16/04/2002
Kızım artık öğretmen oldu. Bugün mezuniyetine gittiğimde birkez daha gurur duydum onunla. Hep öğretmen olmak istedi. Öğretmenliğin onun hayatta en büyük şansı olduğunu söyler hep kızım. Hep hep mutlu ol benim canım kızım.
Mezuniyetim geliyor aklıma. Hep hayatta en büyük şansım olduğuna inanmıştım ama ne yazık ki öğretmenliğin tadına varamadan hayatım felakete dönmüştü.
22/10/2002
Ne ara büyüdü kızım ne ara bu yaşa geldi hiç anlamıyorum. Şimdi ise evleniyor. Aslında ona sevgimi hiç gösteremedim. Hep kendi ayakları üstünde dursun istedim. Kendisini sevip öpmek varken hep fotoğraflarıyla yetindim. Şimdi ise başka bir yuvaya uçuyor. En çok da o Güven'in kızımı üzmesinden korkuyorum. Ne kadar belli edemesem de seni çok seviyorum canım kızım.
Annem hayattayken hep ilgi göstersin istiyordum bana ama hep buna aç kalmıştım bundan sonra da kalacaktım. Annemler Güven'i hiçbir zaman sevmedi. Bunu biliyordum. Keşke canım annem iş çok geçmeden uyarsaydın beni. Okumaya devam ettim.
08/12/2002
Daha bir yıl geçmeden üzmeye başladı Güven kızımı. Bu muydu sevgisi sormadan edemiyorum kendime. Belki suç benimdi. Yeteri kadar sevgimi gösteremedim ona belki bu yüzden yanlış adama aşık oldu kızım. Ve şimdi yüreğim sızlıyor. Kızımın üzülmesine canımın canının yanmasına neden olduğum için.
Seni ilk hissettiğim anda garip bir his vardı içimde. Bir canımın olduğunu bilmek hem sevindiriyor hem endişelendiriyordu. İlk mide bulantım tekme atışına ilk sevinişim hala dün gibi aklımda. Çektiğim sancılar uykusuz gecelerim. Hepsi senin içindi kızım hepsi senin için.
Bugün geldiğinde mutsuz endişeli yüzü solmuş kızımı gördüğümde bir kez daha kahroldum. Ama kızım senin canını daha fazla yakmasına izin vermeyeceğim.
Defteri kapatıp çıktım odadan hızlı adımlarla. Üstümü giyip annemin mezarına koşmuştum işte orada benim canım annem. Yanına usulca oturup toprağını avuçladım.
Ece: Ah be annem bugün günlüğünü buldum fotoğraflarımızı buldum. Ben hep üzülüyordum biliyor musun annem neden bana değer vermiyor sevmiyor diye. Bugün okurken tutamadım gözyaşlarımı. Meğer benim annem de beni seviyormuş çok geç anladım be annem. Bir kez olsun deseydin keşke bana beni sevdiğini işte o zaman çok güçlü olurdım biliyor musun. Hep kocaman bir yürek olurdu arkamda. Ben hep hep istedim annem sana acılarımı anlatmayı sana saatlerce sarılıp kucağında ağlamayı acımı hafifletmeni ağlama kızım demeni hep istedim annem hep istedim. Ama olmadı ben hiç bu duyguyu tadamadım. Şimdi sen oğlumun yanındasın. Bana hiç söylemedin ya annem oğluma söyle olur mu beni çok sevdiğini ben duyamasam da ağlum duysun annem. Oğluma söyle annem annesi onu çok seviyor. Ufacık bir melekken kendi elleriyle toprağa verdiği oğlunu annesi çok seviyor. Çok istedim bizim de fotoğraflarımız olsun bir kez olsun kokusunu koklamayı onu kucağıma almayı ben onu bir kere olsun görmeyi çok istedim biliyor musun? Ama bana hiç göstermediler oğlumu daha çok bağlanırsın ayrılamazsın dediler. Sadece birkaç fotoğrafını gördüm oğlumun. Ama şimdi sen onun yanına gittin. Ona annesini anlat olur mu annem? Annesinin onu ne kadar çok görmeyi istediğini anlat. Oğlum sana emanet annem oğlum sana emanet. Son olarak annem ben seni çok seviyorum bunu asla unutma olur mu?
Tutamadım kendimi sıkıca sarıldım toğrağa annemin kokusunu çeke çeke ağladım yanı başında saatlerce. Ben bugün annemin beni sevdiğini öğrendim.