7. | s

274 21 81
                                    

Cinsel içerik uyarısı !

Uzun zaman sonra gergin geçmemişti günleri. İsmailin hazırladığı kahvaltıdan sonra birlikte vakit geçirmişler, barış yanaşmak istesede ismail kabul etmemişti. Aklında başka planlar vardı. Süründürecekti sevgilisini. Akşama doğru toplantıya gitmek için hazırlanmıştı barış. İsmailide yanında götürecekti. Zaten çokta gergin bir toplantı olmayacaktı, görüşeceği iş adamını tanıyordu ve İsmailin gelmesi onun için sorun değil şeref olurdu.




Evden çıkmadan önce sevgilisini şöyle bir süzdü küçük olan. Barışın lacivert kravatını düzlerken konuştu. "Yine mükemmel ötesi oldun sevgilim." Barış çocuğun iltifatına ve güzelliğine karşılık gülümsedi ve belinden tutup kiraz dudaklarına küçük ama tutkulu bir öpücük kondurdu. "Güzel bebeğim benim." Ellerini belden çekip İsmailin yumuşak ellerine götürdü ve tuttu. Tamamlanmış hissetti. evden çıkıp otoparka indiler ve barış önce İsmailin kapısını açıp binmesini sağladıktan sonra kendide sürücü koltuğuna geçti. Böyle küçük hareketleri bile ismaili öyle özel hissettiriyordu ki.




İsmailin kombini sevgilisine tezat bir şekilde fazla sadeydi. Hatta evde nasıl giyiniyorsa tıpkısının aynısıydı. Altına gri eşofmanını geçirmiş, üstüneyse lacivert Polo yaka tişörtünü giymişti. Beyaz tenini dahada açığa çıkaran bu renk barışın fazla hoşuna gidiyordu ve sevgilisine çok yakıştırıyordu. Açıkçası biraz stresliydi ismail, oraya gitmesinin sebebi sevgilisinin yanında olmak değildi. Aklına gelen şeylerle bir kez daha sırıttı.






Barış ise arabayı çalıştırmış ve çoktan sürmeye başlamıştı toplantının yapılacağı mekana doğru. Durduğu her ışıkta miniğine dönüp onu seyretmekten kendini alıkoyamıyordu. Sahip olduğu her vakitte İsmail'den bir dal daha almak, yakıp söndürmemek istiyordu. Aslında araba sürerken devamlı ismaili seyrederdi ilk zamanlarda ama sevgilisinin uyarılarına karşılık artık bunu yapması yasaktı. İsmail kolay kolay kimsenin arabasına binmezdi, kimsenin sürüş şekline güvenmezdi çünkü. Bu noktada oldukça hassastı. Fakat sevgilisine öyle güveniyordu ki bu konuda bazen yolu izlemeyi bırakıyor, uykusu geldiğinde uyuyabiliyordu. Evet bunlar çoğu insan için kolaydı fakat ismail gibi araba sürme konusunda seçici insanların nadiren yapabileceği şeylerdi.




Barış tarafından ilgi görmek İsmailin öyle hoşuna gidiyordu ki. Sürekli mızmızlanası geliyordu. Nasıl gelmesin. Sevgilisinin direksiyonda dönüp duran ellerini izlemeyi bırakıp cama döndürdü başını. Büyük bir iç çekti. Gördüğü minik parıltılara döndü. Bu gün yıldızlar ayrı parlıyordu, arabanın cam tavanına doğru yukarı çevirdi kafasını, rahat etmeyince geriye yasladı ve gözlerini yıldızlara döndürdü yine. Çocukluğundan beri çok ilgisini çekerdi bu milyon ışık tanesi İsmailin.




Barış ise gözlerini İsmail'e çevirdi. Kafasını geriye attığı için ortaya çıkan gerdana bakıp yutkundu, beyaz teni ısırıp morartmak istedi ama araba kullanıyordu. Bakışlarını çocuğun gözlerine çevirdiğinde gördüğü parlaklığı hiçbir şeye değişmezdi. Söz verdi o an o parıltıyı söndürmelerine izin vermeyeceğine ve yine ant içti yenilerini ekleyeceğine. Yıldızlar İsmailin gözünü değilde, İsmailin kavurucu bakışları yıldızları parlatıyordu barışa göre. Küçüğün güzelliği öldürecekti onu. İçi gidiyordu bazı anlarda. Sevimli sevimli gökyüzünü izleyen İsmailin sonrasında yapacaklarından habersiz ne kadar tatlı olduğunu düşünüyordu.




Önüne dönüp kalan az yoluda hızla katettikten sonra güvenliğe gerekli bilgileri verip büyük bahçeye giriş yaptılar. Mekanın önündeki büyük boşluklardan birisine park etti arabayı barış ve kemerini çıkartıp derin bir nefes verdi. Genellikle önemli meseleleri hallederken o kadar odaklanırdı ki nefes alma işini bir süreliğine rafa kaldırırdı, bitirdiğinde ise az önce yaptığı gibi derin bir nefes verirdi. Duran arabayla sevgilisine döndü, ismail heyecanla arabadan indi.




Come for me. | BaismWhere stories live. Discover now