🍷🍷
Kapının çalıp çalmadığını anlamaya çalışırken bir anda dünyam dönmüş ve kendimi tekrar Yavuz'un altında bulmuştum. Gözlerimi kapatarak kendimi âna bırakmaya çalışırken bir kez daha evi kaplayan kapı ziliyle dişlerimi sıktım.
"Hak sikeyim..." Sinirle söylenerek yatağın yanındaki sehpanın üzerinde duran telefona uzanan adama baktım. Eline telefonu alırken bir saniye duraksamış ve hemen ardından dört beş saniye sonra telefonu rastgele bir yere atarak tekrar dudaklarıma uzanmıştı. Ne yaptığını umursamadan öpüşüne karşılık verdim, kendimi tamamen ona bıraktım.
Ve Şarap, Rakı'ya karıştı.
Rakı, Şarap'la demlendi.Karanlık ve sessiz odada yankılanan nefeslerimiz onun ve benim değil, bizim nefeslerimiz oldu. İnlemelerimiz kulak zarlarımızı parçalayarak ruhumuzda soluklandı.
Bir kadın bir adamda mahvoldu. Aynı saniyede göğün yedi kat üstünde ve yerin yedi kat dibinde tekrar can buldu.Aynı anda çıktığımız zevkin doruklarından el ele inerken derin bir nefes alarak kafamı kendisini hemen yanıma atan adamın omzuna yasladım Saniyeler içinde yan dönerek beni kollarının arasına alan adama bu kadar nazik olduğu için, bana duyduğu bu saygı için minnettardım.
"Canını yakmadım değil mi Şarap?"
"Hayır, hayır çok iyiydin. Kapıyı çalan kimdi?"
"Babam... Her gece beni kontrol etmek için bir adamını buraya yollar. Gelen adam kapıyı çalar ben de babamı bir kez ararım, adam geri gider. Bu, babamın yaşadığımı kontrol etme yöntemidir."
"Seni arayabilir."
"Kafama dayanan bir silah varsa bunu telefonda anlaması imkansız. Ama kapı çaldığında onu aramazsam bir sıkıntı olduğunu anlar."
"Evde olmayabilirdin."
"Eve geçerken babama mesaj atarım."
"Vay canına. Peki neden seni kontrol ediyor?"
"Çünkü biz Şeytan Eti denilen, leş gibi insanların yaşadığı bir semtte büyükleri oynuyoruz."
"Büyükleri oynamak?"
"Gerçekten hiçbir şeyden haberin yok değil mi? O semt babama ait."
"Bir şehrin, kocaman semti nasıl bir insana ait olabiliyor Rakı?"
"O semtte Işık... O semtin toprağında, o adamın hayatı yatıyor. Tüm hayatı sinmiş semtin duvarlarına, en korkunç suretlerini gösteriyor. O semt babamın hapishanesi, mezarı. Hem kendisinin hem sevdiğinin."
"Madem bu kadar kötü anısı var neden oradan gitmiyor?"
"Çünkü tek varlığı orada. O semtin altında yatıyor hayatı."
"Anlamıyorum."
"O semtin altında sevdiği kadın yatıyor. O semtin sokaklarında sevdiği kadının kokusunu alıyor. O semtin duvarlarını, sevdiği kadının kanını taşıyor diye koruyor. Şeytan Eti'nde yaklaşık 300 mekan var Şarap. Bar, fabrika, bakkal... Bunun gibi 300 tane dükkan var ve hepsi babama ait. Bu yüzden o semt, bir adama ait."
Bir şey diyemedim, sadece sustum. Yavuz'un babasıyla tanıştığım gece düştü zihnime, gözlerimin içine bakarak kurduğu cümleler yankı yaptı zihnimde.
"Asude'm ile benim de hikayem böyle başlamıştı. Bu semt bizi de böyle satır satır işlemişti duvarlarına. Dikkatli ol kızım, bu semte Şeytan'ın Eti ismini vermemin bir nedeni var. Biz fark edemedik ama bu semt bizim hikayemizi kan ile yazdı. Ve şunu asla unutma, kan ile başlayan bir hikaye kan ile biter."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rakı ve Şarap (+18)
ChickLitO rakı gibi bir adamdı ben ise şarap gibi bir kadındım. Ve rakı gibi bir adama şarap gibi bir kadın yakışırdı. 🍷 Dudakları hafifçe yanlara kıvrılarak bana tatminkar bir bakış atarken arka tarafta duran içki bölümüne ilerlemiş ve sol tarafta duran...