6.Bölüm

167 20 10
                                    


---

Sabah gözlerimi açtığımda saat on bir'e gelmek üzereydi.

Yanımdaki yatakta yatan Seyit'e baktım, buraya nezaman gelmişti hiç bilmiyordum. Bana dediği sözleri unutmamıştım, çok ağır konuşmuştu ve her ne kadar inkar etsemde o sözler beni çok üzmüştü.

Yavaşça kıpırdandım. Hareket ettiğimde karın boşluğuma bir ağrı saplanıyordu ve bu epey canımı yakıyordu.

Yüzümü buruşturarak kendimi yataktan kalkmaya zorladım. O sıra Seyit'in uykulu sesini duydum "Bekle yardım edeyim." Hızlı bir hareketle yatağından kalkıp yanıma geldi. Elini bana uzatıp "Tut elimi." Dediğinde elini tuttum. Öbür elini belime yerleştirdi. Desteği ile nihayet yataktan kalkabilmiştim.

"Banyo ya gideceğim." Dedim. Seyit başını salladı. Beni banyonun önüne getirdiğinde birşey demeden kapıyı açtım ve içeriye girip kapıyı Seyit'in yüzüne kapattım.

Yarın okul vardı ve ben yüzümdeki yaralar ile asla gitmek istemiyordum.

Kapatıcı diye birşey var Lal.

İç sesime hak verdim ve çok oyalanmadan musluğu açarak elimi yüzümü yıkadım.

Aynadan kendime baktığımda gördüğüm görüntü bozuk olan moralimi dahada bozdu.

Dudağım patladığı için kenarı kabuk bağlamıştı. Kaşımın yanında üç tane çizik vardı, yanağım ise mos mordu. Meraklanarak tişörtümü kaldırdım. Ve beklediğim bir görüntüyle karşılaştım. Karnım da yanağım kadar mor olmuştu. Ama karnım daha kötü gözüküyordu. Bu normaldi çünkü arka arkaya karnıma tekme yemiştim.

"Lal! İyi misin?" Seyit kapıya vurarak telaşlı sesiyle seslendiğinde göz devirdim, daha dün bana söyledikleri aklıma geldi, bu endişeli hali bana gerçek gelmiyordu.

Kapıyı açtığımda Seyit'in endişeli gözleriyle karşı karşıya geldim. "Napıyorsun içerde iki saat?" Göz devirdim. "Elimi, yüzümü yıkadım."  Seyit başını salladı ve kolunu belime dolayarak beni kendisine çekti, "Gel okul formamızı giyinip aşağı inelim." Başımı salladım.

Birlikte odaya geçtiğimizde Seyit hızlıca okul formasını giyinip odadan çıktı, o çıkar çıkmaz bende okul kıyafetlerimi giyindim ve yavaş adımlarla odadan çıktım.

Bugün hiç makyaj yapasım yoktu, zaten yüzümdeki yaralar acıyordu.

Kapının önünde bekleyen Seyit benim geldiğimi gördüğünde yaşlandığı duvardan doğruldu.

Hızlıca yanıma yürüyüp beni kucağına aldığında "Napıyorsun ya?!" Diye çemkirdim, fakat Seyit beni umursamadan merdivenleri inmeye başladı. Korkuyla yutkundum ve kollarımı boynuna doladım. Ya dengesini kaybedip ikimiz merdivenlerden yuvarlanırsak?

Seyit dengisini kaybeder gibi olduğunda büyük bir çığlık attım. "Dikkat etsene be!" Seyit yüzünü buruşturdu, "Bağırmasana gerizekalı!" Sinirle yüzümü yüzüne çevirdim. "Benimle düzgün konuş Seyit." Seyit gözlerini devirdi.

Nihayet beni merdivenlerden indirdiğinde nefesimi rahatlayarak verdim. Seyit bunu fark ettiği için yandan bir bakış attı fakat onu umursamadım.

Amiyâne Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin