Bölüm 1

1 0 0
                                    

(...)

Yazlık Evde Haziran Ayını bitirmiştik. Sayımızı ve Haziran'ın 15'inde geldiğimizi göz önüne alırsak, gayet seri ve başarılı bir biçimde Evin kontrolünü sonunda elimize alabilmiştik. Depolarımıza tam hakimdik. Yani söylemesi biraz değişik geliyordu ama Meriç, evin elektronik işlerini Tuna'dan çok daha hızlı ve kontrollü bir şekilde sağlamıştı. Meriç bildiğiniz personel gibi çalışıyordu. Tuna'nın kurduğu sistemi hemen çözmüştü. Üzerinde çok kafa patlatıp, çok konuştuğumuz halde oda düzenlemelerini değiştiremedik. Herkes yerinden memnundu, üstelik bir Ev-WhatsApp Grubunu da kurmuşlardı. Bir haber verilmesi gerektiğinde kapı kapı dolaşılması gerekmiyordu. Gruba yazmak yeterli oluyordu. 

Yazlığa ilk geldiğimiz grup, yani; Ben, Arda, Serkan, Egemen, Onur, Meriç, Ferhat, Ersan ve Çağan yazlığın kontrolünü elimize almaya çabalıyorduk. Bu arada Yiğit, Tuna, Batu, Melih, Anıl, Eren ve Asil hep beraber Aziz Amca ve Eşiyle beraber İspanya'ya gidiyorlardı. Rüzgar, Ufuk ve Poyraz ile beraber Montenegro'da işleri hallediyorlardı. Serdar, Kuzey, Jake, Sarp, Yankı ise Şehir de kalmışlardı.

Pandemiden sonra nedense hep bir dağınıklık, hep bir ayrılık, her şey yarım ve herkes uzak kalmaya başlamıştı. Yani herkes gönül bağı olarak birbirine bağlıydı, mesajlaşmalar, yazışmalar, gündem takip etmeler hepsi devam ediyordu ama mesafeler de artıyor, sanki hepimiz taklit yapıyormuş gibiydik. İlişkiler artık samimiyetini yitiriyordu yada bunların hepsi bana öyle geliyordu. Önümüzde ki sene artık Okulda da son sene olacaktı. Lise bitiyordu. Sonrasında herkes kendi hayallerinin peşine düşecekti. Yurtdışında okumak isteyenler Yurtdışına gideceklerdi. Bizim Okulun Üniversitesine gitmek isteyenler de ona göre çabalayacaklardı. Herkes tam manasıyla dağılacaktı. Yani neden kimsenin aklına gelmiyordu? Hep beraber olabileceğimiz, hep beraber bir şeyler yapabileceğimiz belki de son senemizdi bu. Bu yaz gönlümüzce geçirebileceğimiz son yazımızdı. Seneye Liseden mezun olunca Yazlığa gelebilsek bile herkes kısıtlı bir süre kalabilecekti. Sonra da koşuşturmalar başlayacaktı. Yurtdışında okuyacak olanlar gidip evini barkını hazırlamaya, kayıt işlerine falan koşuşturacaklardı. Buralarda kalacaklar da aynı aşamalardan geçeceklerdi.

Ben bile bu sessiz, sakin son yaz tatilimde dehşet verici gelecek planlarıyla yüz yüze kalmıştım. Üniversitede bu arkadaş grubu artık dağılacaktı orası kesindi. İlkokuldan beri benim tüm çalışma ve hazırlıklarım Yurtdışına Okuyacağıma göreydi. Ben mesela Amerika'ya yurtdışına gittiğimde, yeni taşındığım evim boşa çıkacaktı. Kiraya veremezdim, Satamazdım, eh oturamayacaktım... Arabamı da götüremezdim. Şoförüm olmayacaktı, Egemen ne olacaktı? Güvenlik Müdürü orada lazım olmazdı. Arda ne olacaktı, ne yapacaklardı. Anıl mesela hemşirelik eğitim alıyor, stajlarını falan yapıyordu. Onun uzun bir süre her şeyi planlanmıştı. Onur, devlet lisesinde okuyordu ama Üniversite'de ne yapacağını bilmiyordum. Gerçi bu durum herkes için geçerliydi. Yani Yiğit'te ne yapacağına karar verememişti. Tuna'nın yakın gelecek planı belliydi ve kendisi gibi biz hepimiz de onun ne yapacağını biliyorduk. Rüzgar, sanki o kadar uzun zamandır Ailesiyle, Annesiyle ve Mahkemelerle uğraşıyordu ki acaba tüm bunları düşünmeye hiç fırsatı olmuş muydu? Meriç, Melih, Ersan'ın daha bizim okulda seneleri vardı. Onları da bırakıp gidecek olmak zaten henüz onların aklına bile gelmiş bir şey değildi. 

Yazlıkta neredeyse yalnız kalınca bütün bunları düşünmeye fırsat olmuş ve bütün bunları düşünmekte beni biraz melankolik yapmıştı. Melankoli durumunun oluşabilmesi için öncelikle bir sevgi nesnesinin kaybedilmesi gerekiyordu. Burada sevgi nesnesi, belki çocukluğumuz, belki de bu kurulu düzenimizdi. Gerçekten aşırı seviyordum bu düzeni. Onu kaybedecek olma duygusu bende bir yas halini tetikliyordu.  

Freud'a göre Kişinin, sevgi nesnesini kaybetmesinin ardından yaşadığı yas dönemi normal bir süreç olup, melankoli durumunu yaratan asıl neden; belirli bir süre yaşandıktan sonra bitmesi gereken yas döneminin hiçbir zaman bitmemesidir. Dolayısıyla yas döneminin bitmemesi kaçınılmaz olarak, yeni bir sevgi nesnesi arayışına başlanmasını imkânsız kılacak ve herhangi bir sevgi nesnesine aktarılamayan 'libidinal enerji' Ego'da birikecektir. Ego'da gerçekleşen bu içsel birikim en nihayetinde, kaybedilen sevgi nesnesinin Ego tarafından içselleştirilmesi sonucunu doğuracaktır. 

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: 2 days ago ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

FIRTINA, Sezon XIVHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin