chapter six - yeraltındaki urgan

3 1 3
                                    

Bölüm şarkısı: Toprak Yağmura - Akustik, Canozan
All About You, Taeyeon

Ne yani; böylesi korkunç bir dünyanın,
bir de cehennemi mi var?
Umberto Eco

Ne yani; böylesi korkunç bir dünyanın, bir de cehennemi mi var?Umberto Eco

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ormana vardıklarında arabayı anayoldan çıkarıp toprak yola soktu. Siyah arazi aracı, taşların ezilme sesiyle yalpayarak ağaçların arasında ilerlemeye koyuldu.

Yoongi daha önce olay yerine gelmediği için gözlerini camdan ayırmıyordu. Daha önce katilin geçtiği yerlerden geçmek, bir film setinde gibi hissettirmişti. Akçaağaçlar, sakuralar, çınarlar... Tabiat mükemmel görünüyordu.

Orman yolunun sonuna kadar, yaklaşık yirmi dakika, ilerlediler. Yolun sonundaki açıklıkta arabayı gelişi güzel park etti. Arka koltuğa uzanıp ceketini aldıktan sonra torpidoya uzanıp bir tabanca çıkardı.

Yoongi tepkisizce hareketlerini izledi. "Ruhsatı var mı?"

"Var."

Silahı beline yerleştirdikten sonra araçtan indiler. Yoongi nihayet yanmış evi görebilmişti. Ağaçların arasındaki siyaha bürünmüş iki katlı harabe ev, gerçek dışı bir görüntüyle tam karşılarındaydı. Polisin sarı ikaz şeridi, evin dört bir yanına düzensiz bir şekilde çekilmişti.

Yoongi merakla ve arada çevresini ciddi bakışlarla süzerek eve ilerlemeye başladı. Yoona ise kollarını bağlayıp arabasına yaslandı. Hui'nin buraya geldiğinde yaşadığı korkuyu, yaşamdan ümidi kestiği anı, karanlıkta ormanda koşarken hissettiklerini, kimsenin gelip onu kurtarmayacağını anladığında düşündüklerini, son ana kadar devam eden ümidini düşündü.

Acıyla yüzünü buluşturdu. Bu iğrenç yere gelmesi ona berbat hissettirmişti. Ciğerlerinde bir sıkışma hissetti. Tepesindeki bir mıknatıs, ruhunu yukarı çekiyor gibiydi. Yoongi arkasını dönüp ona baktığında bir şey fark ettirmemek için ellerini ceplerine koydu ve ardından yürüdü.

Evin etrafı taş bahçe duvarıyla çevriliydi. Yangın sebebiyle dış duvarlarının tamamı çökmüş, sadece iskelesi kalmıştı. İkinci kat ön tarafta aşağı doğru çökmüş, pencere hizalarından büyük çatlaklar oluşmuştu. Molozlar bahçe içinde dağılmış, çimlerin bir kısmı yanmıştı.

Birkaç dakika sonra beş tane polis aracı yanlarına vardı. Yoona arkadan gelen araçların devamını görebiliyordu. Adli laboratuara ait olan minibüs de dahil olmak üzere, hemen
hepsinin üzerinde Seul Polisi'nin mavi beyaz amblemi vardı

Olay yerine tekrar gitmeyi kaldırabileceğinden emin değildi. Evin bahçe duvarına oturdu ve Yoongi'ye baktı.

Yoongi birkaç polis memuruyla sarı şeritleri çekip evin içine doğru ilerledi. Yoona çimlerdeki kanı o an gördü. Hala oradaydı işte, olduğu gibi duruyordu.

Şapkasını önüne çekti ve başını eğdi. Yaklaşık on dakika öylece bekledi. Ayaklarının dibinde gördüğü siyah spor ayakkabılarla başını kaldırdı.

Wrong Time Wrong PersonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin