Ikigai - satosugu

u make me so warm

(UYARI! Bu bölümün +15 falan olduğunu düşünüyorum. Tam olarak +18 diyemem ama en başından söyleyeyim, hoşunuza gitmiyorsa başına ve sonuna '!!!' koyduğum yerleri atlayın)

Rebzyyx - i'm so crazy for youuu </3

"Şey...pardon! Bir fotoğraf çekebilir miyiz? Ve Instagram hikayeme atsam olur mu?" Arkasından gelen çekingen kız sesiyle bakışlarını oraya çevirdi beyaz saçlı genç. "Elbette."

Tüm okulun karşısında üstün bir performans ile söylediği şarkılardan sonra Gojo Satoru'nun tüm okul çapında popülerleşmesi çok da uzun sürmemişti. Artık okul koridorlarında ilerlerken birkaç kişinin onunla konuşması veya fotoğraf çekinmesi günlük bir olaydı onun için. 

"Bir de senin 'fanlarınla' sohbet etmeni bekliyoruz artık, bir bu eksikti cidden." Kızın ağzı kulaklarında bir şekilde yanlarından ayrılması üzerine, Shoko her zamanki şikayetlerini etmeye başlamıştı. Suguru ise ifadesiz suratı, ceplerindeki elleri ile yanlarında yürümeye devam ediyordu. 

"Bu kurduğun cümle okulumuzun müdürünün oğlunun okula, tüm kurallara rağmen, eşofmanla gelmesi kadar saçma, Shoko!" 

"Hey, müdürün oğlu benim?" Suguru'nun anlam vermeye çalışan bakışları arkadaşının üstünde gezindi. Arkadaşının ona kaşlarını kaldırıp güneş gözlüğünün altından bakış atmasıyla yalnızca ironi yaptığını anlamıştı Suguru. Her zamanki gibi, diye geçirdi içinden. Altları morarmış olan gözlerini devirip tekrar bakışlarını koridorun sonuna odakladı. 

"Benim bugün öğleden sonra randevum var, erken çıkacağım okuldan." Shoko oluşan kısa sessizliği dağıtdı.

"Neden?" 

"Randevum var dedim ya aptal!" 

"Ya onu mu soruyordum, amına koyayım. Neden randevun var?" 

"Dişçi."

"O kadar sigara içersen olacağı bu." 

Shoko, onun sigara içmesine laf eden beyaz saçlı arkadaşının saçlarından çekmeye çalışmaya başlamıştı. Fakat genç adam uzun boyu sayesinde onun saldırılarından kaçınabiliyordu. Bir süre sonra ikili koridorda koşturmaya başlamıştı, arkalarında onların çocukça saçmalıklarını izleyen Suguru ise sadece birbirlerine ciddi bir zarar vermediklerinden emin oluyordu.

Nihayet bir süre sonra ikili bir noktada buluşmuş ve kavgayı sonlandırmışlardı. (Bu tabii ki Shoko'nun Gojo'yu en sonunda yakalaması üzerine Gojo'nun, saçlarına zarar gelmemesi için bağırarak, defalarca ettiği özürler sayesindeydi.) Shoko müdür yardımcısından izin alacağını söyleyerek gidip ikiliyi yalnız bırakmıştı. 

"Hey, Geto!" Arkalarından gelen seslenme ile ikisinin de bakışları o yöne döndü. Elindeki çikolata paketinden 2'şer 2'şey çikolatalar yiyen bir genç onlara doğru geliyordu.

"Çıkışta mekana gidiyoruz değil mi? Biliyorsun bu gün..." Genç, bakışlarını Satoru'nun üzerinde gezdirirken ne diyeceğini bilemeyen yüz ifadesi oldukça kuşkulandırıcıydı. "...önemli."

Gojo duyduğu şeyler ile ister istemez, şarkı söylerken hayal ettiği görüntüleri hatırladı. Suguru ondan bir şeyler saklıyor, bu kesindi. 

"Bakarız, Takashi. Çıkışta ararım seni haber vermek için." 

Takashi, ağzındaki çikolatayı bitirince gülümseyerek başını salladı. Ardından çikolata paketini onlara doğru uzatıp 'ister misiniz?' der gibi bir kafa işareti yaptı. Suguru başını 'hayır' anlamında sallamak üzereyken Satoru'nun paketin içinden iki tane alıp birini de Geto'nun ağzına sokuşturmasıyla bir şey diyememişti. Genç ise imalı bakışları ile gülüp ardından arkasını dönüp ilerledi. Henüz 1-2 adım atmışken arkasını dönmeden onlara seslendi, "Ha bu arada, afrodizyaklı bu çikolatalar."