5.Bölüm

230 21 3
                                    


---

Gözlerimi sabah saat dokuzda açtım, Bugün okul olmadığı için rahattım.

Yavaşça yatağımdan kalktım ve odadan çıkarak banyoya girdim. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra banyodan çıktım ve merdivenleri inmeye başladım. Aşağıdan ses gelmiyordu.

Salona girdiğimde hepsinin sarılarak uyuduğunu gördüm, dün bana yaptıkları şey aklıma gelince sinsice güldüm. Onlar şimdi görürdü günlerini. Hızlı adımlarla mutfağa girdim ve bir sürayi alarak içine buz gibi su doldurdum.

Sürayi'yi elime alıp tekrar salona girdim ve hiç düşünmeden buz gibi suyu hepsinin üzerine döktüm. Birden hepsi çığlık atarak uyandı. Gülerek geriye çekildim.

"Lan dondum!" Atlas bağırarak konuştuğunda diğerleride ona eşlik etti. Yüksek sesle "Günaydın!" Dediğimde hepsinin gözü bana döndü. Teoman bağırarak "Yeter artık!" Dediğinde "Siz dün beni orda bıraktınız ya bu hiç birşey. O yüzden zırlamayın." Çınar sinirle yerinden kalktı "Sorunlu musun kızım sen?" Sinirli gözlerimi ona çevirdim "Kes sesini, benimle böyle konuşamazsınız. Zaten burda niye kaldınız ki? Kendi eviniz yok mu." Diye sorduğumda Ebru konuştu "Yalnız sen yokken biz vardık." Alayla güldüm ve ona döndüm "Sana bir cesaret gelmiş? Daha düne kadar okulda süt dökmüş kediye dönüyordun?" Dediğimde sinirle ayağa kalkan Devran oldu "Kes artık, çocuklaşıyorsun. Ayrıca onlar istediği kadar burda kalabilir onlar bizim kardeşimiz."

Yapmacık bir şekilde güldüm "Ay ne güzel bir kardeşlik." Seyit güldü "Evet senin hiç bir zaman tatmayacağın o duygu." Gülüşüm soldu. "Niyemiş o?" Seyit ayağa kalktı ve karşıma dikildi "Senin gibi birini kim ne yapsın Lal? Biraz oturup düşün. Zavallının tekisin. Zorbalık yaparak kendini güçlü falan mı sanıyorsun, ben söyleyim böyle birinin ikizim olduğu için utanıyorum."

Gözlerim dolmasın diye elimden geleni yaptım.


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"Sana acıyorum, daha doğrusu sana acıyoruz."

Güldüm sadece. "Yeri geldiğinde bu sözlerini sana yedireceğim." Seyit tiksintiyle beni süzdü "O zaman hiç gelmeyecek." Atlas yanımıza gelerek Seyit'in kolunu tuttu ve kendine çekti "Seyit tamam." Seyit son kez bana bakarak koltuğa geri oturdu. Son kez gözlerimi hepsinin üzerinde gezdirdim, bana bile bakmıyorlardı, beni yok sayıyorlardı. Yaman hariç, gözlerindeki acımayla bana bakıyordu.

Onları arkamda bırakarak merdivenleri çıkmaya başladım. O sıra aşağı gülüşerek inen Kadir bey ve Cansel hanımı gördüm.

Onlar beni fark ettiğinde Cansel hanım konuştu "Günaydın Canım." Başımı salladım sadece. "Hadi üzerini değiştir ailecek kahvaltı yapalım." Başımı hayır anlamında salladım "Biraz dışarı çıkacağım ben, bensiz yapın kahvaltıyı." Diyip merdivenleri çıktım. Odanın önünde geldiğimde kapıyı açarak içeri girdim ve giyinme dolabını açarak içinden bir kot pantolon ve lacivert renginde bir kazak çıkardım.

Amiyâne Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin