S-18-

103 10 6
                                        

Dersin bitmesine 15 dakika kalmıştı ama ben kapıdan fırlamamak için kendimi zor tutuyordum.Dün gece gram uyuyamamıştım.Jamie odaya geldiğinde Harry ile büyük kavgaya tutuşmuştu ve onları susturmak neredeyse saatler sürmüştü.

"Hadi ama Jamie,şu an gerçekten zor durumdayım birkaç günlüğüne burda kalsam ne olur ki?"

"Harry ne bok yediğin ya da Louis denen çocuktan hoşlanıp hoşlanmadığın umrumda değil.Ya sen defolup gidersin ya da ben gider güvenliği çağırırım"

İkisinin ortasına girip yavaşça Jamie'e doğru döndüm.

"Jamie,cidden bir süre burda kalması gerekiyor.Lütfen.Benim hatırım için olay çıkartma.Lütfen"

Jamie'nin bakışları benimle Harry arasında gidip geldi.Sonra saçlarını eliyle dağıttı ve parmağını Harry'e doğrulttu.

"Eğer çıkıntılık yaparsan sana yemin ediyorum seni güvenliğe kendi ellerimle teslim ediyorum"

Harry ellerini havaya kaldırıp teslim oluyormuş gibi yaptığında Jamie masasının üstündeki telefonunu çantasına attı.

"Ben Zayn'in yanına gidiyorum.Sakinleşmem lazım"

Başka herhangi bir şey demeden odadan çıktığında Harry bana döndü.

"Pek iyi anlaşabildiğimiz söylenemez,ne dersin?"

Dün gece olan bu olaylardan sonra uykum kaçmıştı.Bu yüzden geceyi son sınavlara çalışarak geçirmiştim.

Masamın üzerine yuvarlanan buruşuk kağıdın fırlatıldığı tarafa baktığımda bana endişeyle bakan Edward'ı gördüm.Kağıdı açtım ve onun el yazısıyla karşılaştım.

'İYİ MİSİN?'

Ona baktığımda hala bana bakıyordu.Kafamı yavaşça aşağı yukarı salladım ve kafamı çevirip saati kontrol ettim.

5 dakika kalmıştı.

Harry büyük olasılıkla hala uyuyordu.Çıkarken onu uyandırmaya çalışmıştım ama aldığım tek sonuç yüzüme doğru fırlatılan yastık olmuştu.

2 dakika.

Parmaklarımla masada ritim tutmaya başladığımda içimden Edward'ın yazdığı şarkılardan birini mırıldanıyordum.

'When your legs don't work like they used to before ,And i can't sweep you off of your feet..'

Zil çaldığında neredeyse yerimden fırladım ve koşar adımlarda Edward'ın elini tutup kapının dışına çektim.

"Hey Anna,sen cidden iyi misin?"

"İyiyim ben sadece.."

Durduğumuzda beni kendine çevirdi ve yavaşça elimi tuttu.

"Anna.Lütfen sakin ol.Nasıl hissedersen hisset ben her zaman yanında olacağım tamam mı?"

Onu onayladığımda kollarını etrafıma doladı ve kulağıma fısıldamaya başladı.

"Yarın akşam okul balosu var.Ben de benimle gelebileceğini düşündüm.Yani eğer sen de istersen.."

Yavaşça ondan uzaklaştım ve başımı göğsüne koydum.

"Tabii ki de seninle geleceğim seni şapşal"

Etrafımda sarılı olan kollarını bana daha sıkı sardı ve başını çenemin üstüne koydu.

"Hey bakar mısın,Anna sen misin?"

Kafamı çevirdiğimde bana merakla  bakan çocuğu gördüm.Gözleri masmaviydi ve saçları dağınıktı.Stone Roses tişörtü giymişti.

"E-evet benim ve sen de.."

"Ah,pardon.Ben Louis.Louis Tomlinson.Jamie seninle konuşmam gereken bir konu olduğunu söyledi."

Louis'in işaret ettiği yere baktığımda Jamie yi gördüm.Bana el salladı ve arkasını dönüp Kimya sınıfına girdi.

"Şey Louis..Jamie ile siz-"

"Kimya sınıfında sıra arkadaşıyım.Eğer sana da uygunsa Starbucks'a gidip konuşabiliriz diye düşündüm"

Edward'a baktığımda o da benim kadar şaşırmış görünüyordu.Hızla toparlandı ve gözlerini Louis'ten ayırmadan konuşmaya başladı.

"Pekala.O zaman seninle akşam görüşürüz."

Yanağıma bir öpücük kondurup yanımızdan ayrıldığında Louis bana gülümsedi.

"Eğer hazırsan gidelim mi?"

Onu onayladığımda birlikte çıkışa doğru yürümeye başladık.

-

"Ben nasıl başlayacağımı bilmiyorum Louis."

Kahvesinden bir yudum alıp gözleriyle dükkanın içini taradıktan sonra bana döndü.

"Aslında bakarsan Jamie bana birkaç şeyden bahsetti."

"Ne gibi?"

Kahvesini masaya bıraktı ve hafifçe öne doğru eğildi.

"Eğer rahatlamayacaksan konuşmayacağım gibi?"

Tuttuğum nefesi verdiğimde gülümsedi ve konuşmaya devam etti.

"Harry'nin benden hoşlandığını biliyorum.Yani Jamie bundan bahsetti."

O an :Jamie'ye karşı nasıl hissetmem gerektiğinden emin değildim.Çünkü eğer Harry'e kalsa o platonik olarak kalmayı tercih ederdi.Bu yüzden Jamie iyi bir şey yapmış olabilirdi.Ama eğer Louis Harry hakkında olumsuz bir şey söyleyecek olursa Jamie ile konuşmam pek iyi geçecek gibi gözükmüyordu.Boğazımı temizledim ve konuşmak için kendimi toparlamaya çalıştım.

"Peki sen ondan hoşlanıyor musun?"

Gözlerini benden kaçırdı ve bardağında kalan son kahveyi de sesli bir şekilde bitirdi.

"Onu tanımıyorum ama-sanırsam benim de ona karşı hislerim var."

Bir süre sessizlik oldu sonra Louis tekrar konuşmaya başladı.

"Yarın geceki partiye Harry'nin gelmesini sağlayabilir misin?"

"Ne yani o-onunla tanışacak mısın?"

Omzunu silkti.

"Bundan zarar gelmez,değil mi?"

Harry'i o partiye getirmem hatta bizim odadan dışarı çıkmasını sağlamam bile çok zordu.Ancak ona en azından bunu borçlu olduğumu hissediyordum.

"Pekala,onu getirmeye çalışacağım."

Gülümsedi.Her ne kadar zor olsa da bunu yapmaya kararlıydım.

Sofa(Ed Sheeran Fanfiction)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin