Buttercup'ın mesleği yüzünden kardeşleri Blossom ve Bubbles ile kavga ederler bunun üzerine Buttercup evi terk eder ve yalnız yaşamaya başlar. Blossom ile Bubbles ise önceden 3 kardeş beraber kaldıkları koca evde 2 kardeş yaşamaya başlarlar. Koca ev...
Selamün aleyküm arkedaşlarr. Yeni bölüm ile karşınızdayım. Ama bölüme geçmeden önce söylemek istediğim bir şeyler var.
Ben bölümü yazıyorum iyi hoş ama, karşılığını alamıyorum. Sizlerden ricam satır aralarına bol bol yorum yapmanız ve kitabımı oylamanız. Böylece hem kitabım daha büyük bir kitleye ulaşmış olur, hem de benim gibi bir garibanın yüzü gülür.
Sabah lanet telefonun lanet zil sesi ile uyandım. Telefonu gözlerim kapalı iken aldım ve yine gözlerim kapalı iken açıp kulağıma yasladım. Kimin aradığına bile bakmamıştım. O derece uykum vardı.
"Alo?" dedim, yeni uyandığım -uyanamadığım- için pürüzlü ve boğuk çıkan sesimle.
"Buttercup, uyuyor muydun?"
"Yoo, ne uyuması canım sabahın köründe, hiç uyurmuyum?" dedim sinirli bir şekilde. Kulaklarımı erkeksi kıkırtısı doldurdu.
"Kusura bakma, ben nakliyeci lerle konuştum da, sen ne zaman müsait olursun diye aramıştım."
Eve taşınmayı karar verdiğimden bu yana 2 gün geçmişti. Evdeki ufak tefek şeyleri koli leyip bir kenara koymuştum. Benim için önemli ve kırılacak eşyaları ise çoktan arabamın bagajına yerleştirmiştim. Arabada jeep tarzı olduğu için sığdırmakta zorluk çekmemiştim.
"Ben bugün müsaitim. Öğleden önce 10 gibi gelebilirler."
"Buttercup, iyide saat öğleyin çoktan geçti?"
Ne, ne?! Hemen saate baktım ve 14:34 olduğunu gördüm. Ne yani? Ben şimdi öğlene kadar uyumuş muydum? Acunun bir lafı vardır bilirmisiniz?
Hooaay maşallah.
"Ben o kadar uyudum mu yaa?"
"Evet." dedi keyifli bir şekilde.
"Neyse, o zaman saat 15:00 gibi gelsinler."
"Tamamdır, güzelim."
Yiğaa güzelin miyim gerçekteen? Şaka maka madafaka içim yumuş, yumuş oldu bir anda. Kalbim hızlanmaya falan başladı.
Noluyo lan?! Noluyo laan?!!
"Pekala, görüşürüz o halde."
"Görüşelim güzelim."
Bişey demeden telefonu suratına kapattım.
Bu adam dengemi şaşırtıyordu. Aramıza mesafe koymaya çalışsamda olmuyordu. O tüm duvarlarımı yerle bir ediyordu. Gittikçe ona çekiliyordum. Ona bu kadar güvenmem bile hata idi aslında.
Hemen yataktan kalkıp banyoya girdim. Neredeyse tüm eşyaları toplamıştım. Hızlıca pijamalarımı çıkarıp duşa girdim. Dün akşam yine görevdeydim, fakat çok yorgun olduğum için banyo yapmaya üşenmiştim.
Hızlıca şampuanlanıp, kısa saçlarımı köpük lerden arındırdım. İyice durulandıktan sonra, duştan çıktım. Havluma sarınıp odama geçtim. Dolapta bir kaç parça kıyafet bırakmıştım sadece. Uzun kollu gri bir krop, aynı renk bol bir kargo pantolon ve siyah iç çamaşırlarımı alıp giyindim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
