Bölüm şarkısı: Steps Through Darkness, Sertaç Özgümüş
Once Again, Mad Clown - Kim Na YoungGündüzün iyi kulları boyunlarını büküp
Uykuya dalmak üzereler, gecenin kara güçleri
Avlarının üstüne saldırmaya hazırlanırken...
William ShakespeareCNO Holding Merkez Binası, Seul
Kore'deki bu iş merkezi Ceo Lee Yoona'ın krallığıydı adeta. Altı senedir bu konumdaydı ve çalışanlara kök söktürüyordu. Sadece çalışanları değil, çevresindeki herkes şikayetçiydi ondan. Tabii bu Yoona'nın ne kadar umurunda, tartışılırdı. Burjuva sınıfının en gözde bekarı olarak zengin erkekler arasında çok popüler olsa da kimseye yüz vermemesiyle biliniyordu. İnsanlarla ilgilenmeyi çok önceden bırakmıştı. İşi ve kendisi dışındaki her şey önemsizdi. Bir de ayakkabılar, zira ayakkabılar bile insanlardan önemliydi genç kadın için. Bir insanın ayakkabısından bile karakterini çözer, dile getirilemeyen her şeyi şıp diye anlayıverirdi. Bu onu yerine göre manipülatif, yerine göre insan sarrafı yapardı.
Etrafındaki hiçkimse umurunda değildi. Hatta şuan bulunduğu toplantı odasındaki herkesi bir piyon olarak görüyordu. Asıl hedefe ulaşmak için kaybetme korkusu olmadan öne sürdüğü insanlar diye düşündü içinden. Egoist değildi, aksine kendinin farkında olan ve hak edilen bir özgüvendi onunkisi. Yoona henüz yirmilerinde olmasına rağmen iş dünyasında adından çokça söz ettiren başarılı bir kadındı. En riskli yatırımlarda bile kağıtta imzasının olması yeterliydi güven vermek için. En dönülemez yoldan döner, asla başaramaz denilen işlerden alnının akıyla çıkardı. Bir iş insanının sahip olması gereken bütün özellikler onda mevcuttu. Zeka, disiplin, özgüven ve soğukkanlılık.
Elindeki dosyayı masaya bıraktı ve ayağa kalktı. Çalışanlar için bunun anlamı toplantı bitti ve bu hafta o kadar da berbat değildiniz demekti. Kötü işe tahammülü yoktu ve şahit olduğu anda fırtına kopar, herkese cehennemi yaşatırdı. Ama iyi yapılan işe de hakkını verirdi. Adaleti, adaletsiz bir yerde büyüyerek öğrenmişti.
Siyah topukluları zeminde ses çıkarmaya başladığında herkes rahat bir nefes aldı. Bugün de bitti ve biz azar işitmedik. Asistanı Jennie arkasından koştururken saatini kontrol etti ve asansörlerin önüne geldi. Onun yerine çoktan tuşa basılmıştı.
"Efendim siz toplantıdayken emniyet amiri aradı. Sizinle en kısa zamanda görüşmek istediğini bildirmemi istedi."
İçinde küçük bir umut ışığı belirdi. Belki sonunda elle tutulur bir şeyler bulmuşlardı. Belki...
Asansörün kata ulaştığını belirten ses koridorda yankılandığında sabırsız adımlarla içeri girdi ve çalışanların asansörü doldurmasını bekledi. Bu esnada asistan Jennie Kim tekrar konuşmaya başladı. "Cenazeden sonra başlayan hisse düşüşü konusunda hissedarlar toplantı yapmak istiyor." Diye hatırlattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wrong Time Wrong Person
Fanfiction"Hiçbir zaman doğru insan çıkmaz karşına... Ya zaman yanlıştır ya da insan." der Dostoyevski. Vicdanımızın bize layık görmediği bir mutluluğa nasıl el uzatabiliriz ki? Kalbindeki yılan çoktan etrafını sardı, dünya denen çöplüğü daha iyi bir yer hali...