selamlar.
1.700 kelimelik bir smut sahnemiz var. hadi ben kaçar.
Tanrısal Bakış:
beomgyu ve taehyun okula gelmemişti.
soobin çok umursamadan takılıyorlardır diyerek boşvermeye karar vermişti.
" size aniden ne oldu hiç anlamıyorum. "
soobin, sorar bakışlar ile huening ve sunoo'ya baktığı zaman ortamda garip bir sessizlik vardı.
sunoo ve huening bugün hiç konuşmamıştı. sabah sunoo sınıfa gelip selam verdiğinde huening hiç oralı bile olmamıştı. böyle bir şeyi ilk defa görüyordu çünkü onlar ne olursa olsun hiç bu kadar ciddi kavga etmezlerdi.
daha doğrusu huening hiç bu kadar ciddi olmamıştı. zaten genelde o sunoo'nun gönlünü alır, özür dilerdi.
şimdi ise kantinde oturmuş hep beraber yemek yiyorlardı ama huening hiç bir şey yemiyordu. soobin resmen zorla oturmuştu onu masaya.
"harbiden. siz götle don gibiydiniz."
seonghwa da katıldığını belli eder şekilde konuştuğunda soobin ile birbirlerine bakmışlar, ardından bakışlarını tekrar masadaki iki beden ile buruşturmuşlardı.
"bilmem, benim bir derdim yok. sen onu huening'e soracaksın. soğuk yapan o."
huening, sunoo'nun söylediği şeye karşılık güler gibi bir ses çıkartıp sinirli olduğu gayet belli olan bakışlarını arkadaşlarına çevirmişti.
sunoo'ya bakmıyordu.
" arkadaş olan insanlar birbirlerinden bir şeyleri saklamazlar. anlaşılan arkadaş olduğumuzu sadece ben düşünüyordum."
"ne saçmalıyorsun sen be?"
sunoo, aniden sinirle ayağa kalktığında soobin tam konuşmak için ağzını açacaktı ama sunoo'nun sert bir ses tonu ile "sen karışma soobin." demesi ile susmak zorunda kalmıştı.
"ben mi hep bir şeyler saklıyorum? söylesene senden ne sakladım şimdiye kadar?"
"ne mi sakladın?"
huening de tıpkı onun gibi ayağa kalkarak kaşlarını çatarak bakmıştı karşısında duran çocuğa. ikisi de çok sinirliydi ve iş büyüyecek gibiydi.
"telefonunda sürekli birisi ile gülerek bir şeyler konuşuyorsun ama bana kim olduğunu söylemiyorsun."
"bayılıyorsun değil mi hep dinlemeden ahkam kesmeye. hep her şeyi sen biliyorsun, her şey senin bildiğin gibi ve hep sen haklısın. benim de özel hayatım var. arkadaşlık bir yere kadar. bilmen gereken her şeyi söyledim sana bu zamana kadar. gelecek doğum günün için sana sürpriz yapmak istemiştim ama sen onun için bile beni suçluyorsun."
"doğum günü mü?"
huening'in iki gün sonra doğum günüydü ve jeongsung ile bunu planlanmıştı tüm hafta. doğum günü bahanesi ile belki taehyun ile de arayı düzeltir diye düşünüyordu ama bu sefer de kai cephe almıştı.
"evet, belki hepimiz bir arada olursak biraz olsun hepimiz üstümüzden yükleri atıp eğleniriz diye düşündüm. jeongsung ile bir haftadır bunu planlıyoruz. çok merak ediyorsan konuştuğum kişi oydu. bana diyorsun ama sen de o kadar körsün ki."
" kör müyüm?"
"cidden körsün. o kadar körsün ki sana verdiğim değeri bilmiyorsun. ben seni-"
huening, şaşkın bir şekilde karşısındaki arkadaşını dinlerken sunoo'nun sözünü yarıda kesmesi ile kaşlarını çatmıştı.
"devam et sunoo, söyle."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESPRESSO / TAEGYU
FanfictionTaehyun kızlardan hoşlanıyordu. Yani öyle olduğunu düşünüyordu.