10.Bölüm
“ katil.”İyi okumalar canlarımmm.
★
Eve gidene kadar düşündüğüm tek şey Ateş'in söylediği sözdü. 'belki gerçekten istiyorum dur.' derken ne demek istediğini anlamamıştım. Ya da anlamak istememiştim, bilmiyorum. Sıcak kahveyi dudaklarıma götürürken telefonumun çalmasıyla durdum. Kahveyi masaya bırakıp telefonumu aldım ve arayan numaraya baktım. Bilinmeyen numaraydı. Reddedip telefonu cebime koyduğumda kahvemide masadan almıştım. Salona giderken telefonumun yeniden çalmasıyla bir kez daha durdum. Cebimden telefonumu çıkarıp kimin aradığına baktığımda tekrar aynı numarayı gördüm. Allah Allah, kimdi bu acaba.
Telefonu açıp kulağıma götürdüm ve "alo," dedim.
"Alo." Kulağıma gelen kalın ve yabancı sesle kaşlarımı çattım.
"Kimsiniz?" Bir süre ses gelmedi. Telefonu kulağımdan çekip kapatacakken konuşmasıyla tekrar kulağıma koydum.
"Bil bakalım kimim?" Diye cevap verdi. Allah'ım deli mi ne.
"Kimsin kardeşim, kapatıyorum."
"Dur, ipucu vereyim. Ya çok yakın ya çok uzak, ama ulaşamayacağın bir yerde değilim." Kimin olduğunu anlamamla yutkunma bir oldu.
"Sen," dedim aydınlanmış bir sesle.
"Ben. Evet bilinmeyen kişiyim. Hahaha," diyerke iğrenç bir şekilde güldü. "Böylede bir değişik oldu."
Sinirle gözlerimi kapttım ve nefes alıp verdim. "Ne istiyorsun?" Diye sordum.
"Seni." Dedi normal birşeyden bahseder gibi. Gittikçe korkum artıyordu.
"Polisi arıyorum," dedim.
"Ara." Derken oldukça rahattı.
"Allah senin belanı versin," dedim sinirle. "seni yakalıyacam ve kendi ellerimle içeri tıkacam." Dedim hırsla.
"Belki," dedi eğlenen sesiyle. "Ama sen bunu göremeyeceksin maalesef. Çünkü çoktan gebermiş olacaksın."
"Hah," dedim korktuğumu belli etmemek adına. "Ben cumhuriyet savcısıyım. Beni öldürmek o kadar kolay değil."
"Ah savcı, kendinden bu kadar emin olma. Issız bir yerde boğazını kessem kimin ruhu duyar sence?" Bir kez daha yutkunduğumda telefonu daha sıkı tuttum. Bu kadar rahat olması canımı sıkıyordu.
"Kes sesini, bunu yapacak olsan şu an bile yapabilirsin. Neden duruyorsun o zaman?" Şu anda bir katille böyle konuştuğuma inanamıyordum. Ama beni öldürmekle tehdit etmeyi ona gösterecekdim.
"Evet, belki yapmıyorum ama bu yalamayacağımdan değil, her şeyin bir zamanı vardır savcı." Elimdeki kahveyi geri dönüp mutfak tezgahına bıraktım. Elimi tezgaha yaslayıp derin bir nefes aldım.
"Aynen, herşeyin bir zamanı vardır." Diyerek görmesede başımı salladım. "Senide bulup içeri tıkacağım gibi."
"Savcııı," dedi uzatarak. "Bunu yapamayacağını ikimizde biliyoruz. Ben istemediğim sürece beni bulamazsın."
"Öyle bir bulurum ki," dedim kendi kendime kısık bir sesle. "Kapatıyorum." Diyerek telefonu kulağımdan çektim ve konuşmasını aldırmadan telefonu suratına kapattım.
"Gerizekalı herif," gerçekten korkmuştum ne kadar saçma bir konuşmaydı. Salona geçip koltuğa oturdum ve başımı ellerimin arasına aldım.
Birden elektriklerin gitmesiyle başımı yukarı kaldırıp etrafa baktım. Bir bu eksikti yani. Gece gece durduk yere insan neden elektrikleri keser. Sigorta mı attı acaba. Ayağa kalkıp sigorta kutusuna gidecekken adım sesi duymamla adımlarım bıçak gibi kesildi. Yutkunduğumda "kim var orada!" Diye bağırdım. Hiç cevap almazken arkamdan bir el ağzıma kapandı.kulağımda hissettiğim nefesle yutkunduğumda boğazımda keskin bir soğukluk hissetmemle kalbim hızlı atmaya başladı.
"Savcı," dedi aynı kalın ses. "Korkuyorsun." Diye fısıldadı. Kalbimin sesini resmen duyabiliyordum. "Mesela şu anda," diyerek bıçağı bastırmasıyla ayaklarımın bağı kesilmiş gibi hissettim. "Nefesini kessem, kimin haberi olur?" Ağzımdaki eli yüzünden konuşamadığım için başımı iki yana salladım. Gözlerim bulanıklaşınca ağlamaya başladıgımı fark ettim.
"Ama şimdi değil savcı, şimdi değil. Bir gün gerçekten seni öldürmeye gelicem ve o zaman son göreceğin şey gözlerim olacak." Deyip beni salmasıyla yere düşmem bir oldu. Kendimi çekerek koltuğun kenarına gittim ve ağlamaya başladım.
Ayak sesleri kesilince gittiğini anladım. O sırada ışıklar açılmıştı. Kapı gürültüyle açıldı ve içeri koşarak ateş girdi. "Feride," dedi endişeli sesiyle. "Ne oldu, kapıyı çaldım ama açmadın. İçeriden ağlamaya sesi gelince zorla girdim."
" o- o buradaydı ateş, katil buradaydı." Dedim titreyen sesimle. "Ne?" Dedi şaşkın sesle. Sonra beni kendine çekip sarıldı. Başımı göğsüne yasladığımda hâlâ ağlıyordum.
"Şşş tamam geçti güzelim." Diyerek saçlarımı okşamaya başladı.
"Çok korktum ateş," dedim ardından hıçkırdım.
"Tamam ben buradayım." Dedi. Onun göğsünde huzur bulduğumu fark ettim. Dün rahatsız olduğum adamın göğsünde aglıyordum şu an. Yavaş yavaş sakinleşirken başımda hissettiğim sıcaklıkla ateşin başımı öptüğünü anladım. "Korkma ben buradayım." Dedi.
O gün belki o adamın göğsünde kendimi güvende hissetmiştim. Korktuğum adama sığınmıştım. Koşarak uzaklaşacağımı bilemden.
***
Selamlar. Gerçekten değişik bir bölüm oldu.
Oy ve yorum yapmayı unutmayın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐌𝐀𝐒𝐊𝐄| 𝒎𝒂𝒓𝒔𝒆𝒍𝒏𝒐𝒚𝒂✔︎
Teen FictionBir cinayetle başlar mı herşey? Başlarmış. " peki sen Feride, sen ister misin bir katili sevmeyi?" Sorduğu soruya karşılık kaşlarımı çattım. "Ne demek bu?" Diye sordum anlamayan bir sesle. "Soruma cevap ver." Dedi gözlerimin içine bakarken. "Eğe...