SERUS - Bölüm 4

373 230 18
                                    

SERUS demişken -sahi- orada beni bekleyen onca kişi vardı. Buraya gelmeden önce bir tek uyumaya gittiğimi hatırlıyordum. Herşey normal gidiyordu. Aslında pek de normal sayılmazdı. Benim sonumu getirmeye çalışan tam bir baş belalarıyla uğraşıyordum. Onlardan nefret ediyordum! Bildikleri bütün gerçeklere rağmen SERUS daki o diğer pisliklerle iş birligi yapmaya devam ediyorlardı. Lanet olası ahmaklar! Amaçları bütün insanlığı yok etmek. Kurmuş olduğumuz istasyonda katliam çıkarmak!

Herşeyi biliyordum ve herşeye şahit olmuştum. Benimle birlikte olan Jamie vardı. Benimle beraber savaşmak isteyen bir tek Jamie' ydi. Ah tanrım onu çok özlüyordum. Gözlerim hafif buğulansada buna aldırış etmedim. Bir tek o kalmıştı. Ailem o hainlerin kurbanı olmuştu ve ben bunun acısını onlardan çıkaracaktım!

SERUS' da doğmuş orada büyümüştüm. Annem SERUS' un başkanıydı. Birde Stark vardı. Benim minik kardeşim. Odası Dünya'yı tam karşısına aldığından dolayı geceleri benimle uyurdu. Bize söylenilen orada gerçekten kötü şeyler olduğuydu. Ve şuanda tam karşımda duruyordu. Bu benim ürkmeme neden olsa da cesurdum. Ah Jamie korktuğumu duysa heralde benimle dalga geçerdi. Çünkü o korkmamayı, cesur olup savaşmayı daha çok bende görmüştü. Ona ne kadar soğuk kanlı olduğumu göstersem de gözlerimin önünden gitmeyen, içimi yakıp kavuran bir anı vardı. Lanet olsun! İçimde ki o ahmaklara karşı olan öfke hiçbir zaman dinmeyecekti! En azından intikamımı alana kadar bu böyle devam edecekti bundan emindim.

Arkamı döndüm ve daha güçlü adımlarla yeni yerler keşfetmeye koyuldum. Beni doyuracak birşeyler bulmalıydım. Elimi yan cebime atıp uzunlamasına olan bıçağımı çıkardım. Her halükarda yanımda bulundururdum çünkü SERUS' ta her an herşey olabilirdi. Evet birşeyler bulmaya yakın hissettiren iç güdülerim harekete geçmişti-derken-sol tarafımdan hareket eden bir canlıya rastlamıştım. Evet! Bu canlının nasıl bir tür olduğunu bilmiyordum fakat iç güdüme güvenmek zorundaydım. Burada açlıktan ölmek bana yakışmayan bir davranış olurdu.

Yavaşca kaçmaması icin arkasından beyaz renkli olan canlıya yaklaşıyordum. Evet şimdi tam zamanı! Artık seni güzelce (!) mideme indirebilirdim. Yumuşak olan kısmından biraz kestikten sonra çiğnemeye başladım, ama sanırım kusacaktım. Giae!

"Burada imkanlarını görüyorsun fazla mız mız yapmada ye!" diyordu içimdeki ses. Sanırım haklıydı. Her neyse bana yetecek kadar yemiştim.

Hava kararıyordu. Etraf iyice görünmemeye başlamıştı. Ve evet tropikal kuşakta olmalıydım ki ay görünmeye başlamıştı. Ama ne yazıkki tropikal kuşak yalnızca Dünya için geçerliydi. Ha-ha buna gülerim işte. Ne güzel! Bulunduğum yer ile ilgili en ufak bir bilgiye sahip değildim. Beni neler bekliyordu merak ediyordum.

Ve Jamie, burada olsaydın sana seni ne kadar sevdigimi söylemek isterdim. Jamie, her nerede isen bir an önce ortaya çıkmalısın. Seni özlüyorum Jamie, seni çok özlüyorum..



SERUSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin