasıydı..YORUM YOKSA BÖLÜM YOK
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Malisaac|Free
Fanfiction"Kurtadam olmanın en iyi yanı ne?" "Nereden başlamalıyım,Lahey?"dedi gözleriyle uyumlu bir şekilde gülümserken. "Mesela dolunay gecesinden başlayabilirsin..?" Dudakları zevkle kıvrıldı."O kısmı en iyisi,Isaac.Kontrol yok." "Bu kesinlikle iyi bir şey...