muzlu süt

292 32 3
                                    


3 gün sonra|

Pestili çıkmış olan jungkook kendini yere atmış ve dinlenmeye çalışmıştı. Öğle içtimasının ilk defa bu kadar zor geçtiğine tanıklık etmişti.
Bacakları ve her bir hücresi sızım sızım sızlıyordu. Tek isteği ise yatağında uzanmaktı.

Uzun zamandır Taehyung'u görmemişti. Ve o gittiğinden beri ona yazacak yüz bulamıyordu kendinde. Hatta kendine küsen kurdu bile ona mesaj atması için pençelerini beyaz tenliye geçiriyordu. Sanki aralarına dağlar gitmişti. O mesaj atmayınca Taehyung da işlerinin yoğunluğundan dolayı yazmayı unutmuştu.

Görülecek bir gezegen tartışması vardı.

Öğlen içtiması bitmişti ve şimdi de uyumak için yukarı çıkacaktı. Diğerleri pek de umrunda değildi. Zaten bu hafta sonu da beyaz tenli ve Jimin'in çarşı izini vardı. Jungkook sonunda sıranın ona gelmesiyle sevinmişti. Hem de arkadaşıyla denk gelmişti!

Yavaş ve savsak adımlarıyla merdivenleri ikişer ikişer çıkarak koğuşuna gelmişti. Birinin telefonu çalışıyordu ama sadece titreme duyuluyordu. Yatağına yaklaştıkça kendi telefonu olduğunu anlamıştı.

Telefonu eline alana kadar düşünmüştü kim? Kim neden arasın?

Binbaşım

Yazıyı içinden okusa belli etmeden gizli kalp krizi geçiriyordu şuan.

Sesinin pürüzlü çıkmaması için boğazını temizlemiş ve aramayı yanıtlamıştı.

"Alo?"

"Merhaba."

"Nasılsın Jeon? 3 gündür yazmadın arayım dedim." Esmer tenlinin imalı çıkan ses tonuna karşı yutkunmuş ve karşısında olmasa bile başını eğmişti.

"Şey... Ben, sen yazmayınca işin vardır rahatsız etmeyim diye düşünmüştüm." Sesi oldukça cılız çıkıyordu.

"İşim yok benim ne zaman yazsan müsaitim." Bu cümle Jungkook'u heyecanlandırsa bile şimdilik sakin kalmalıydı.

"Özür dilerim bir dahakine yaza-"

"Özür dileme."

"Peki özür dilerim, özür dile-"

"Jungkook."

"Ama özür dilemiyorum şuan!"

Kısa bir kırkırtının ardından "Nasılsın peki? Bensiz nasıl orada havalar?"

"Çok soğuk ve bulutlu. Neyse ya sanane hem?"
Jungkook bu sıralar fazlasıyla duygu değişimi yaşadığının farkındaydı hatta bu duygu değişimi Deltaya bile yansıtılabilecek şekildeydi.

"Banane demek, hm..."

"Yani öyle demek istememiştim ama. Özür dilerim kırıldın mı? Binbaşım cevap verin! Orda mısınız?"

"Ağzını parçalayacağım küçük." mırıltılı çıkan ses ile beyaz tenlinin omegası içine sinmiş ve seslice yutkunmuştu.

Taehyung fark etmişti ki Jungkook gerilince saygı kiplerini konuşmasına tekrar ekliyor mutluyken de kaldırıyordu. Onu anlamak zor değildi. Galiba.

WTF?!  | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin