8.Bölüm;MAHVEDİŞ

179 20 13
                                    

Keyifli okumalar.

8.BÖLÜM
"MAHVEDİŞ"

'Tamda bu yüzden tükendim ya zaten.Terk ettim.Mahvettim.
Aslında sebep bu değildi.
Terk ettiğim beni mahvetti.'

Önünde durduğum eve bakarken vücudum donuyordu.Hava çok soğuktu ama sebebi o değildi.

Terk edilişlerin son durağıymış gibiydi bu ev.Yok edişlerin son durağıydı mesela.Ben birini iyi sanmıştım, şeytan için cehennem alevlerini tutuşturacak biri değil.

Sesim çıkmamıştı belki ama ben o gün aslında bağırmıştım.Şimdi boynumda bir ölüm fermanı vardı ve ben yine de onun için bağıracak ve kaçmasını sağlayacaktım.

Ben Feza demiştim ya, hayır değilim.Ben hiç kimse değilim.Ben hiç varolmadım.Hiçbir şeyi kabullenmedim.Tüm acılarımı yutmuş, zihnimi temizlemiştim.Neydi bu biliyor musunuz?Fermanını benim verdiğim bir idam kararında boynuma urgan geçirilmesin diye.

Soldum, kurudum.Gökyüzüyken yerle bütünleştim.

Açık pencereden eve girdim yavaşça, tüm o fotoğraflara tekrar baktım ve birinde usulca durdum.

Berfin duruyordu o fotoğrafta.Masumiyete bile öfkeliydim son günlerde.Benim şeytanımı uyandıran bu masumiyete olan zaafımdı ve şimdi mahvedeceğim tek şehir onun bedeni olacaktı.

İntikam tüm sinirlerimi harekete geçirmiş, bedenimi tekrar zihnim yönetmeye başlamıştı.

Aynadan bakmadan kaçındım.Son günlerde arkamda siyah bir gölge görmek beni yoruyordu, hesaplaşmak zorunda kaldığım bir geçmiş vaadediyordu ve inanın, düşünmek için o kadar çok şeyi sildiğimi fark ettim ki kaldıramayacağım kadar ağır bir yükü ellerimle koydum sanki omuzuma.

Odasına girdiğinde yerdeki bavulun boş olduğunu gördüm.Yeni bir dolap eklenmişti odasına.Kapağı açtığımda, ilk kendi fotoğrafımla karşılaştım.

Gülüyordum.Gözlerim hırsla değil, kinle değil neşeyle bakıyordu.Arkasında siyah bir gölge yoktu.Ayna gibiydi belki ama insan aynalardan nefret edemezdi.Ben bu fotoğraftan nefret ediyordum.

Kıyafetlerime baktım.Dizilişi bile benim istediğim gibiydi.

Ne yapmaya çalışıyordu?Vazgeçirmeye mi?Zorlayamazdı.Lanet olsun ki zorlayamazdı.Ben o gözlerden duygularını gördüğümü sanıyordum.Yere çöküp ağlamak isteyen küçük bir çocuk gibi inkar ediyorum ya şimdi, ben birine bu kadar kolay alışmazken ona nasıl güvendim?

Dolaptan kapağı açık ruju gördüğümde o gün sürdüğüm değildi, kan kırmızısıydı.Elime aldım onu sıkıca.

Çıktım odadan.Mutfağa girmedim.Oturma odasına giremedim.

Ellerim titredi.Yemin ediyorum deli gibi titredim.O çocuk geldiğinde, gözlerimin önünde biri ona seslendiği için gittiğinde nasıl titrediysem öyle titredim.

KURŞUN ASKERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin