11

85 14 9
                                    

"Kerem gelsene oğlum bak kim geldi?"

Annesinin o sevgi dolu sesini duyduğunda odasından resmen fırlayarak çıktı. Uzun zamandır beklediği kişinin geleceğini zaten biliyordu. En sevdiği amcası olan Kenan'a her zaman büyük bir hayranlık duyuyordu. Asker olmasının da bunda büyük bir etkisi vardı. İlerde onun gibi kıyafetler giyecek ve kendisi de kocaman silahları tutacaktı.

Yüzündeki kocaman sırıtışla evlerinin aile kokan sıcacık salonuna koştuğunda, yüzü duvara dönük ve ellerini arkasında birleştirmiş asker kıyafetli adamı gördü. Anında kalbinde büyük bir heyecan olurken "amcaaa" Diye bağırıp ona koştu. Ailenin en küçüğü ve yakışıklı amcası sesini duyduğunda ise hızla kendisine dönüp kocaman gülümsemesi ile kollarını açtı. Kerem bu adamı çok fazla seviyordu.

Küçük bedeni adamın kolları arasına girdiğinde ona sıkı sıkı sarıldı. Uzun zamandır görmemişti ve çok özlemişti.

"Ya ben seni görmeyeli kocaman olmuşsun sen. Tanıyamadım. Tipe bak aynı babası. Çok özlemişim"

Amcası yanaklarını öperken Kerem hiç olmadığı kadar mutlu hissetti. Onun kucağında olmak bile sanki dünyanın en güvenli yerindeymiş gibi hissetmesine neden oluyordu.

"Ben de çok özledim seni amca. Niye söz verip gelmedin. Doğum günümde bekledim seni. Hediye de almadın bana" Diye sitem etti. Daha 5 yaşında bir çocuğun isyanı ancak böyle olurdu.

Yakışıklı amcası salonu dolduran keyifli kahkahası ile onun da gülmesine neden oldu. Bu adam gibi olmayı çok istiyordu. Ona bakarken bile hayranlıkla doluyordu.

"Kerem çok ayıp oğlum, amca yoldan gelmiş denir mi öyle. Kenan, abin bir kaç saate gelir ama çok açsan sana yemek hazırlarım hemen"

Annesi ikisinin kahkahalarını bölse de Kerem amcasının boynuna sıkı sıkı sarılıp ayrılmak istemediğini belli etti. Zaten hep böyle yapardı. O ne zaman gelse, gidene kadar bitişik gezer ve gece bile gizlice yanına gidip yatardı. Amcasının anlattığı askerlik anıları eşliğinde uykuya dalmak Kerem için paha biçilmezdi.

"Yok yenge sağol. Eğer izin verirsen abim gelene kadar biz Kerem'le biraz dolaşalım. Hem belki şu arkadaşını da ziyaret ederiz. Neydi adı Güney'mi?"

Amcası gözlerinin içine baktığında Kerem heyecanla kucağında sekip "Evet evet gidelim lütfen gidelim" diye bağırdı. Güney onun en çok sevdiği ve en yeni arkadaşıydı. Sarı Uzun saçlarını çok seviyordu. Amcasına da göstermek için fazla hevesliydi.

"Şuna bak Güney deyince delirdi yine. Çok seviyor o çocuğu. O zaman gidin siz ama geç kalmayın yemeğe hep birlikte oturalım. Abine de sürpriz olacak söylemedim geldiğini" dedi annesi.

Kerem ondan sonraki konuşmaları dinlemedi. Şuan aşırı mutlu hissediyordu. En sevdiği amcası ile, en sevdiği arkadaşının yanına gideceklerdi. Heyecandan içi kıpır kıpır olurken, annesiyle konuşan adamın güzel yüzünü avucuyla okşadı. Gözünün hemen altında bir yara vardı ve Kerem ona her baktığında üzülmek yerine hayranlık duruyordu. Çünkü o yaranın hikayesi de çok güzeldi.

BİR ZOMBİ HİKAYESİ (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin