Malisaac|Free

11."Accept or not,you need me."

MALIA

Bir anda elimdeki çatal ve kaşığı masaya koydum.Kollarımıda koyunca yemek yiyen Derek'e baktım.
"Beni okula kaydetmeni istiyorum."
Tek kaşını kaldırarak bana baktı,sanırım ciddi olup olmadığımdan emin olmak istiyordu.Okuldan nefret ettiğimi bilirdi,geçen senenin ikinci dönemi bırakmıştım.
"Sen okuldan nefret edersin,bu da nereden çıktı şimdi?"
"Evde tek başıma sıkılıyorum,Isaac ile de konuşmuyorum.Sen de Thalia teyzemi burada kalmama ikna ettiğine göre ben de okula gidebilirim."derken gülümsemeyi ihmal etmedim.
"Pekâlâ,yarın giderim."diyerek yemeğe döndü.
Zaferle gülümsedim.

***

"Arabanın anahtarlarını niye aldın?"diye sordum şortumla uyumlu botlarımı giyerken.
"Araba bu anahtarla çalışıyor,başka bir yöntem biliyorsan anahtarı almayayım."dediğinde Derek gözlerimi devirdim.
"Ben beraber yürürüz diye düşünmüştüm."

Ilk önce yürümeyi kabul etnedi ama onu ikna edene kadar ısrar ettim.
"Nasıl istiyorsan öyle olsun,Malia.Şu okul işini bir an önce halledip senden kurtulmak istiyorum."

***
"Bana kızgın olduğunu biliyorum,Malia."
"Bunu bilmen güzel Derek.Senin yüzünden arkadaşımı kaybettim."dedim hızla yürümeye devam ederek.
"Yöntemim işe yaramadı,sen haklıydın;benden daha iyisin."dediğinde ukala bir şekilde gülümsedim.
"Bunu biliyordum."
"Sadece bu konuda."
Gözlerimi devirdim,Derek Hale'den "Benden daha iyisin."lafını duymak oldukça gurur verici.

***
"Evet,müdür bey şuan burada olan tek akrabası benim."
Müdür kaydımı yapıp bana sınıfımı gösterdi.
Bir çakal kadın olabilirim ama yine de okula gittiğim ilk gün heyecanlanıyordum.
Sınıfa girince ilk yaptığım bir tanıdık yüz aramak oldu,sonunda bana elini sallayan bir Stiles ve gülümseyen Lydia ile karşılaştım.

Yavaşça onlara en yakın sıraya doğru ilerlemeye başladım,yerime oldukça sessiz bir şekilde oturdum.

Ders biter bitmez Stiles'ın yanına gittim.
"Okula mı başlayacaksın?"diye sevinçle sordu.
Kafamı olumlu anlamda salladım.
"Şuan gözümdeki bütün otoriten çöktü,okul ve sen pek birbiriyle bağdaşan şeyler değil."

Gözlerimi kısarak Stiles'ı süzdüm."Söyle bana,eğer hakaret ettiysen boynunu kıracağım."dedikten sonra Lydia kıkırdadı,sert bakışlarımı Stiles'a atıp,hırlarken korkuyla bana baktı.Amacımda buydu zaten.
"Kesinlikle bir iltifattı."dediğinde kızgın bakışlarıma son verip gülümsedim.

"Benim gitmem gerek."dedi Stiles.
"Nereye?"diye sordum o çantasını toplarken.
"Lacros sezonu açıldı,eğer takımda olmak istiyorsam koça adımı yazdırmam gerek.Isaac beni bekliyor,gitmem gerek."diyip ilerliyordu ki onu kolundan tutup durdurmayı başardım.
"Lacros mı oynayacak?"dedim kaşlarım çatık bir şekilde.
"Evet,hatta bugün seçmeler var.Adını yazdıranlar seçmelere katılacak ve şuan sen bu şansı elimden alıyorsun."diyip gitti.

Lydia ile kaldım,yemekhane gidelim diye bir fikir ortaya atınca onayladım.

Elimde üzerine yenebilir gibi görünen birkaç şey doldurduğum tepsiyle Lydia'nın yanına oturdu.
Onunla biraz sohbet ettim,hatta Isaacler ile bize gelebileceğini,ondan sonra biraz takılmayı teklif ettim.Bunu duyunca sevindi,bunu kokusundan anladım.
Sanırım yalnızdı,sadece Kira vardı ona arkadaşlık eden,o da hastaymış.

"Lydia,bu Lacros seçmelerini biz izleyebilir,değil mi?"
"Evet."
"Benimle gelsene,beraber izleyelim."
Gözlerimin için bakıp gülümsedi.
O da benim gibiydi..Yalnız..
Onun bana gülümsediği ve baktığı gibi baktım.

***
Lydia ile yerimizi almıştık,burnuma iki kurtadamın,bu Isaac ve Scott'dı elbette,bir de birkaç kişinin kokusu geldi ilk önce,sonra hepsi sahaya çıktı.

Isaac havayı kokladı,sonra gözleri beni buldu.
Beni kızdırdığı için kaşlarımı mı çatsam yoksa kokumu hızlı bir şekilde fark ettiği için gülümsesem mi bilemedim..
Kaş kaldırma hareketi ve bana attığı havalı bakışa karşılık umursamaz bir şekilde yavaşca gözlerimi açıp kapattım ve eşliğinde hafif gülümsedim,arkasından gözlerimi devirdim.
Evet,fazlasıyla mimik kullanıyordum.

Stiles'ı izlerken bir ara gülmekten yere düşüyordum.Lydianın ise gülmekten gözleri yaşarmıştı.

Sıra Isaac'e gelince tekrar bana baktı ve havalı havalı yürüdü.
Önündeki çocukla kafa kafaya verdiler.
Koç düdüğü çalınca Isaac koşmaya başladı.
Elindeki topu kaleye atıyordu ki biri ondan topu kaptı,Isaac'in hırladığını duydum.
Gözleri parladı ve o çocuğa doğru koşmaya başladı.
Çocuğun üzerine atlayınca Stiles yanına koştu.
Ben de oturakların üzerinden atlayarak sahaya indim.
Koç ise Isaac'in çocuğu bırakması için bağırıyordu."Lahey!"
Isaac'i çocuğun üzerinden çektim ve onu insanlardan uzak bir yere götürdüm.
Suya ihtiyacım vardı,soyunma odasına onu götürmeyi başardığımda daha çok çırpındı ve kolumu çizdi.
"S*kt*r!"diyerek kolumu tuttum.
Isaac'i suyun altına doğru fırlattım,sırtı duvara hızla çarpınca inledi.

Gözleri sap sarıydı.Elimi çenesine koydum.
"Bak havalı çocuk,kabul et ya da etme.Bana ihtiyacın var."