Sonunda Isaac sakinleştiğinde burada ne işi olduğunu çözemediğim Derek girdi.
"Lacros yok,insanların içinde dönüşseydin,ne olurdu hiç düşündün mü?"
"Ama Scott..?O oynuyor."dedi Isaac ona verdiğim hırkamla ıslak bir şekilde otururken.
"Onun Stiles'ı öldürmeye çalıştığını biliyor muydun?Tam burada.Zor yırttı paçayı.""Ama ben de oynayabilirim,o başarmış."
"Kontol etmeyi öğrenene dek,hayır.Oynayamazsın."
"Ama..!"
"Hayır dedim!"diye bağırdı Derek ve devam etti."Malia burada olmasaydı o çocuğu öldürebilirdin!"
"Lacros şu hayatta yapabildiğim ve yapmaktan zevk aldığım tek şey.Bunu kimsenin elimden almasına izin vermeyeceğim.!"diyerek hırkamı yere atarak çıktı.
"Beni deli ediyor.Onun bu oyunu oynarken birini öldürmesine göz yumamam.Sence haksız mıyım?"diyip bana döndü Derek.
"Haklısın ama onu anlamadığın bir nokta var.Ona bir şans ver,ben onu başaracağına eminim."ISAAC
Okulun genellikle boş olan arka bahçesine doğru ilerledim.
Kızgın değildim,belki biraz kızgındım ama daha çok üzgündüm.
Tek yapabildiğim şeyi de artık yapmamam gerektiğini söylüyordu Derek.Bu yüzden hem kızgın hem de üzgündüm.Sonunda bir banka oturdum,birinin geldiğini hissettim.
Kokusunu içime çektim;bu tanıdık bir vücut kokusuydu ve Malia'ya aitti.Ayrıca çikolatalı şampuan kokusunu da almıştım.
Yanıma ulaşınca ona bakmadan söylendim.
"Sen de Derek gibi lacros oynamamam gerektiğini söyleyeceksen,hiç boşuna kendini yorma Malia."
"Hayır,sana söyledim ben onun gibi değilim."
Bana gülümseyen suratına baktım,teşekkür edercesine ben de gülümsedim.
"Bana kızgın olduğunu sanıyordum."dedim.
"Dolunayın etkisiydi.Şu an pek ders vermek için uygun bir zaman değil ama konusu açılmışken söyleyeyim.Dolunay ortadan kaybolsa da birkaç gün hislerinde etkisi olur,eğer birine kızgınsan daha da kızgın olursun."
Burada kendisinden bahsediyordu.
"Eğer birine kırılmışsan ona daha da kırgın olursun."
Bu kısımda da bahsettiği kişi bendim.
"Özür dilerim."dedim kısık bir sesle.
"Dileme.Buraya bunun için gelmedim."diyince ona baktım.
"Ne için geldin?"derken kaşlarım çatılıyordu.
"Bu zamana kadar hep öğretmen ben oldum.Şimdi sıra sende."diyince anlamayan bakışlar attım.
"Bana lacros oynamayı öğreteceksin."dediģinde ciddi olup olmadığını anlamak için uzun uzun tekrar baktım.
Ah,tanrım.Ciddiydi.***
Getirdiğim iki sopayı ve lacros başlığını yere bıraktım.
"Gerçekten bu konuda ciddi misin sen?"diye son sordum.
"Evet,oldukça hem de.Stiles yakın civarlarda oynayabileceģimiz ve kimsenin olmadığı bir yer var dedi,oraya gidelim mi?"diye sorduğunda telefonumu elime aldım.
"O zaman Stiles bizi arabayla alsın."diyince yanıma geldi ve elimdeki telefonu aldı.
"Buna hiç gerek yok,yürürüz.Hem ısınmış oluruz."dediğinde "Sen deli misin?"bakışları attım.
"O kadar da yakın değil,Malia."
"Ne güzel işte."yerdeki sopadan bir tanesi aldı."Daha fazla ısınmış oluruz."
Önden ilerlemeye başlayınca sopayı aldım ve yere saplayıp gidişini izledim.
Dilimi dudaklarımın arasında gezdirirken aynı zaman da gülüyordum.
Malia bayağı ilerlemişti ben ise hâlâ onun gidişini izliyordum.
Sonunda arkasına baktı."Hadi,gelmiyor musun?"
"Yalnız,gideceğimiz yer o tarafta değil."dediğimde hiç aldırış etmeden ters istikamete doğru yürümeye başladı.Bana yaklaştığında arkasından yürümeye başladım.
Gülerek sopamı omzuma koyarken önüne geçtim.
"Gideceğimiz yeri bilen sensin gibi önden yürüme."derken dilimi dudaklarımda gezdirdim.
"Senden havalı olmaya çalışmaktan vazgeçsen."
"Denerim."derken yan yan gülümsedim.***
"Işte burası."Kaskı kafasına geçirdi ve sağ elindeki sopayla karşıma dikildi.
"Nasıl oynanıyor göster."dediğinde sallana sallana kaskı kafama geçirdim.
"Pekâlâ."derken otuz iki dişimi gösterek gülümseyordum.Kaleden uzak bir yere geçtim,yanıma geldi.
Sopamı iyice sıkarak ona baktım.
"Ilk olarak topu kaleye sokmakla başlayalım."
Kafasını onaylar biçimde salladı.
"Topu yerden alıp koşuyorsun"elimle ileriyi işaret ederek"Belli bir mesafeden de topu kaleye gönderiyorsun."
"Tamam,göster bakalım."Topu yerden alıp koşmaya başladım,birkaç kez havada takla attım,sonunda ayaklarım yere bastığında topu kaleye gönderdim.
Ayağa kalkarken sopamı sağ omzuma koymayı ve Malia'ya flörtöz bakışlar atmayı ihmal etmedim,tabi bir de o dudağımın üzerinde dilimi gezdirme hareketim.
"Iyi iş,Lahey!Bir de o dilini ait olduğu yerde,ağzının içinde de tutabilsen!"
"Sen iste yeter,Malia."
O gözlerini devirirken ben yanında bitmiştim.
"Istersen yardımcı olabilirim,ilkinde anlamamış olabilirsin."
Hafif bir şekilde eğik olan vücudunun duruşunu bozmadan ve sopasını bozmadan sadece kafasını çevirerek bana baktı.
"Neler yapabileceğimi bilsen şaşırırsın."Önüne döndü ve hızla ilerleyip topu kaleye attı.
Benim yaptığım hareketin aynısını yaparak bana döndü.Arkasında at kuyruğu yaptığı saçı sallanırken onun bu kadar mükemmel olmasına şaşırıyordum.Kahverengi gözleri ve saçları harika bir ahenk içindeydi.Fazla bir şey yapmamıştı,makyaj yoktu.Cok doğaldı ama gülümsemesi yüzünde belirdiği zaman kendime gelmem birkaç dakikamı alıyordu.
Beni her şeyiyle büyülüyordu,kızgınken suratının aldığı hâl bile.Ben bunları düşünürken yanıma bitmişti.
Dalmış gibi yapmaya devam ederek ona baktım.
Gülen suratı havayı koklayınca düştü,halbuki kötü kokan bir şey yoktu.Acaba gülümsemesinin düşmesi kimyasal kokumdan mı kaynaklanıyordu?
Sonunda kendimi geldiğimde sırıttım.
"Boş kaleye atmak kolaydı,kaleci varken atabilir misin?"
Kesinlikle atardı,sadece çalışmaya geri dönmek için bunu dedim.
"Kaleye sen geç,başka bir şey deniyeceğim."
"Bugünlük öğretmen benim sanıyordum."diyerek kaleye ilerledim.
"Yanılıyordunuz."derken bir sürü topun bulunduğu sepeti yanına koydu.
"Kaçırdığın her top için ceza çekeceksin."
"Cezam ne?"diye sordum kaskımın önünü kapatırken.
Dudağını dişledi,düşündüğünü belli eden bir şekilde gözlerini kıstı.
"Ona daha karar vermedim,sonra hallederim."diyerek önüne döndü.
Sesini biraz yükselterek bana bağırdı.
"Hazır mısın,Lahey?"
"Bana soyadımla seslenmeyi bırak,karşımda güzel bir kız olduğunu değil de koç Boby'nin olduğunu düşünüyorum."Gözlerini devirdi.Ne zaman ona iltifat etsem,ona çapkın bir bakış olsam böyle yapıyordu.
"Her ne yaparsan yap Malia,Lacros'da beni alt edemezsin."
"Görelim."derken meydan okuyan bakışlarını attı.
Yerimi aldım ve sopamı sıkıca kavradım.
"Hadi başlayalım!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Malisaac|Free
Fanfiction"Kurtadam olmanın en iyi yanı ne?" "Nereden başlamalıyım,Lahey?"dedi gözleriyle uyumlu bir şekilde gülümserken. "Mesela dolunay gecesinden başlayabilirsin..?" Dudakları zevkle kıvrıldı."O kısmı en iyisi,Isaac.Kontrol yok." "Bu kesinlikle iyi bir şey...