Bölüm şarkısı: Remembrance, Balmorhea
In Silence, Janet Suhhİnsanın yaşı kaç olursa olsun,
Ağlarken kimsesiz bir çocuktur.
Özdemir Asaf
Emniyet biriminden bir ekip, karton kutunun içeriği tehlikeli olabileceğinden bomba imha uzmanıyla Yoona'nın malikhanesine gitmek üzere yola çıktı.Herkesin aklında yeni bir kafatası düşüncesi belirmişti ama kimse bunu dillendirmedi. Toplantı odasındaki sessizlik bir süre devam etti. Hui öldüğüne göre paket gönderiminde sadece adı kullanılmıştı. Kutunun içinde her şey olabilirdi. Yani en azından böyle düşünüldü.
Kısa bir süre sonra gelen haberde kutunun içinde sadece bir flaş bellek olduğu bilgisi ulaştı. Ayrıca kargo şirketiyle yapılan kısa görüşmede paketin iki hafta önce bizzat Hui tarafından teslim edildiği söylendi.
Jimin bunları söylerken Yoona sinirle bileğini ovdu. Aklına gelen ihtimalin doğru olma ihtimali bile onu geriyordu. Bekledikleri mesaj ayakkabı yerine flaşta olabilir miydi?
Bu sırada Yoongi'nin aklına ilk gün okuduğu raporda telefonda yer alan kargo şirketi mesajları geldi. Bunu nasıl gözden kaçırmıştı?
Yoona yerinden kalktı ve tüm dikkatleri üstüne topladı. "Flaş belleği evimde bıraksınlar. Polisten önce ben bakacağım." Demesiyle itiraz sesleri yükseldi.
Herhangi bir cevap beklemeden toplantı odasından çıktı ve hızlı adımlarla koridoru geçip merdivenlerden aşağı indi. Çıktığında gözleri arabasını aradı. Otoparkın ortasındaki siyah arabasına yürüdü ve zaman kaybetmeden eve doğru yola çıktı.
Eve gidene kadar aklındaki şüphe beynini kemirdi. "N'olur Hui, n'olur yapmamış ol." Dedi defalarca. Evin bahçe kapısından girdi.
Arabayı rasgele bir yerde bıraktı ve anahtarı üzerinde bırakıp evin önünde bekleyen polislerin yanına gitti. Orta yaşlı, kel bir polis memuru elindeki paketi Yoona'ya uzattı ve açıklama yapmaya başladı. Yoona onu umursamadan içeri girdi ve kapıyı arkasından kapattı.
Ailesinin yanında kaldığı için evdeki çalışanların tamamını göndermişti. Sessizlik içindeki eve bakındı bir süre. Ardından hızlı adımlarla büyük holü geçip asansöre bindi ve en üst katı tuşladı.
Asansör yukarı çıkarken elini pakete götürdü ve içinden beyaz zarfı çıkardı. Üzerinde herhangi bir şey yazmıyordu. İçindeki gümüş rengi flaşla beraber çalışma odasına yöneldi ve titreyerek masasına oturup bilgisayarı çalıştırdı.
Flaş belleği zar zor yuvasına takabildi. Derin derin nefes alıyor, kendini görme ihtimali olan şeye hazırlıyordu. Nihayet ekran açıldı ve harici bellek kısmından flaş belleğin içindeki tek dosyaya baktı.
Bir videoydu.
Beklemeden tıkladı.
Ekranda Hui'nin çalışma masasında otururken görüntüsü belirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wrong Time Wrong Person
Fanfiction"Hiçbir zaman doğru insan çıkmaz karşına... Ya zaman yanlıştır ya da insan." der Dostoyevski. Vicdanımızın bize layık görmediği bir mutluluğa nasıl el uzatabiliriz ki? Kalbindeki yılan çoktan etrafını sardı, dünya denen çöplüğü daha iyi bir yer hali...