13. Bölüm
“ 𝙎𝙤𝙣 𝙉𝙤𝙩. ”♫︎ ˢᵗʳᵉᵉᵗ ♫︎
𝓈ℴ𝓃 𝓀𝒶𝓃 𝓈ℯ𝓃𝒾𝓃 𝒾𝒸̧𝒾𝓃 𝒶𝓉𝒶𝒸𝒶𝓀 𝒻ℯ𝓇𝒾𝒹ℯ,
𝒾𝓈̧𝓉ℯ ℴ 𝓏𝒶𝓂𝒶𝓃 𝒽ℯ𝓇𝓈̧ℯ𝓎 𝒷𝒾𝓉ℯ𝒸ℯ𝓀.𝚋𝚞 𝚋𝚘̈𝚕𝚞̈𝚖 𝚞𝚣𝚞𝚗 𝚟𝚎 𝚐𝚞̈𝚣𝚎𝚕 𝚋𝚒𝚛 𝚋𝚘̈𝚕𝚞̈𝚖 𝚘𝚕𝚊𝚌𝚊𝚔, 𝚘𝚢 𝚟𝚎 𝚢𝚘𝚛𝚞𝚖 𝚢𝚊𝚙𝚖𝚊𝚢ェ
𝚞𝚗𝚞𝚝𝚖𝚊𝚢ェ𝚗 𝚒𝚢𝚒 𝚘𝚔𝚞𝚖𝚊𝚕𝚊𝚛._________________________
Korku.
Şu anda hissettiğim tek duygu buydu, korku. Kalbim benim sesini duyabileceğim bir hızla atmaya başladığında nefes alamadım. Yaptığım tek şey yolun ortasında elimde telefonla durmaktı. Kal gelmiş gibi ne ateşe cevap verebiliyor, ne ilerliyebiliyordum.
"Feride," diyen yarım aksan bir ses duyduğumda Pars'ın yanıma geldiğinj anladım. "İyimisin? Neden yolun ortasında böyle duruyorsun?" Bir yandan pars soru soruyor diyer yandan yana düşen elimde tuttuğum telefondan kısık bir şekilde ateşin adımı sayıklama sesleri geliyordu.
Pars'a cevap vermeden sonunda hareket edebildim ve elimi kaldırıp Ateş'e cevap vermeden telefonu kapattım. Pars'ıda yok sayarak yanından geçtiğimde sırtımda bakışlarını hissedebiliyordum. Ama umursamadım. Zor bela çantamdan araba anahtarımı çıkarıp arabayı açtım ve bindim. Bindiğim gibi tek yaptığım şey ise kafamı direksiyona koyup oflamak oldu.
"Ne yapacağım ben şimdi?" Kendi kendime sıkıntıyla mırıldanıp arkama yaslandım. "Eve gitmem lazım. Evet, evet eve gitmem lazım. Eve gidip soğukkanlı bir şekilde bu olayı çözmem lazım." Kendimi teselli ettiğim şu sıralarda korkum sanki kendini hatırlatmak ister gibi içimde yükseliyordu. Evet korkuyordum. Hâlâ, ve tam olarak ne yapacağımı bilemiyordum. Benim uğraştığım kadar bu katilde benle uğraşıyordu. Onun ne yapacağını kestiremiyordum.
Dakikalar sonra verdiğim kararla arabayı çalıştırıp eve sürmeye başladım. Ne olacaksa olsun artık. Korkarak bişey yapamam.
Yaklaşık yarım saat sonra eve geldim. Kısa sürdü çünkü gittiğim kafe evime yakındı. Arabayı park edip indiğimde polis arabalarını gördüm. Etraf çok kalabalıktı. Evin etrafına klasik sarı şeritlerden şekilmişti. Olay yeri inceleme ve girilemez yazıyordu. İnsanlar evin etrafında kendi aralarında konuşurken yanıma gelen ve uzun zamandır görmediğim boranı gördüm. Yüzünde sıkkın bir ifade vardı. "Feride," dediğinde bir tepki vermedim. Belki şu anda ondan özür dilerim adlı bir konuşma yapmam gerekiyordu ama canım istemiyordu. "İçeri gel." Deyip arkasını dönüp yürümeye başladığında onu takip ettim.
Eve girdiğimizde her yerde polisler vardı. Ateşte yanımıza geldi. Gözleri direkt beni bulduğunda "Feride, sen iyimisin? Telefonuda yüzüme kapattın bişey oldu diye korktum." Dedi. Omuz silktim. "İyiyim, sadece şaşkındım." Başını salladı. Onları arkamda bırakıp içeri girdiğimde gördüğüm şeyle bir adım daha atamadım. Selçuk bey yanımda belirdiğinde Boran ve Ateşte yanımıza gelmişlerdi. Elinde yeni tuttuğunu fark ettiğim kağıdı bana uzattı. "Bu sizin." Demesiyle kaşlarımı çattım. "Benim mi?" Diye sorduğumda başını salladı. "Katil notta özellikle size olduğunu belirtmiş." Kağıdı elinden aldım ama açıp bakamadım. Korkum yine belirdiğinde yutkundum. Daha açmadığım bir tane not daha vardı. O da aklıma gelince içeri yatak odama gittim ve kapıyı kilitledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐌𝐀𝐒𝐊𝐄| 𝒎𝒂𝒓𝒔𝒆𝒍𝒏𝒐𝒚𝒂✔︎
Teen FictionBir cinayetle başlar mı herşey? Başlarmış. " peki sen Feride, sen ister misin bir katili sevmeyi?" Sorduğu soruya karşılık kaşlarımı çattım. "Ne demek bu?" Diye sordum anlamayan bir sesle. "Soruma cevap ver." Dedi gözlerimin içine bakarken. "Eğe...