ESPRESSO / TAEGYU

- 8 -

Tanrısal Bakış:

okul çıkışı herkes evlere gitmek üzere dağılmış, taehyun ve soobin ise kararlaştıkları gibi jungwon ve yeonjun'u kendi arabalarına bindirerek taehyun'un evine doğru yola çıkmışlardı.

her ne yapacaklarsa bu insanların içinde olmamalıydı.  taehyun herkesin içinde iş yapmaktan hoşlanmazdı.

hızlı bir şekilde arabayı taehyun'un evinin otoparkına park ederek araban indiler.

jungwon ve yeonjun da onlarla beraber inerek içeriye girmişlerdi.

salondaki kanepelerden birisine oturarak taehyun, sinirden kıpkırmızı olan suratına bir bakış attı.

bir açıklama beklediği çok açıktı.

"neden?"

soobin,  hayal kırıklığına uğramış bir şekilde konuşarak eski  yakın arkadaşına bakmıştı.

"her şey bu piçin başının altından çıktı."

jungwon, eli ile yanında oturan yeonjun'u gösterdiğinde yanındaki çocuk sinirle kaşlarını çatarak bakışlarını ona çevirdi.

"ne diyorsun lan sen? "

ayağa kalkarak bağırır bir şekilde konuştu.

"sen değil miydin taehyun'a olan takıntın yüzünden beomgyu'ya zorbalık yapmami isteyen?"

"ne?"

taehyun, duyduğu şey ile şaşırmasına engel olamamıştı.  onlar yeonjun'un bu zorbalıkları sırf beomgyu escinsel diye yaptığını sanıyorlardı ama meğer tüm bu şeyleri yapmasını isteyen jungwon muydu?

bakışlarını yanında duran arkadaşı soobin'e çevirdiğinde onun de kendisi kadar şaşkın olduğunu görmüş ve önüne dönerek kavga eden ikiliyi izlemeye başlamıştı.

"evet, doğru duydunuz. ben zorba falan değilim. hepsi bu piçin planıydı."

soobin, kaşlarını çatarak anlamamış bir şekilde jungwon'a baktığında stresten ötürü terleyen ellerini ve titreyen bacaklarını görmüştü.

taehyun ise şaşkınlıktan ne diyeceğini bilemez bir şekilde onları izliyordu. şu an herkes bir şok içindeydi.

"eğer beomgyu'ya zorbalık yaparsam soobin ile elindeki videomu silmesi için konuşacağını, plandan ikimizin de yararlı çıkacağını söyledi. "
bakışlarını karşısında duran kızıl saçlı çocuğa çevirmişti.  "o taehyun'u alacaktı. ben de videoyu."

jungwon, bunun üzerine kıpkırmızı olmuş suratı ile kekeme bir şekilde konuşmuştu bağırarak.

" kes sesini! yalancı!"

taehyun, gözlerini onun üzerinde gezdirdiğinde ardından yeonjun'a bakmıştı.  eğer doğru söylüyorsa işler çok daha değişecekti ama yeonjun götünü kurtarmak için yalan da söylüyor olabilirdi.

bir süre daha izlemeye karar verdi sadece.

" yalan mı? elimde mesajlaşmalar ve ses kayıtları var. sence böyle büyük bir şeyi senin gibi bir piçe güvenerek yapar mıyım sanıyorsun?"

jungwon, bu sözü duyması ile olduğu yerde kalmış, bir süre gozlerini kapatarak sakin olmaya çalışmıştı.  ardindan ayaga kalkarak titreyen ellerini yeonjun'un yakasına sarmıştı.

"eğer çeneni tutsaydın şu an ikimiz de istediğimizi almıştık pic herif."

bağırarak avuçları arasındaki yakalari sıktığında soobin ayağa kalkarak gayet soğukkanlı bir şekilde tek elini jungwon'un siyah saçlı çocuğun yakasında duran ellerine atarak çekmesini sağlamış ve sonrasında ise çekinme gereği duymadan jungwon'un suratına yumruğu geçirmişti.